"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mezunlardan öğrencilere tavsiyeler

27 Temmuz 2019, Cumartesi
Tercih dönemiyle birlikte üniversiteye aday öğrencilerimizin kafasındaki karışıklıkları gidermek için, mezun öğrencilerden tavsiyeler aldık.

Üniversite tercih dönemi sona ererken genç kardeşlerimizin aklında eminiz birçok soru vardır. “Üniversite hayatı nasıl geçecek? Dersanelerde kalırken zorlanır mıyım? Üniversite hayatında kendimi nasıl geliştirebilirim?” vb. sorularla zaten zor olan tercih dönemi daha da zorlaşabiliyor. “Vicdanın ziyası, ulûm-u dîniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder” diyen Üstad Hazretleri, din ve fen ilimlerinin birleşmesiyle hakikatin ortaya çıkacağını belirtmiştir. Ne yazık ki günümüzde eğitim kurumları hakikatin sadece fenne bakan yüzünü anlatmakta, asıl manasını arka plana atmaktadır. İşte bu hakikatin tam manasıyla ortaya çıkabilmesi için neler yapılabileceğini dersanelerde kalarak üniversitelerinden mezun olan tecrübeli kardeşlerimize sorduk.

İyi ki dershaneler var

Zeynep Toprak - Ankara: Üniversiteyle beraber bambaşka bir hayat başlıyor. Bu süre içerisinde atılan her adım geleceğe en büyük yatırım aslında. Bunun içindir ki kişi kendini yetiştirebilmenin derdine düşüyor. Ve bir daha gelmeyecek olan bu üniversite hayatını nasıl değerlendirebilirimin arayışına giriyor. Okumak karşımıza çıkan ilk cevap oluyor. Farklı yazarları, farklı düşünceleri, farklı bakış açılarını okumak, öğrenmek insanın ufkunu açıyor. 

Tabi okuyacağımız şeyler çok önemli. Popülariteye kapılıp bizlere faydası olamayacak şeyleri okumak yarar değil, zarar veriyor aslında. Bu konuda seçici olmak gerekiyor. İkinci cevap olarak da sosyal faaliyetler geliyor. Kendi yeteneklerini fark edip bunlara yönelmek kişiye iyi geliyor ve üniversitenin yoğun temposunda bir nefes oluyor. Aslında üniversite hayatının en güzel değerlendirileceği yer dershane hayatı.  Kendisi gibi ailesinden, memleketinden ayrılıp gelen kişilerin kurduğu bir ailedir dershaneler. Kişinin kendini en güzel yetiştirdiği yerdir. Her şeye Risale-i Nur penceresinden bakmayı öğreniyor insan. Yıllarca sürecek arkadaşlar, kardeşler, dostlar ediniyor. Zorluklarla başa çıkacak kuvveti buluyor. Vazife-i asliyesini her gün kardeşleriyle okuduğu Risale derslerinde hatırlıyor. Geziler, okuma programları ve çeşitli programlarla uhuvvetin, muhabbetin kucağında buluyor kendini. Şahsî Risale-i Nur okumalarını hayatına yerleştiriyor. Üniversite bitince şöyle bir geriye baktığında “iyi ki” diyor insan” iyi ki dershane” diyor.

Büşra Nur Erciyes - Kayseri: Üniversite kişinin kendini keşfetmesine imkân sağlar. İlgi alanları değişir, genişler, kabiliyetleri ortaya çıkar. Üniversitede zamanı en iyi şekilde değerlendirmenin yolu da kendinizi, ilgi alanlarınızı keşfederek ilgili faaliyetlere yönelmektir. Üniversitelerin bünyesinde bulunan çeşitli kulüpler, gönüllü kuruluşlar, sanatsal-kültürel faaliyetler, belediyelerin açtığı çeşitli kurslar kişiye pek çok yarar sağlamakta, kişinin derslerden arta kalan zamanını verimli şekilde kullanmasına imkân tanımaktadır. Üniversite okumak deyince akla gelen bir diğer mesele de barınma meselesidir. Barınma için birden fazla seçenek olsa da en birinci, en korunaklı, en faydalı seçenek şüphesiz dershanelerdir. Zübeyir Gündüzalp’in dediği gibi “Gençlikte insan ne ile meşgul olursa istidatları onda inkişaf eder.” İstidatlarımızı hak yönde, istikamet yolunda inkişaf ettirmek böyle dehşetli bir asırda, ancak okumak ile mümkündür. Bediüzzaman Said Nursî’nin büyük projesi olan Medresetüzzehra’nın bu zamanda tecessüm etmiş hali ve gençlerin kendilerini muhafaza ederek çok okumalarına vesile olan yerler de yine dershanelerdir. O dershaneler ki kâinata meydan okuyacak iman hakikatlerinin genç fıtratlara derç edildiği ulvî, hidayet menbalarıdır. Dershane kişinin kalesi, sığınağıdır. Maddî manevî kötülüklerden korunma kalkanıdır. Çevrenin kötü etkilemelerine karşı kişi kendini muhafaza eder. Risale-i Nur’la hem manevî, hem ilmî yönden kendini geliştirir, bu gelişim okul başarısına da katkı sağlar.

Medresetüzzehra’nın gerçekleşmiş hali

Şeyda Sultan Zengin - Adana: Üniversite, ilim yuvasından ziyade bence ilme açılan bir kapıdır. Bu yüzden onu amaç gibi görmek yerine araç olarak görüp terakki vesilesi kılmalı. Bazen fikrimize, dünya görüşümüze uymasa da hocalardan istifade edilmeli, onların ilmi alınmaya çalışılmalı. Zira Allah’ın bir ismi de Âdil’dir, yani çalışana hak ettiği ilmi veriyor. O ilmin peşinde olmak lâzım. Bir diğer husus, üniversitenin ilk yıllarında, yeni bir yere alışma ve dersane hayatına alışma çabası olduğu için biraz acemi olunabiliyor. Hayat yükü ağır gibi gelebiliyor. Bunu hızlı atlatıp bir an önce kitaplar bitirmek hedef olmalı. Zira üniversitenin ilk yılları diğer yıllara nisbeten daha kolay, kitap okuyup gezmeye daha uygun bir dönem. Sosyal gönüllü faaliyetlerde de daha aktif olunabilir. Zira dersler az olduğu için (bölüme göre değişkenlik gösterir) semt derslerine gitme imkânı çok fazla. Dersane hayatı açısından bakacak olursak, hayata hazırlık diyebilirim. Mini bir hayata atılma yeridir dersaneler. Çeşit çeşit insan türü gelir, her kültürden bir parça alırsınız. Fatura yatırmayı öğrenir, aynı zamanda yemek-bulaşık işlerine giriş yaparsınız. Okulda ilmî dersleri alıp, dersanede Risale-i Nur okurken dinî ilimle bu fennî ilimleri birleştirerek çift kanatlı olursunuz. Burada özel okumaların yeri büyük. Ne kadar çok okunursa, o kadar kanatlar büyür. Zira okuldaki ilim kuru kalıyor, bir yeri mutlaka eksik kalıyor zihinlerde. Ama Kur’ân ilmi bunu tamamlıyor. Hepsinden öte, dershane ve üniversite Üstad Hazretleri’nin Medresetüzzehra projesinin günümüzdeki gerçekleşmiş hali. 

Bunun maddeten de gerçekleşmesi için bizlerin ilmimizi ikmal etmeye, Risale-i Nur hizmetlerine ve okumalarına ihtimam göstermeye ihtiyacımız var.

Büşra Nur Yıldız - Konya: İnsanın madden ve manen tekâmülünün gerçekleştiği yıllar üniversite yıllarıdır. Fertlerin fikriyatı bu zaman diliminde oturmaya başlar. Sosyal hayatın tam merkezinde olunan yıllar üniversite yıllarıdır. Çok şükür ki, bizler bu yıllarımızı Medrezetüzzehra’nın şubelerinde geçirdik. Dersanelerde yaptığımız derslerle, üniversite derslerimizdeki ilimleri dinleyerek bütünleştirdik. Çünkü bizler muallimlerimizi değil, fenleri dinledik. Ben bir sene önce üniversiteden mezun oldum, fakat Medresetüzzehra’da eğitim devam ediyor. Rabbim hiçbirimizi bu şubelerden mezun etmesin.

Röportaj: Hayrunnisa Açıkbaş-Kübra Ünüvar

Okunma Sayısı: 3362
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı