Kul hakkı dinimizce kutsaldır. Haksız biçimde ihlâl edilmesi büyük günahlardan sayılır.
Kulun; malına, canına, diline, dinine, haysiyetine, namusuna, şerefine... ve benzeri değerlerine saygı göstermek dini bir gerekliliktir. İster ferd, isterse devlet olarak insan haklarına önem verilmeli ve kul hakkına saygı duymalıyız.
Bütce görüşmeleri ve sonrası muhalefetin yaptığı açıklamalara bakıldığında, 83 milyondan fazla insanın hakkı olan bütçenin âdilâne harcanmadığı, bazı müteahhit ve firmalara haksız kazanç sağladığını görüyoruz. Garanti yolcu geçişli otoyollar, hava limanları, köprüler ve tünellerin yeterli gelir getirmemesi sonucu ayrılan ödenek, bu kapsamdadır.
Hasta garantili Şehir Hastahaneleri ve bunlara ödenen ödemeler, dikkat çekicidir.
Bütçeden ödenen faiz, korkunç rakamlardadır. İslâm hukukunda, vergi sistemi yoktur. Ancak günümüz ülkeleriyle ülkemizde vergi sistemi olup değişik kalemler adı altında tahsilat yapılmaktadır. Toplanan vergiler, devletin yetkili kurumlarının bütçesine konulmakta, belli plân ve program dahilinde kullanılmaktadır.
Toplanan vergilerin âdilâne toplandığını ve âdilâne biçimde toplumun âlî menfaatleri doğrultusunda harcandığını söylemek ise mümkün değildir. Asl olan vergileri değişik adlar altında çoğaltarak fazla vergi toplamak değil, mümkün mertebe vergileri minimize etmek hatta almamaktır.
İslâmın öngördüğü ve toplumun maslahatı için uygun olanı da vergiyi almamak veya zaruret halinde alınanı da âdilâne ve israf etmeden harcamaktır. Hz. Ömer’i (ra) anlatmak güzel, ancak onun gibi yaşamak daha güzeldir. En güzeli ise yetki sahibi olanların Hz. Ömer gibi davranmalarıdır. Hz. Ömer (ra) kendisine danışmaya gelen birisiyle görüşürken, konu özel ise devletin mumunu söndürür, kendi mumunu yakar ve öyle görüşürdü.
İslâm’ın geldiği dönemle günümüz Müslümanlarının kul hakkına verdiği değer arasında dağlar kadar fark vardır. Bir yandan devletin bütçesinde aslan payını alan mutlu azınlık öbür taraftan vergi yükü altında ezilen çoğunluk. Allah, kul hakkına çok önem verir.
Kul; hakkını almadıkça veya hakkını helâl etmedikçe Allah’ın af etmediği İlâhî ikazdır.
Selâm ve duâ ile.