"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Evliliğinizi tamir edebilirsiniz

09 Haziran 2020, Salı 01:24
Psikolog Özge Gökhan Kır ile “Evliliği Yıpratan Davranışlar” üzerine konuştuk. Aile içi rollerde dengesizlikler, iletişim eksiklikleri, anlayışsız davranışlar gibi birçok sebepler sıralandı. Yıpranan evlilikleri tamir etme yollarını, evlilik aşamasında olanlara verilen tavsiyeleri istifadenize sunuyoruz. Keyifli okumalar…

RÖPORTAJ: Elifnur UŞUNLU 

 

“Evliliği Yıpratan Davranışlar” konusunda sizden bilgi almak istiyoruz. Elbette kimse mutsuz olmak için evlenmiyor, ama ilişkiler zamanla yıpranabiliyor. Sizce bunun sebepleri nelerdir?

Birçok kişinin hedefi doğru kişiyle evlenebilmek, doğru kişiyi bulabilmek, ancak doğru kişiyi bulduktan sonra evliliği doğru şekilde devam ettirebilmek de çok önemli, ama birtakım yanlış tutum ve davranışlar nedeniyle evliliklerin yıprandığını belki bitme noktasına gelmese bile artık stres kaynağı haline geldiğine şahit oluyoruz maalesef. Bu konuda en sık karşılaştığımız problemlerden bahsedeceğim.  Birincisi: “İletişim Hataları” iletişimle alâkalı çok fazla alt başlığımız var aslında. Eşlerin kendilerini ifade ederken ve birbirlerini dinlerken yaptığı birtakım hatalar var. Sağlıklı bir iletişim ortamı kurulamadığı, paylaşım alanları daraldığı için ve problemlerin çözüleceği bir ortam sağlanamadığı için evlilikler gerçekten ciddî şekilde yıpranabiliyor. 

En sık yapılan hataların başında “Aşağılamak ve Hakaret Etmek” geliyor. Meselâ “Sen bu işten ne anlarsın!” “Sen beceremezsin” “Kafan basmaz ki” gibi ifadeleri çiftler birbirine kullanabiliyor maalesef. Böyle bir durumda aşağılamaya maruz kalan kişide öfke ortaya çıkıyor ve kendini korumaya almak için eşinden uzaklaşmaya başlıyor, gerginleşiyor. 

Böyle bir durumda kısasa kısas yapmadan, “Eşim beni aşağıladı, ben de onun için bir aşağılama ifadesi kullanayım ben de onun canını yakayım” şeklinde bir tavra girmeden sınır koymak çok önemli.  “Kullandığın ifadeleri kabul etmiyorum, çünkü bu ifadeler beni gerçekten çok yıpratıyor, sana karşı da öfke hissediyorum o nedenle bana bu ifadeleri kullanmamanı, daha dikkatli olmanı rica ediyorum” şeklinde maruz kalan kişinin sınırını koruması davranışın devam etmemesi için çok önemli bir faktör. 

Diğer iletişim hatasına baktığımızda “Yıkıcı Eleştiriler” yapıldığını görüyoruz, yani yapıcı bir eleştiriden ziyade biraz canını yakmaya yönelik, yıpratmaya yönelik eleştiriler olabiliyor. Örneğin “Çocuklarla ilgilenmiyorsun, senden baba mı olur ki” gibi bir ifade ya da bayanlara karşı yıkıcı, aşağılayıcı, kırıcı ifadeler kullanılabiliyor ne yazık ki. Böyle durumlarla karşılaşıldığında yıkıcı bir eleştiriyi yapıcı bir eleştiriye dönüştürmek tabi ki mümkün. Yıkıcı eleştirilere örnek verecek olursak, eşiniz çocuklara yeterince zaman ayırmadığında “Bu konuda biraz daha hassas davranabilir misin, zaman ayırmak adına yeni bir plânlama yapabilir misin?” şeklinde eşler birbirlerine bazı tavsiyelerde bulunarak problemi yıkıcı hâle getirmeden çözebilirler.

İletişimi doğru kullanmak için duyguları da yönetmek gerekebilir. Duygularımız iletişimimizi ne kadar etkiler? 

Duyguların kontrolü ve duyguları doğru şekilde yönetmek hayatımızın kalitesini arttıran çok önemli bir faktör. Duyguları kontrol etmek ve yönetmek için önce farkında olmak lâzım yani kişinin kendini tanıması, fark etmesi, duygusunu kabullenmesi sonrasında duyguyu doğru şekilde ifade etmeyi öğrenmesi gerekir. Duygusunun farkında olmayan bir kişi duyguyu doğru şekilde ifade etmemesi sonucu beklentisini de mümkün kılmıyor ve kişi üzerinde bir gerginlik oluşuyor. Bu beceri aslında öğrenilebilen, geliştirilebilen bir beceridir. Bir takım okumalar yaparak, atölye çalışmalarına katılarak ya da uzman yardımı alarak herkes bu konuda kendini geliştirebilir. Eşler arasında gerçekten ciddî çatışmalara yol açan faktörlerden biri olmasına rağmen dediğimiz gibi yardım alarak bunun üstesinden gelmek tabi ki mümkün. 

Peki evliliğe hazırlık aşamasında olan kişiler için tavsiyeleriniz nelerdir? Yıpranan evlilikler nasıl onarılır?

Çok güzel ve önemli bir konuya temas ettiniz. Evliliğe hazır olabilmek önemli. Herkes aynı yaşta aynı olgunluğa sahip olmayabilir. Önce kişi kendi bireysel olgunluğunu tamamlamış olmalı. Duygusal bir olgunluğa ulaşmış, sorumluluk alabilecek düzeye gelmiş olmalı, daha sonra doğru eşi aramaya başlamalı. Kişinin kendini tanımadan ne istediğini bilmeden neye ihtiyacı olduğunu bilmeden doğru kişiyi bulması da mümkün değil. Önce kendimizi tanıyacağız. Kendimizi tamamlayacağız, eksik yönlerimizi telâfi etmeye çalışacağız, sonra doğru kişiyi aramaya başlayabiliriz. Öncesinde dediğimiz gibi herkesin kendi becerilerini geliştirebilmesi mümkün. Çünkü evlilik belli becerilerin yeteri kadar olmasıyla sağlıklı şekilde devam edebiliyor. Örneğin; iletişim bir beceridir aslında öğrenilen, geliştirilen bir beceridir. Duyguları tanımak beceridir. Çatışmayı çözebilmek, karar vermeyi bilmek, sorumlulukların paylaşılması noktasında, iş bölümü yapmak noktasında herkes kendi becerilerini yeteri kadar geliştirdiğinde kendi dengi kişiyi bulması çok daha kolay hâle gelecektir. O nedenle önce bireysel olarak olgunlaşmak ve kendini tamamlamak lâzım. 

İlişkinizin yıprandığını, bazı çatışma noktaları olduğunu fark ettiğinizde emin olun ki siz istedikten sonra yardım alarak, uzman desteğiyle bir çok problemin üstesinden gelebilmek mümkün. Önemli olan bitme noktasına gelmeden, birbirinizi ve ilişkinizi çok fazla yıpratmadan zamanında doğru yardımı alabilmek. Doğru yardım ile doğru uzman desteğiyle bir çok meselenin üstesinden gelmek mümkün. Yardım almaktan çekinmeyin lütfen. 

Not: Bizim Aile Dergisi Nisan sayısından alınmıştır.

Okunma Sayısı: 2950
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı