"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meşveret-i Şer’iye ve Risale-i Nur’dan çözümler

28 Temmuz 2021, Çarşamba
“Bizim her derdimize ilâç olan Risale-i Nur…” (Kastamonu Lâhikası)

Süleyman Mavigöz- İsmail Cevahirli- Hüseyin Bıyıklıoğlu

“Bundan sonra her meselemizde EMİR, Risale-i Nur’un şahs-ı manevisini temsil eden has şakirtlerin ve sizlerindir.” (Emirdağ Lâhikası s. 219)

“Risale-i Nur’a ait dâvâ ve itiraz, cüz’î bir hadise ve şahsî bir mesele değil ki, çok ehemmiyet verilmesin. Belki âlem-i İslâm’ın nazar-ı dikkatini ehemmiyetli bir surette celp edecek küllî hadise hükmünde ve umumî bir meseledir.”  (Şuâlar s. 237)

“Meşveret-i Şer’iye ile reylerinizi teşettütten (dağılma) muhafaza ediniz. İhlâs Risalesi’nin düsturlarını her vakit göz önünde bulundurunuz. Yoksa az bir ihtilâf, bu vakitte Risale-i Nur’a büyük bir zarar verebilir.” (Kastamonu Lâhikası s. 178)

“Erkan dairesine liyakatı olmayan Risale-i Nur’a muhalif cereyana  taraftar olmamak şartı ile daire haricine atılmaz. Fakat Risale-i Nur’un erkânlarında ve haslarındaki esrarlar ve nazik tedbirlere onları teşrik (ortak) etmemek gerektir.”  (Kastamonu Lâhikası s. 188)

Eğer kişi veya kişler Risale-i Nur’a muhalif cereyana taraftar ise, o kişi veya kişiler kendilerini zaten daire haricine atmışlar demektir. Zorla daire içinde tutma çabaları beyhudedir, hatta zararlıdır, denilebilir. Geçmişte yaşanan kopmalar buna şahittir.

RAKİBANE ÇIĞIR AÇMA HASTALIĞI :

“Risale-i Nur’a karşı rakibane başka bir çığır açmakla hem o zarar eder, hem bu müstakim ve metin cadde-i Kur’âniyeye bilmeyerek zarar verir, zındıkaya bir nevî yardım olur.”

Tefrika çıkarmak affedilebilecek ve hoş görülebilecek bir fiil değildir. 

TEFRİKA ve TARAFGİRLİK TUZAĞI:

“Sakın sakın, dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın. Karşınızda ittihat etmiş dalâlet fırkalarına karşı perişan etmesin.

Hadis-i Şerifte belirtilen, Allah için SEVMEK, Allah için DÜŞMANLIK beslemek (Feyzül Kadir Hadis No. 1241) olan düstur-u Rahmani yerine;

“Siyaset namına sevmek, siyaset namına buğzetmek olan, düstur-u şeytanî hükmedip, melek gibi bir hakikat kardeşine adavet ve elhannas (sinsi şeytan) gibi bir siyaset arkadaşına muhabbet ve taraftarlıkla zulmüne rıza gösterip, cinayetine manen şerik olur.”  (Kastamonu Lâhikası s. 84-85 )

“Hud Sûresi 113’deki Âyet-i Kerîmede “Zulmedenlere en küçük bir meyil göstermeyin, yoksa Cehennem ateşi size de dokunur” buyurulmaktadır.

“Tarafgirane ve garazkârane firavunlaşmış nefs-i emare hesabına hotfuruşluk, şöhretperverane bir tarzdaki tesadüm-ü efkârdan barika-i hakikat değil, belki FİTNE ateşleri çıkıyor. Çünkü maksatta ittifak lâzım gelirken öylelerin efkârının küre-i arzda dahi nokta-i telâkkisi bulunmaz. Hak namına olmadığı için, nihayetsiz müfritane gider. Kabil-i iltiyam (iyileşme) olmayan inşikaklara (parçalanma) sebebiyet verir. Hal-i âlem buna şahittir.”  (Mektubat s. 247)

“Tarafgirlikle bakan, hiçbir kusuru görmez, ancak garazkârlıkla bakan GİZLİ kusurları da açığa çıkarır.“ (Mektubat s. 244) 

“Hem zındıka, nifak haysiyeti ile her tarafa döner. Senin dostunu kendine dost edip, sana düşman eder. Senin taraftarlık cihetiyle kazandığın günahlar, faydasız boynunda kalır.”  (Kastamonu Lâhikası s. 154-155)                   

HAKİKÎ ve MECAZΠ NEFS-İ EMMARENİN TEHLİKELERİ:

“Bu iki nefs-i emarede şuursuz kör hissiyat bulunduğu için, akıl ve kalbin sözlerini anlamıyor ve dinlemiyor ki, onlarla ıslah olsun ve kusurunu anlasın.” “Bu acip asırda dehşetli bir aşılamak ve şırınga ile, hem hakikî, hem mecazî iki nefs-i emare ittifak edip,öyle seyyiata, öyle günahlara severek giriyor; kâinatı hiddete getiriyor.” (Kastamonu Lâhikası. s. 175-176 )

ADAVET ve MUHABBET MESELESİ:

“Adavet ve muhabbet, Nur ve zulmet gibi ZITTIRLAR. İkisi, mana-i hakikisinde olarak bereber cem olamazlar.” (Mektubat, 22. Mektup)

Eğer, cem olmuş gözüküyor ise, birisi hakikî, diğeri mecazidir, yani suridir, yani sahtedir. 

“Tevhid-i imani, elbette tevhid-i kulubu ister, vahdet-i itikad dahi, vahdet-i içtimaiyyeyi iktiza eder.”

MEŞVERET-İ ŞER’İYENİN SIHHATİNE MANİ OLAN HUSUSLAR:

Üstad Hazretleri, Kastamonu Lâhikası’nda “Meşvereti Şer’î“ tabirini kullanmaktadır. Peki, neden Meşveret-i Şer’î? Çünkü ”Şer’î Meşveret” Şeriata uygun Meşveret demektir. Şeriata uygun meşveret ne demektir? Samimî, dürüst, hakka, hukuka ve adalete riayet edilen meşveret demektir.

- Risale-i Nur prensiplerini hafife almak ve aykırı davranmak.

- Taraftarlık ile hareket etmek,

- Çözümsüzlüğü savunmak,

- Cerbeze ve mübalâğa yapmak, hatta yalana başvurabilmak,

- İtham edilen ve iftira atılan kişiyi dinlememek,

Kutsal olan savunma hakkını, bilerek kullandırmamak.

Adalete aykırıdır ve en büyük bir zulümdür. Kur’ân’ın dört esasından birisi ADALETTİR. Adalet, her haklıya hakkının verilmesidir. Adaletin zıddı zulümdür. Zulüm varsa adalet yoktur. Adalete sahip çıkmak da ancak zulme karşı durmakla mümkündür.

Madem bizim her derdimizin ilâcı Risale-i Nur’dur.

Hem madem, her meselemizde emir, Risale-i Nur’un şahs-ı manevisini temsil eden has şakirtlerinindir.

O zaman, hepimizin, özellikle seçilmiş kardeşlerimizin, Üstadımızın dikkat çektiği tuzaklara düşmeden, ihlâs, samimiyet, basiret ve cesaretle görevlerini hakkıyla yerine getirmelerini, Temsilciler Toplantımızın da (Meşveret-i  Şer’imizin) tesanüdümüzün artmasına vesile olmasını Cenab-ı Erhamürrahiminden niyaz ediyoruz.

Cenab-ı Hakk’ın, cümlemize, özellikle seçilmiş görevli kardeşlerimize nefs-i emmarenin insî ve cinnî şeytanların şerlerinden ve tuzaklarından uzak, Meşveret-i Şer’înin hakkını veren toplantılar yapabilmeyi nasip etmesi duâsı ile…

Okunma Sayısı: 1412
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zekeriyya Kocalan

    28.7.2021 21:42:14

    Teşekkür ederim muhterem Ağabeyler. Güzel hazırlamışsınız. İlgililer okur, bilgilerini tazelerler ve niyetlerini daha güzel, halis hale getirirler inşallah. Tesirini halkeylesin Rabbim

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı