"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mesleksizlik kimin kabahati?

Faruk ÇAKIR
14 Ağustos 2021, Cumartesi
Türkiye’nin büyük dertlerinden birinin de işsizlik olduğunu herkes biliyor.

Gençlerin büyük bir bölümü işsiz olduğu gibi, emekli olma yaşının büyümesi neticesinde git gide ‘yaşlı işsizler’le de karşılaşabiliriz. Meselâ, 55 yaşındayken bir şekilde işini kaybedenlerin yeni iş bulma imkânı ne kadardır?

İdareciler de ortada büyük bir işsizlik meselesi olduğunu kabul ediyorlar. Ancak burada kabahati kendilerine almamak için “İşsizlik var, ama iş buldukları halde bunu beğenmeyenler var” diyorlar. İş bulup beğenmeyenlerin olduğu da bir vakıadır, ama mesele böyle demekle bitmiyor ki? Acaba iş bulduğu halde bu işi beğenmeyen ve işsiz kalmaya devam edenlerin ne düşündüğünü merak edenler var mı? Beğenilmeyen işlerde kabahat sadece beğenmeyende mi? “İş var, gel çalış” diyenler acaba çalıştıracakları insanlara ‘insanî bir ücret’ veriyorlar mı?

İş dünyasının haklı olarak defalarca seslendirdiği bir başka mesele de iş arayanların bir mesleğinin olmaması. Yani kalifiye, iş bilen, meslek sahibi gençlerin olmadığı, böyle çalışanlar bulamadıklarından dert yanarlar. İlk bakışta bu tesbiti yapmakla çok haklıdırlar. Gerçekten de iş arayanların çoğunluğu “Abi ne iş olsa yaparım” diyenlerdir. Ancak ‘Ne iş olsa yaparım’ diyenler, bozulmuş bir motoru tamir edemez. Bunun için çok erken yaşlarda gençlere meslek eğitimi vermek icap eder.

Bu noktada siyasetçi ve idareciler kadar iş dünyasının temsilcilerine de iş düşüyor ve onlar da bu tablodan dolayı sorumludurlar. Bunca yıl ‘kalifiye eleman’ ihtiyacının devam etmesi nasıl izah edilebilir ki? En başta binlerce işçi çalıştıran şirketler olmak üzere iş dünyasını temsil eden sivil toplum kuruluşları, dernekler ve vakıflar bu meseleye niçin el atmazlar? Kendileri bile sırf bu işler için okul açsa, kurs tertiplese bu meselede bir çözüm bulunmuş olabilir.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran da kalifiye eleman bulunmayışına işaret etmiş ve şöyle dert yanmış: “Herkes Türkiye gelişsin istiyor, ama bu gelişimi sağlayacak sanayi ve ticarette çalışacak nitelikli eleman olmak istemiyor. İşsizlik ve istihdam bir an önce çözüme kavuşturulması gereken bir konu halini aldı.” 

Pek çok sektörde istihdam edecek nitelikli eleman bulmakta zorluk yaşandığına dikkat çeken Baran, esas meselenin mesleksizlik olduğunu söyleyip şöyle devam etmiş: “207 üniversitenin bulunduğu ülkemizde, 3 milyonu ön lisans olmak üzere yaklaşık 7,5 milyon üniversite öğrencimiz eğitim görüyor. Bu üniversitelerden mezun olan gençlerimizin bir bölümü eğitim gördüğü alanda aradığı işi, üyelerimiz olan işverenlerin de yine bir bölümü faaliyet gösterdiği alanda aradığı elemanı bulamıyor. Karşılıklı bu arayış, hem bireyler hem işletmeler için zaman kaybı başta olmak üzere birçok kayba yol açıyor.” 

Tesbit doğru, ama bu tablonun kabahatlilerinin bir tarafından idareci ve siyasetçi varsa; diğer tarafında da iş dünyasını temsil eden odalar, dernekler, STK’lar var. Ya gençlere meslek öğretecekler ya da devlet eliyle öğretilmesi için ‘siyasî baskı’ yapacaklar. Başka türlü ‘mesleksizlik meselesi’ni aşmak mümkün görünmüyor. 

Okunma Sayısı: 1569
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil İbrahim Karahan

    14.8.2021 04:44:03

    Allah razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı