"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Radikallik ve IŞİD’in gerçeklik algısı

Erat KOCAOĞLAN
17 Kasım 2014, Pazartesi
Şüphesiz mutlak gerçeklik Müslümanlar arasında tektir. Bu gerçeklik ölçüsü Allah’ın vaz ettiklerinin tamamına saddakna deyip kabul etmek demektir.

Ama her insanın ve kalbin bir de göreli gerçeklik âlemi ve misali vardır. Yani insanın ayrı ayrı kapılardan girerek gerçekliğe temas edip manevra yaptığı küçük dünyası. Mutlak olan bir olsa bile, görüntüsü çoktur. Dolayısıyla göreli gerçeklik dünyasında hakikat bin parça olabilir. İnsan mutlak varlığı bütün sınırlarıyla ihata edemez. Bunu yalnızca Allah bilebilir. Mevlânâ’nın körlerin fil tarifine ilişkin alegorik hikâyesi bu bakımdan son derece açıklayıcı bir örnek. Aslında gerçek ve hakikatin tamamı ‘fil’dir; ama kimisi onun bacağına değip onu bir duvar sanır, kimisi hortumuna değip onu yumuşak başka bir canlı sanır. Buradan da anlaşılacağı üzere insanın küllî varlığı çepeçevre mutlak bir şekilde tanımlaması ve tanıması mümkün değil. Kısaca anlatmaya gayret ettiğimiz gerçekliğin göreli yanını bir kenara bırakıp şimdi de “radikal”, “selefi” kavramlarını kısaca açıklayıp bunların yanıldıkları noktaları birkaç maddede açıklamaya çalışalım. 
Radikal; düşüncede ve buna bağlı gelişen eylemde belirli bir yolu tavizsiz bir şekilde benimseyen ve karşı çıktığı sistemi kökten bir şekilde yıkılmasını ön görüp yeni bir sistemi inşa etmeye çalışan köktenci demek. Selefi; öncekini sonrakine, nakli akla, aktarılan bilgiyi akılla üretilen bilgiye, ideolojik-entelektüel rehber ve pratik örnek anlamında eski kuşakları yeni kuşaklara tercih eden, bir geleneğe sonradan yapılan ekleme ve yorumların yozlaşma ve sapkınlık olduğuna inanan demektir. Radikal selefi mantalitesi şu noktalarda mutlak bir yanlış içindeler.
1- Radikal selefi zihniyetine göre doğru tektir. Hangi konu olursa olsun hakikatin temsilcileri olarak yalnızca kendilerini memur ve taşıyıcı olarak görürler. Doğru tek olunca buna bağlı olarak onu ifade eden görüş de tek olmalı. Gerçekliğin kuşatılamaz bir ölçekte olduğunu yazının başında da ifade ederek insanın algı ve gözlem vasıtalarının sınırlı olduğunu söylemiştik. Kendi gerçeklik anlayışlarının dışındaki bütün hakikat noktalarını inkâr ve reddeden selefi anlayışı bu açıdan kıttır. Fitne ve fesat çıkarma potansiyeli yüksek ve kesin olan bu bakış açısının bitirilmesi gerekir. Hâsılı bundan da anlaşılacağı üzere radikal selefi zihniyeti doğrunun ve temsilin kendilerinde olduğu iddiası ciddiye alınacak cinsten değil.
2- Bir diğer yanlış noktaları ise kategorik yanlışlama yolunu seçmeleri. Misal verecek olursak: “Türkler barbardır”, “Dört hak mezhep haricinde kalanların tümü sapık mezheplerdir” ya da “Avrupa birliği Hıristiyan kulübüdür” gibi indirgemeci tembel bir mantık içindeler. Bu kategorik genelleme esasen yüzlerce faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkan karmaşık hadiseleri tek bir sebeple açıklamak gibi bir kolaycılığa kaçmaktır. Bu da selefi düşüncesinin analitik bir analiz yapamıyor olduğuna işaret eder. Yoksa Batının tamamını İslâm düşmanı saymak elbette doğru olmaz.
3- Benmerkezcilik ve dünyayı kendi kalıbına göre okuma hastalıkları. Her şeyin sorumlusu olarak kendilerini görmeleri yâ da her şeyin kendilerinden sorulduğu bir mevkide bulunduklarına inanmaları geliyor. Hal böyle olunca da paternalist tavırlarla kaos çıkarmaları kendilerince meşru ve mantıklı görülüyor. Kendilerini yeryüzünün kötülüklerden ve kötü unsurlardan temizleme gibi ilâhî bir misyonla görevlendirildiklerini sanıyorlar. Ama toplumsal huzursuzluk endeksini yükselterek kendilerine has anarşistliklerini bir çeşit fanteziye çeviren bu anlayışın Müslümanlık ve barışla hiçbir denkliği olamaz. Olmamıştır da.
4- Bir diğer etkeni ise şiddet olarak sıralayabiliriz. Bu zihniyete göre şiddet en makul çözümdür. Belirli amaçları için her türlü şiddeti maksimum düzeyde ortaya koymaktan çekinmezler. Bundan dolayı da var oldukları ilk andan itibaren insanların çektiği acıların kahir ekseriyetine sebep olmuşlardır diyebiliriz. Modern Hariciler olarak nitelendirilen IŞİD’in gerçeklik algısı bu düşüncelerden tevarüs etmiş kıt ve koyu bir vahşilikten ileri gitmiyor.

Okunma Sayısı: 1730
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı