Biliyorsunuz Ekim ayında Dünya Hayvanları Koruma Günü kutlanıyor. Küresel olarak hayvanlara yapılan kötü muamelelerin önüne geçmek, onları koruyup kollamak için bu gibi özel günlerde farkındalık oluşturuluyor. Tabi biz bir gün değil, her gün merhametimizi bu masum canlılardan eksik etmemeliyiz. Bu duyarlılığı hatırlatmak, bu özel günün öneminden ve bu noktada faaliyetlerde bulunan Türkiye Hayvanları Koruma Derneği (THKD)’nden bahsedeceğiz. 

Hayvanları Koruma Günü

Ülkemizde Hayvanları Koruma Derneği 1908 yılında kuruldu. Aynı amaçla dernekler birleşerek Hollanda’nın başşehri Lahey’de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu’nu oluşturdular. 1931 yılında Floransa’da toplanan bu kuruluş dünya üzerinde yok olma tehdidi altında bulunan hayvan türlerine dikkat çekmek üzere 4 Ekim’i Hayvanları Koruma Günü ilân etti. Bu günün amacı; Dünyada insanlardan başka canlılar olduğunu anlamak, onların yaşama alanlarına müdahale etmemek, yaşama hakkına saygı duymaktır. 

Evde beslenen hayvanlara merhametli davranmak, koruyup kollamak, iyi şartlarda beslenmeleri, duyarlı davranılması konusunda farkındalık oluşturmaktır. Bu gün, merhametimizi tazelemeye vesile olsun inşaallah. 

Dinimiz hayvanları koruyor

Türkiye Hayvanları Koruma Derneği, bu konuda farkındalık oluşturmak için çalışmalarına devam ediyor. Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Birgül Rona, hayvan dostlarımızı korumaya ve sahip çıkmaya dâvet ediyor: “Hayvan sevgisi ve hayvanları koruma duygusu bir eğlence, bir özenti, bir heves değil vicdanî bir sorgulamanın doğru cevabıdır. Hayvanları koruma duygusu; aklın merhameti, sevgiyi ve şefkati seçtiğinin, insancıl davranışları özümsediğinin bir kanıtıdır. 

İslâm dini, insanların hayvanlara nasıl davranması gerektiğini ve hayvanların haklarını Paris Bildirgesi’nden yüzlerce yıl önce buyurmuştu. Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm): “Bir kişi haklı sebep olmadan bir serçeyi veya daha küçüğünü bile öldürürse Allah’a hesap verecektir” demiştir.

Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 10. Maddesi de aynen öyledir: “Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi hayata karşı bir suçtur”.

Peygamberimiz (asm) hayvanların birbirleri ile dövüştürülmelerini, hayvanlara nişan alarak atış talimleri yapılmasını, hayvanları aç ve susuz bırakmayı da yasaklamıştı. Bütün hayvanların hayat önünde eşit doğduklarını ve aynı “var olma” hakkına sahip bulunduklarını belirten Paris Bildirgesi, hayvanların haklarının da insanlarınki gibi yasayla korunması gerektiğini savunur. 

Bizler hayvanların korunması ve hak ettikleri hayata kavuşması için yıllardır sürdürdüğümüz savaşa tabiî ki devam edeceğiz. Ne var ki insanoğlu insancıl duygularla donatılmış olarak ileri bir uygarlık düzeyine ulaştığında ancak, bütün hayvanlar kurtulmuş olacaklar.”

HABER: KÜBRA ÖRNEK KORKMAZ