Hastanın güzel sözlerle teselli edilmesi, ümit ve moralinin yükselmesine destek verecek olan doktor ve sağlık çalışanlarının yorucu çalışmaları esnasında manevî enerji ile yüklü olmaları ve emeklerine verilecek değer, başarılarına da yüksek kalite ve boyut kazandıracaktır. Ayrıca hastanın yapacağı samimi ve halis duaların, ahiret hayatında sağlayacağı değer, dünya hayatındaki ölçülerle bilinemez. Bu gaye ile, dua hazinesini zenginleştirmek, en büyük huzur kaynağı olacaktır. Unutulmamalıdır ki, yorucu hayat yolculuğunun sonunda, Bağdatlı Rûhî’nin dediği gibi:

Sanma ey hâce ki senden zer ü sîm isterler

“Yevme lâ yenfa’u”da kalb-i selîm isterler

“Bilirsin ki ömür kısadır, lüzumsuz işler pek çoktur. Acaba benim gibi sen dahi kafanı teftiş etsen, malûmatın içinde ne kadar lüzumsuz, faydasız ehemmiyetsiz, odun yığınları gibi camit (ruhsuz) şeyleri bulursun. Çünkü ben teftiş ettim, çok lüzumsuz şeyleri buldum. İşte o fennî malumatı, o felsefî maarifi faydalı, nurlu, ruhlu yapmak çaresini aramak lazımdır. Sen dahi Cenab-ı Hak’tan bir intibah (uyanış) iste ki, senin fikrini Hakîm-i Zülcelâl’in hesabına çevirsin. O odunlara bir ateş verip nurlandırsın lüzumsuz maarif-i fenniye (gerek duyulmayan detay bilgiler), kıymettar maarif-i ilâhiye (Marifetullaha yönlendiren ilim) hükmüne geçsin.”

İnsan sağlığının korunmasında her geçen gün yeni bilgilerle gelişmelere ulaşılmaktadır. Tıb ilminin, gelişmeleri sağlayan detaylarına ‘GEREKSİZ’ denilemeyeceği gibi, bu bilgiler dikkatle incelendiğinde, okuyan ve araştıranları İlâhî sanatla karşılaştırarak, marifetullah derecelerinde yükselmelerine vesile olacaktır. İnsanın yaradılış mucizesi, Kur’an-ı Kerim’in çok ayetlerinde, ilim adamlarının dikkatini çekmektedir. Hücrenin içindeki fizyolojik düzen, DNA şifreleri, MİTOKONDRİ enerji santrallerinin çalışması ve daha birçok sistemli faaliyetin kavranması, dikkatli nazarları İlâhî sanatın mucize laboratuvarlarına ulaştıracaktır. Bu bilgilerin derinlemesine araştırılması, İlâhî sanatın EHADİYET sırlarına ulaştırabileceği ve manevî huzura kavuşturacağı da hissedilecektir.

Dünya hayatının kısa sürmesi, bunun yanında yapılacak önemli işlerin çokluğuna dikkat edilmesi gerekiyor. Oysa ki, insanların büyük çoğunluğu, zamanlarını hesapsız harcayarak, en büyük zarara uğradığının farkına bile varamıyor. Çalışma alanında olduğu gibi, düşünce dünyasını da olumsuz etkileyen ve insanların DÜNYA-AHİRET dengesini bozan, manasız, faydasız ve boş şeylerle uğraşma durumu, esas hedefin kaybedilmesine neden olmaktadır.

SAĞLICAKLA KALIN.