Günümüzde kadın erkek rollerinin değişmeye başladığı veya değiştirilmeye çalışıldığı bir gerçek.
Dünya Sanayi Devrimi ile birlikte ücretli çalışmaya başlayan kadınların durumu ne kadar tozpembe gibi gösterilse de işin iç yüzünün böyle olmadığını biliyoruz. Ekonomik hürriyetini elde eden kadınların bu hürriyeti geçim için kullanmaya başlaması ile de sorunlar baş göstermeye başlıyor. Evin geçimi erkeğin üzerine yüklenmiş bir sorumluluk iken, kadınların bu durumu ‘eşitlik’ başlığı altında üzerine almaya başlaması sorunları da beraberinde getiriyor.
Kadın erkek eşitliği, kadınların otobüs şoförlüğünden inşaatlarda çalışmaya başlamasının savunulması, kadınların güç timsali olarak tanıtılmaya başlaması büyük bir sorun aslında. Kadınlaşan erkekler ve erkekleşen kadınlar... Kadının fıtratında olan ‘nazik’ yaratılışın tahrip edilmeye başlanması... Fıtratların bozulmaya başlaması.
Kadınlar geçim derdini sırtlanmaya başlaması, güç timsali olmaya başlaması, nazikliğin yerini fütursuz cesaretin almaya başlaması evine, eşine, çocuğuna daha az zaman ayırmaya başlayan kadınları ortaya çıkardı. Çocuklarına zaman ayıramayan kadınlar ise bakıcı parasını ödeyebilmek için daha çok çalışmaya başladı. Daha çok çalışan kadınlar ise evine daha az zaman ayırdı. Bu döngünün içinde ekonomik hürriyetini kazandığını sanan kadınlar asıl esaretin içinde kayboldular.
Toplumun en temel taşı olan aile, bu yolla tahrip olmaya başladı. Matematikte bile eşitlik kavramını düşündüğümüz zaman iki sayısının, rakamın, fonksiyonun, kümenin eşit olabilmesi için birbirinin aynısı olması gerekir. İki kümenin elemanları birebir aynısı ise bu iki küme eşittir. Bu eşitliğin kadın ve erkek kümelerinde sağlanması ise imkânsızdır. Tamamen aynı olmalarını beklemek fıtrata karşı çıkmak demektir. Günümüzde ise bu durumun bolca örnekleri mevcut. Fıtrat üzere yaşanmayan bir hayat ise hiç şüphesiz sorunların baş gösterdiği bir hayat olacaktır.
Evet şu an roller değişmiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor olabilir. Ama bizim tek kaynağımız olan Kur’ân-ı Kerîm ve en güzel örneğimiz olan Peygamber Efendimizin (asm) hayatı ışığında hayatımızı yaşamaya gayret gösterirsek rollerde sabit kalır, fıtratta bozulmadan devam eder, inşallah.