"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vakfedilen hayatların okulu

20 Eylül 2021, Pazartesi 00:30
Eğitim Merkezinde Risale-i Nur'u öğrenen kardeşlerimizin bir kısmı ömrünün zekâtı kabilinden bir kaç senesini vakfettiği gibi, 5-10 senesini verenler de oldu, ömrünün tamamını vakfeden kardeşlerimizde oldu, oluyor, olacak inşaallah.

Hızlandırılmış Program Heyeti
[email protected]

Risale-i Nur ve Bediüzzaman hakkında araştırmalar yapmak maksadıyla teşekkül etmiş olan Yeni Asya Eğitim ve Araştırma Vakfı, Risale-i Nur eğitiminin de merkezi olmak maksadıyla Medresetüz-Zehra’nın vücud bulmuş hali olarak 1993’de Risale-i Nur eğitimi faaliyetlerine başladı. Hem araştırmacılar için ortam (Risale-i Nur Enstitüsü olarak Sosyal Bilimler dalında araştırma, tez ve seminer çalışmaları) hem de vakf-ı hayat edenlerin yetişmesi için programlar hazırladı. 

Nasıl bir eğitim yeridir burası, mahiyeti nedir, derseniz:

- Birleştiği zaman hakikat ilmi olan ve talebenin kabiliyetlerini pervaz ettiren; fen ilimleri ile din ilimlerini birlikte ders veren Büyük Kur’ân tabir edilen Kitab-ı Kebir-i Kâinat ile Kur’ân-ı Azimüşşanı birlikte okuyan Risale-i Nurlar’ın okunup, müzakere edildiği;

- Hz. Üstadın Akdamar Adası’nda yetiştirmeyi hayal ettiği, İman ve Kur’ân hakikatleri için vakf-ı hayat eden fedakârların yetişmesi için Medresetü’z-Zehra’nın temellerinin atılışından on yıllar sonra teşekkül etmiş bir kurumdur “Eğitim Merkezi.”

Risale-i Nur hakikatleri, tıpkı bir ihtisas üniversitesinin bölümlerindeki gibi derslere taksim edilmiş. Tevhid, Nübüvvet, Haşir, Ubudiyet ve Adalet, Muc’izât-ı Kur’âniye, Melaike ve Rûhâniyât, Kader, Hizmet Düsturları, İçtimâî Siyasî Tesbitler, Lâhika Mektubları, Eski Said Dönemi Eserleri, Mantık, Muhakemat, Müdafaalar, İktisad, Makalat-ı Bediüzzaman, Risale-i Nur Neşir Serencamı, Ahirzaman Tarihi, Tarihçe-i Hayat vs. gibi derslerin yanında; Okumak-Anlamak, Osmanlıca, Kur’ân-ı Kerîm Tecvidi, Diksiyon-Hitâbet, Farsça-Arapça vs. gibi ihtiyaç olması durumunda ek dersler de mevcut.

9 ay 1000 saatlik temel eğitim, 3 ay staj ve uygulama şeklinde yıllık eğitimin yanında; dershanelerimizde müdebbirlik yapan kardeşlerimize yönelik 100 saatlik bir hulâsa şeklindeki Hızlandırılmış Eğitim de kuruluşundan beri yapılageldi. 

Her yaz mekândan dolayı 50 kişiyle sınırlı bir kontenjanla icra edildi. Bugüne kadar yıllık programda 100’ü aşkın kişi, Hızlandırılmış Eğitim’de de 1000’i aşkın kişi eğitim aldı. Bu rakamlar sadece erkek talebeler için. Bir o kadar da hanım talebeler için hazırlanan programlara iştirak ettiler.

Halil Uslu Ağabeyin tabiriyle; “bugüne kadar bir çok vakıf kurulmuş. Bir çok insan malını mülkünü vakfetmiş. Lâkin bir insan var ki nadire-i hilkat, bu insan bütün dünyasını, ruhunu, kabiliyetlerini, 24 saatini ve bütün ömrünü vakfediyor.” diye devamlı Üstadın anıldığı programlarında nazara verdiği bir husustu. Bediüzzaman hem kendi hayatını vakfetmiş, hem vakf-ı hayat edilmesi için nümune-i misal olmuştur ki ondan sonra bir çok talebesi tıpkı onun gibi vakf-ı hayat etmiştir. Hz. Bediüzzaman ileride bu sistemin devam etmesi için de gerekli tedbirleri almıştır. İnsanların hem nefisleri hem aile efradı ve çevresinin onları bu dâvâdan vazgeçirmek için yaptıkları maişet noktasındaki telkinatın da önünü almak için Risale-i Nur’da neşredilen vasiyetleri kaleme almış ve Risale-i Nur Neşriyatından elde edilen meblâğın beşte birinin vakf-ı hayat edenlere tayınat olarak verilmesini vasiyet etmiştir. Tâ ki nâstan istiğna ederek, izzetini muhafaza edip, minnet altında kalmasınlar.

Eğitim Merkezi’nden mezun olan kardeşlerimizin bir kısmı ömrünün zekâtı kabilinden bir kaç senesini vakfettiği gibi, 5-10 senesini verenler de oldu, ömrünün tamamını vakfeden kardeşlerimizde oldu, oluyor, olacak inşaallah.

Eğitimini tamamlayan abiler ve kardeşler, ihtiyaç olan mahal, vilayet ve ülkelerde hizmete koştular. Oranın hizmet halkasına dahil oldular. Hem dershanelerdeki kardeşlerle hem hariçteki talebelerin her kategorisiyle ilgili programlar tatbik ettiler. Gündüz esnaf ziyaretleri, akşamları da mahal derslerine iştirak ettiler. Bulundukları her ortamda Nurlar’ı neşretmeye gayret ettiler. Onlarla beraber olan kardeşler de birlikte paylaştıkları hakikat Nurlar’ını okullarına ve iş yerlerine taşıdılar, o Nurlar’ın müştaklarını da dershanelere ve derslere...

Buradan mezun olan abilerin/kardeşlerin bir kısmı Zübeyir, Sungur, Bayram, Tahiri sisteminde vakf-ı hayat ederken bir kısmı da Hulusi, Re’fet sisteminde mesaiden hariç zamanlarını hizmete hasrettiler. Bir kısmı dershaneyle doğrudan ilgilendi, bir kısmı da aldığı eğitimle ruhunda inkışaf eden istidat çiçeklerini farklı şekillerde tezahür ettirdiler. Bir kısmı naşir-i efkârımız olan mevkutelerimizde yazarlık yaptılar, bir kısmı sanat çiçeklerini nazarımıza arz ettiler, bir kısmı da sosyal medyaya nuranî muhtevalar hazırladı. İnsanlar huzurlu ve rahat yaşamak istiyorlar. Dünyada bir çok meslek mevcut, dünyanın tanzimi için teşekkül etmiş, okullar ve iş alanlarının hepsi insanların fani hayatlarına bakıyor. Her meslek erbabının sayısı ve tayını farklı. İcra edilen vazifenin mahiyeti ve cihanşümul olmasına göre farklılık arz ediyor. Oysa insanların gerçek huzuru bulmaları için onları hakikatle tanıştıracak, her meslek erbabına o mesleğin ve ilmin hakikatını ve mahiyetini ifade eden Esma münasebetini gösterecek olan Risale-i Nurlar için vakf-ı hayat etmek mesleği dünyanın en nadir, en kıymetli, en popüler ve medar-ı iftihar bir mesai teksifidir. Rabbim bu eşsiz vakıflık mesleği erbabının, hadimlerinin, hizmetkârlarının, bendelerinin adedini teksir etsin inşiaallah. Amin

Hızlandırılmış Eğitim 2021

Eğitim Merkezi faaliyetleri salgın hastalık süreci ile yasakların başlaması dolayısıyla kısa bir müddet aksadı. Bu süreçte Eğitim Merkezi’ni ‘değişen dünya şartlarına göre daha iyi ve verimli hale nasıl getirebiliriz’ düşüncesi ile çeşitli araştırma ve anket çalışmaları yapıldı. Şartların kısmen de olsa normale dönmeye başlamasıyla birlikte biz de gaye-i hayalimiz Medresetü’z-Zehra’nın nümunesi ve bu marifetli fidanın neşv-ü nema bulmasına bir parça da olsa katkıda bulunup devam ettirmek maksadıyla gerekli istişare zeminlerinde planlamalar yapıldı. Tarihler belirlendi. İlânat yapıldı. Müracaatlar başladı. Ve hazırlanan mahalde programın tatbikine başlandı. Bu sene müracaat edip programa katılan kardeşler birkaç defa Külliyat bitirmek için yapılan programlara iştirak etmişler veya Külliyatı bitirmiş ve bir çok müzakere programına iştirak etmiş keyfiyetli kardeşlerdi. Türkiye’nin dört bir tarafından katılan üniversite öğrencileri teknik bölümler ağırlıklıydı.

1993’ten beri Ağustos ayında yapıla gelen Hızlandırılmış Eğitim’in 29. su bu sene yapıldı. Her sene bir aylık zaman diliminde yapılagelen Hızlandırılmış Eğitimin süresi bu sene 15 gün olarak belirlendi. “Risale-i Nur on beş senede kazanılan kuvvetli iman-ı tahkikiyi on beş haftada ve bazılara on beş günde kazandırır” (KL; 88) hakikatinden yola çıkarak bir ayda yapılacak ders ve aktiviteler 15 günde icra edilecek şekilde planlandı. Nihayetinde de zamanı iyi değerlendirip 15 günde 1 aylık verim elde edildi.

UMEK nezaretinde genel hatları hazırlanan programın son hali ve detayları katılan üniversitelilerle devamlı istişare edilerek güncellendi.

Program haddizatında bir müdebbir bir eğitim ve müzakere programı olduğu için; programın günlük akışını takip edecek, dershaneye ve derslere nezaret edip gerekli tedbirleri alacak müdebbirler belirlendi. Herkes bir gün müdebbirlik sorumluluğunu üstlendi. Böylece bir şahsın nezareti yerine şahs-ı manevî teşekkül ettirilerek herkesi ilgilendiren program ve faaliyetlere umumî bir nazar ile bakılır oldu. Müdebbir kardeş vazifelerinin bir kısmını diğer kardeşlerle paylaştı. Her sabah yeni bir müdebbir ile güne başladık. Herkes birbirini tamamladı. Gerekli durumlarda tek kişi karar vermek yerine yine meşveretle birlikte karar verildi. Programın sorumlusu herkes oldu. Herkes birbirine karşı yani şahs-ı maneviye karşı sorumlu oldu. Birlikte karar verip icra edilen ‘programda ittifak’ edip, kanun hâkimiyeti temin edilmiş oldu. Böyle mütesanid bir heyetle hareket edince hiçbir problem olmuyor. Ortam Cennet-asa bir mekâna dönüşüyor. Böylece herkes; neyi, niçin ve ne zaman yapacağını bildiği için programa konsantre olup derslerden azamî istifade etmeye başlıyor. Program hakkında ana hatlarıyla bilgi verilecek olunursa:

- Güne imsakla başlanıp, namaz tesbihatını müteakiben işrak vaktine kadar sırayla okunan namaz dersleri. Namaz derslerinde Fihrist Risalesini takip edip, Külliyata küllî bir nazar edildi. Hergün 30-40 sayfa okuyarak güne başlandı. 

- Sonrasında her sabah, sabah yürüyüşleri ile sahile inip iki saatlik ferdî okumalar yapılıp, hazır olan kahvaltı faslına geçildi.

- Günlük 4 adet Müzakereli Ders vardı. Toplamda 60 adet dersin toplam süresi 100 saati aştı. Sabık programlarda bu kadar saatlik ders 1 ayda işleniyordu.

- Her güne erken başlamanın ve kerahat vaktinde uyumamanın günü nasıl bereketlendirdiği hep birlikte müşahede edildi. Öğlen kaylulesi ile yorulan zihinler dinlendirilip, kalkıldığında ikinci bir gün yaşanmaya başlandı, gün içinde bir günde iki günlük verim ve bereketle 15 günlük programdan bir aylık verimi alındı.

- Dersler diyalog tarzında müzakereli bir şekilde yapıldı. Dersin muhatapları Külliyata vakıf kardeşler olunca müzakere çok istifadeli oluyor. Dersler; kuşluk, ikindi öncesi ve sonrası ve akşam-yatsı arası vakitlerde yapıldı. Her gün bir kaç ağabey muhtelif konularda ders okudular. Bazı ihtisas dersleri sunum şeklinde yapıldı. Derslerin ekseriyeti yüzyüze yapılırken, mekân uzaklığı olan abilerle on-line dersler yapıldı. 60 adet dersin muhtevası ve özeti bu satırlara sığmayacağı için kısa kesiyoruz.

Sosyal Faaliyetler:

- Bir haftalık yoğun programın ardından bir günlük ara verildi; o gün yakındaki bir kanyonda yedi saatlik yürüyüşün ardından haftanın yorgunluğu atılmış ve yeni haftaya hazır hale gelindi.

- 2. haftanın ardından da İstanbul’daki Nur mevzilerine bir gezi yapıldı. Evvelâ Yeni Asya Vakfı’nın merkezinde hazırlanan kahvaltının ardından, Üstadın izinden İstanbul gezildi. 31 Mart’taki Divan-ı Harbi Örfi Mahkemesi’ne girdiği yerdi ilk durak. Beraat kararından sonra mahkeme çıkışı “Yaşasın, zalimler için Cehennem” dediği yerden Sultanahmet meydanına kadar yüründü. Öğle namazı, Üstadın 50.000 kişiye hitap ettiği ve Risale-i Nur’da çokça medar-ı bahsedilen Ayasofya Camii’nde kılındı. Ve bir an evvel bu caminin muzahrafattan ve suretlerden temizlenmesi için duâ edildi. Ayasofya’da kılınan namazdan sonra tesbihatın devamında Ayasofya ile ilgili bahislerden en çok bilinen ve Ankara’da divan-ı riyasette medar-ı bahs olunan “Ayasofya ehl-i fazl ve kemalden mübarek ve muhterem zatlarla dolu olduğu bir zaman..ilh” bahsi okunup müzakere edildi. Sonrasında Süleymaniye Camii ziyaret edilip, oradan Kirazlı Mescit sokağından vakfa avdet edildi. Oradan da Eyüp Kabristanı’na, Nur Kahramanlarının meclisine dahil olundu.

Hızlandırılmış Eğitim’in en heyecanlı kısmı, katılan talebelerin bir araştırma ve tez konusu belirleyip, o konu hakkında program boyunca araştırıp programın son haftası tezlerini sunmalarıdır. Eğitim ağacının meyvesi şeklindeki bu kısımda, kürsüde nesl-i ati oturur, ders okur, icazet dersini verir. Bu programda da, yine heyecanla o semirleri bekledik. 45 dk.’lık süre içerisinde herkes sırayla sunumlarını yaptılar. Taze ve genç dimağlardan Risale-i Nur hakikatlerinden alan çalışmalarını ders şeklinde sunmaları hem istifadeli ve şevke medar oldu. Program boyunca herkesin elinden kalem-defter noksan olmadı. Ağabeylerin okudukları derslerde notlar alındığı gibi, ağabeylerde kardeşlerin derslerinde notlar aldılar. 45 dakikalık zaman yetersiz geldi bir çok kardeşe. Konunun yarısına gelmeden belirlenen süre doldu. Kardeşlerin Nur deryasından böyle istifade edip dolduğunu görmek herkese istikbale ait ümitlendirdi. Nesl-i ati, kitabî, bürhanlı, şevkli, gayretli ve dolu dolu geliyor inşallah. Programa grup müzakereleri ile başladık, sonra ağbeylerle birlikte müzakere ettik, finali de herkes, mezuniyeti hak ettiğini yaptığı derslerle isbat etti. Ne mutlu Nur nesline.

Hızlandırılmış eğitimin finali ‘Dünya Cenneti’ diye tesmiye edilen beldede yapıldı. Program bitiminde Kocaeli Yeni Asya okurları ve gönüllüleri olan kahraman ağabeyler, böyle zor zamanlarda ‘kâinatın en yüksek hakikati olan iman hakikatlerine’ vakit tahsis etmelerine teşekkür nümunesi olarak programa iştirak edenlere bir takım Risale-i Nur Külliyatı ile bir takım “Bediüzzaman Beşlemesi” hediye ettiler. Bizler de kendilerine teşekkür ediyoruz. Ve bu tür programların daha sık yapılmasını heyecanla bekliyoruz.

Bu vesileyle, programa iştirak eden, ev sahipliği yapan, her konuda bizlere yardımcı olan, programın zamanında işlemesi için ellerinden gelen her türlü yardımı yapan, ulaşım noktasında seferber olan, hergün tebessümlerle bizlere şevk veren, ilme ayırdığımız zamanın ziyade olması için günlük mutfak işlerinde bizim namımıza çalışan, ilmi araştırma ve çalışmalarının neticelerini bizlerle paylaşan, bizlerle birlikte ders müzakeresinde bulunmak için onca zahmete katlanıp uzak mesafelerden gelen, müdebbir eğitim programının sağlıklı işlemesi için her türlü tedbiri alan… herkese, programın verim ve istifadeli geçmesine katkıda bulundukları için teşekkürler ve duâlar ediyoruz.

Okunma Sayısı: 2439
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    20.9.2021 10:41:38

    Allah razı olsun. Bu 15 günlük faaliyete ben de nasip olursa katılmak istiyorum. Bir daha ki programın duyurusunu daha geniş kitlelere haberi olacağı şekilde yapılırsa daha iyi olur diye düşünüyorum. Baki selamlar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı