Türkiye’de tarım üretimindeki çalışanların yarısını oluşturan mevsimlik tarım işçilerinin barınma, temiz ve sürekli suya erişim ve
hijyene yönelik ihtiyaçları Covid-19 salgını boyunca devam etti.
2019 yılı sonunda Çin’de ortaya çıkan ve kısa süre içinde bütün dünyayı etkisi altında alan Covid-19 salgını, pek çok sektörde üretimi derinden sarstı. Türkiye’de Mart ve Kasım ayları arasında geniş bir zaman dilimine yayılan, tarımsal üretim de salgında olumsuz etkilenen sektörlerden biri oldu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, tarım üretimindeki dört milyondan fazla çalışanın neredeyse yarısını mevsimlik gezici tarım işçileri oluşturuyor. Binlerce mevsimlik gezici tarım işçisi, salgının yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan şehirler arası seyahat yasağından etkilendi. Önlemlerin yoğunlaştığı Nisan ayında, Şanlıurfa’da sadece bir hafta içinde 17 bin mevsimlik gezici tarım işçisi, seyahat izni almak için ilçe tarım müdürlüklerine başvuruda bulundu. Uzmanlara göre Türkiye tarım üretiminde kendine yeter durumda, ancak kalıcı tedbirler alınmazsa riskli ülkeler grubuna girebilir. Mevsimlik işçiler için de koruyucu tedbirlerin arttırılması talep ediliyor.

“Yoksullukla mücadele için virüse katlaNmak zorundalar”
Salgın döneminde mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalışma şartlarını DW Türkçe için değerlendiren Kalkınma Atölyesi kurucusu Ertan Karabıyık’a göre mevsimlik gezici tarım işçileri yoksullukla mücadele için virüse katlanmak zorunda. Karabıyık, sayıları henüz net olmamakla beraber, bir kısım tarım işçisinin artan ulaşım maliyetleri, tedbirlere yönelik idari prosedürleri yerine getirememe ve sağlığa yönelik endişeler sebebiyle üretim sürecine katılamadığını aktarıyor. Tarım işçilerinin üretime katılarak, kırsalda izole bir şekilde, virüs kapma riskini aza indirdiklerini söyleyen Karabıyık, “İşçiler tarımsal üretime katılırken temel iki sıkıntı yaşadı. Birincisi Mart, Nisan ve Mayıs aylarındaki yükselen ulaşım maliyeti, ikincisi ise salgın öncesi de sorunlu olan çalışma alanı ve yaşama alanındaki hijyen kaynaklı eksiklikler ve sağlık hizmetlerine erişim. Hâl böyle olunca maske ve dezenfektan kullanımı, sosyal mesafe ve seyrekleştirilmiş ulaşım tedbirleri gerektiği gibi uygulanamadı” diyor.
Böyle giderse kıtlık kapıda
Celal Şenateş Çukurova bölgesinde çalışan bir tarım aracısı. Mevsimlik gezici tarım işçilerinin, seyahat etmeden önce ateş ölçümünün yapıldığını ve otobüs kapasitesinin yarısı kullanılarak seyahat ettiğini söyleyen Şenateş, “Tarım işçisinde sosyal mesafe olmaz. Sosyal mesafe üretimi durdurur, üretim durursa bir sene sonra kıtlık çıkar” diyor. Şenateş, barınma yerlerinde sosyal mesafeye uyulup uyulmadığı sorusunu ise “İşçiler aileleriyle birlikte çadırda ya da konteynırda kalıyor. Burada yaşayan insan sayısını azaltmak söz konusu olamaz. Hem aile bireylerini ayıramazsın hem de fazladan konaklayacak yer yok” şeklinde cevaplıyor. Çalışma alanında koronavirüse yönelik maske ve eldiven kullanılmadığı belirten Şenateş, “Tarım işçisinin kendi eldiveni vardır. Yazmasını da maske olarak kullanır” diye ekliyor.