Müslümanlar için camiler hayatın merkezinde yer alır. Beş vakit okunan ezanlar mü’minleri camiye ve cemaate dâvet eder. Ne mutlu bu dâvetlere icabet edebilenlere.
Camiler aynı zamanda “Temizlik imanın yarısıdır” hadis-i şerifi fiilen gösterilmesi gereken yerler arasındadır. Gidenler bilir, Medine’deki “Mescid-i Nebevî” buna güzel bir örnektir. Her an kalabalık olmakla birlikte, gerekli tedbirler alındığı için aynı zamanda her an temizdir.
Camiler aynı zamanda İslâmın tebliğ edildiği mekânlardır. Bilhassa Avrupa’da “Açık kapı” günleri düzenlenerek insanlar camilere dâvet edilir ve onlara “İslâmın güzelliği” fiilen gösterilir. Sadece bu ziyaretler sebebiyle İslâmdan etkilenerek Müslüman olanlar dahi vardır.
Cami meselesi bu kadar mühim olmasına rağmen maalesef, bu hassasiyetin ihmal edildiği yerler de vardır. Seyahat edenler ihmal edilen cami ya da mescitlere rastlamıştır. Elbette ‘yer yüzü bir mescittir’ ama madem mescitler ve camiler yapılıyor, onları en iyi şekilde yapmak ve her türlü ihtiyacı düşünmek icap eder. Bazı mescitlerde ‘şadırvan’lar o kadar plansız yapılıyor ki abdest almak bir mesele. Binlerce cami ve mescidin olduğu bir ülkede hâlâ ihtiyaçları dikkate almadan iş yapılması anlaşılabilir mi? Merak edenler şehirler arası yollarda seyahat ederken otoban dışındaki küçük mola yerlerine baksın.
Tabiî ki her türlü ihtiyacın düşünüldüğü ve ziyaretçilerinden “teşekkür alan” cami ve mescitler de vardır. Örnek olması bakımından bir haberi zikretmekte fayda var.
Şehirler arası yolculuğu esnasında namaz için mola veren bir yolcu, Kırıkkale Yukarı Mahmutlar Köyü Camiine uğramış ve bu ziyaretten memnun kaldığı için sosyal medya hesabından camiyi yaptıranlara teşekkür mesajı yayınlamış. Mesaj şöyle: “Seyahatte bayanlar için abdest almak zor oluyor genelde. Samsun’a giderken Kırıkkale’de bir köy camii beklentimin fevkinde çıktı. Henüz bazı bölümlerinin yapımı devam etmekle beraber rahat abdest alınıyor. Bayan ve erkek bölümleri kayar kapı ile ayrılmış. Muhtemelen Cuma namazlarında cemaat sığsın diye açılıyor diye tahmin ediyorum. Bayan mescidinde küçük bir bölüm çocuk oyun alanı olarak düzenlenmiş. Bu oyun alanının duvarları da çocukları namaza teşvik etmek amacıyla uygun resimlerle süslenmiş. Kısacası Kırıkkale Yukarı Mahmutlar Köyü Camii’ni yaptıranlardan Allah razı olsun diyorum.” (Yeni Asya, 5 Kasım 2019)
Kimilerine basit gibi gelebilir, ama camilerin ve mescitlerin derli toplu olması, ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlenmesi mühimdir. Hem “Temizlik imandandır” hadis-i şerifini bilip hem de temizliğe dikkat etmemek yakışır mı? Şehir merkezlerindeki büyük camilerin derli toplu olması daha kolaydır. Zor olan kıyıda köşede, yol kenarlarında ve köylerdeki camilerin bakımıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere herkes ve hepimiz bu noktada hassas olmak durumundayız. Görülen bir aksaklık hemen giderilmeli ve ilgililer ikaz edilmelidir. Çocukların camileri sevmesine vesile olan ‘oyun odaları’ olması da mühimdir. Elbette bu mekânlar, ibadet edenlerin huzurunu kaçırmayacak şekilde düzenlenmelidir.
Her noktada olduğu gibi burada da önemli olan ‘vasat’ı yakalamaktır. Her şeyden önemlisi de camilerin siyasete alet edilmemesidir. Kim ki bu mekânları siyasete alet etmeye kalkar, manevî tokatlar yemesi muhtemeldir.
İyileri ve iyilikleri tebrik ve teşvik etmek gerekir ki çoğalsın, vesselâm.