"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AİHM kararını verdi sıra mahkemelerde

22 Mart 2018, Perşembe 00:03
AİHM eski yargıcı Rıza Türmen, Şahin Alpay ve Mehmet Altan hakkında verilen “hak ihlali” kararını değerlendirdi. Türmen’e göre mahkemeler, AİHM’in bu kararını dikkate alırsa keyfi tutuklamalar bitebilir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrası tutuklanan köşe yazarı Prof. Dr. Mehmet Altan ve gazeteci Şahin Alpay hakkında hak ihlâli kararı verdi. Mehmet Altan için tahliye kararının çıkmamasının hüküm giymesinden kaynaklandığını söyleyen eski AİHM Yargıcı Prof. Rıza Türmen, AİHM’e yeniden başvuru yapılabilmesi için Yargıtay sürecinin bitmesi gerektiğine işaret etti. 

Türmen, kararı ve bundan sonraki süreci DW Türkçe’ye değerlendirdi.

lAİHM’in her iki gazeteci için kişi güvenliği ve özgürlüğü ile hak ihlâli kararı ne anlama geliyor?

Prof. Rıza Türmen: Türkiye 21 Temmuz 2016’da OHAL ilân ederek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşme’nin hükümlerini askıya aldı. Mahkeme, verdiği kararda Türkiye’nin bu gerekçesini inceleyerek, “ulusun hayatına yönelik bir tehdit” olduğunu ancak alınan tedbirleri  kişi güvenliği ve ifade özgürlüğü bakımından orantısız buldu. Türkiye’nin bu savunmasını reddetti. Bundan sonraki davalarda Türkiye bunu gerekçe olarak kullanamayacak. Bu karar, OHAL kararnamelerinin hukuka uygun olmadığını göstermesi bakımından çok önemli.

İkincisi, AİHM, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile tutuklamaların hukuka aykırı bularak, büyük ölçüde Anayasa Mahkemesi’nin 11 Ocak’ta verdiği kararı doğruluyor. Tutuklamanın hukuka aykırılığını incelerken de AYM kararının alt mahkeme tarafından uygulanmamasını eleştirerek, bu durumu hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı buluyor. AYM kararına rağmen tutukluluğun devam etmesini Sözleşme’nin 5/1 maddesine aykırı buluyor.

İfade özgürlüğüne ilişkin de, AYM kararına paralel olarak, “bir ülkenin hayatına yönelik tehdit var gerekçesiyle hükümeti eleştirme hürriyeti ortadan kaldırılamayacağına” hükmetti. Mah- keme ayrıca, ülkeyi yönetenlerin ulusal çıkarları ilgilendirdiğini düşündükleri haberleri basmak, hükümeti eleştirmek, teröristlere yardım gibi suçlamalara yol açmamalıdır’ diyor. Şiddete teşvik olmadığı sürece halkın bilgi alma hakkı engellenemeyeceğini vurguluyor. AİHM, bir kez daha “Gazeteciler, muhalifler tutuklanamaz” diyor. Bu şekilde tutuklamaların, otosansüre yol açarak basın özgürlüğü üzerinde caydırıcı etki yaratacağını ve sivil toplumu sindireceğini vurguluyor. Tür- kiye’deki ifade özgürlüğü anlayışı ile Strasbourg’daki ifade özgürlüğü arasında ne kadar büyük bir uçurum olduğunu bir kez daha görüyoruz.

lBu kararların önemi nedir?

Bu kararların önemi bir kere bunlar mahkemeler tarafından reysen dikkate alınması gereken kararlardır. Yargıçlar bu ilkeleri dikkate aldığında keyfi tutuklamalar ve kararlar son bulur. Osman Kavala’dan Akın Atalay’a kadar birçok kişi serbest kalacaktır.

AİHM, AYM’yi kabul ediyor, ama kararların alt mahkeme tarafından uygulanmaması ciddî kuşkular doğurduğunu belirterek, durumu incelemeye devam edeceğini söylüyor. Burada tamamen hukuki bir bakış açısı var. 

lAlt mahkemelerin AYM kararlarına uymamaya devam etmesi durumunda AİHM’in yap- tırımı ne olur?

Bireysel başvuru hakkı ortadan kalkar  ve AYM’ye gitmeden, başvuruları direk kabul eder. Azerbaycan’da yaptı, eğer durum böyle devam ederse, buna mecbur kalır. Ancak etkili olan yargı yollarına gitme yükümlülüğü var.

lMehmet Altan için bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?

Bu karar yazıldığı zaman Alpay tahliye olmamıştı. Orada Alpay derhal tahliye edilmelidir, diyor. Mehmet Altan için bunu söylemiyor çünkü hakkında hüküm verildi. Artık tutuklu olmaktan çıkıp, hükümlü durumuna geçtiği için bu yeni bir başvuru ve yeni bir karar gerektirir. Bundan sonra AİHM adil yargılama olmadığına hükmederse o zaman serbest bırakılması gerekir. Adil yargılama olup olmadığını incelemesi için de, bütün yargılamanın sona ermesi gerekir. Yargıtay aşamasının da bitmesi gerekir. AİHM bakımından ilk derece mahkemesi karar verdikten sonra tutukluluk hali sona eriyor. Altan’ın kararını Yargıtay bozarsa o zaman yeniden yargılanma gerekiyor. Bu durumda ancak tekrar yeniden tutukluluğa itiraz edilebilir. Mahkeme 21 bin euroluk manevi tazminatı tutukluk ve ifade özgürlüğünün ihlâli dolayısıyla veriyor. Mahkûmiyet alan bütün gazeteciler için de aynı süreç işleyecek.

lBenzer dâvâlar için emsal olacak nitelikteki bu kararın Türk hükümeti açısından etkisi ne olur?

Hükümet bu karara uymakla yükümlüdür. En önemlisi, içeride olan Akın Atalay’dan tutun diğer gazeteci ve muhalif tutuklulara tahliye yolu açması gerekir. Yargıç bu kararı uygulayınca onların da mahkeme kararıyla, serbest bırakılmaları gerekir.  Ancak mahkûmiyet kararı çıkarsa, süreç sil baştan yeniden başlayacak.

lTürkiye, dışarıdan bakıldığın- da nasıl görünüyor?

Dışarıdan bakıldığında, ülke demokrasiyle yönetilmiyor görünüyor. Bunda yargının da payı var. Bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü demokrasinin bir parçasıdır.

***

Alt mahkemelerce derhal uygulanmalıdır

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), gazeteci-yazar Mehmet Altan ve Şahin Alpay’la ilgili kararına ilişkin, “AİHM’nin tutuklama ve ifade özgürlüğü bakımından örnek olabilecek bu kararı, yerel makamlarca alt mahkemelerce derhal uygulanmalıdır.” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), gazeteci-yazar Mehmet Altan ve Şahin Alpay ile ilgili verdiği karara da değinen Tanrıkulu, 20 Şubat’ta verilen kararın Türkiye adına mahkemeye atanan hakimin, karara şerh yazmak için süre istemesi dolayısıyla 20 Mart’ta açıklandığını belirtti. Tanrıkulu, şunları kaydetti: “AİHM’ nin tutuklama ve ifade özgürlüğü bakımından örnek olabilecek bu kararı, yerel makamlarca alt mahkemelerce derhal uygulanmalıdır. Eğer daha ağır ihlaller görülmek istenmiyorsa bu karar derhal uygulanmalıdır. Üç aylık kesinleşme süresi beklenmemelidir. Özellikle kararın, delillerin değerlendirilmesi kısmı dikkate alınarak özgürlüklerinden yoksun bırakılan bütün gazetecilerin, avukatların, yazarların özgürlüğünün yolu açılmalıdır.”  (AA)

Okunma Sayısı: 8362
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • veli kılıç

    22.3.2018 12:21:22

    Dışarıdan bakıldığında, ülke demokrasiyle yönetilmiyor görünüyor. Bunda yargının da payı var. Bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü demokrasinin bir parçasıdır.YARGI SİYASETİN EMRİNDE...MAALESEF

  • veli kılıç

    22.3.2018 12:20:41

    Hükümet bu karara uymakla yükümlüdür.

  • veli kılıç

    22.3.2018 12:20:10

    alınan tedbirleri kişi güvenliği ve ifade özgürlüğü bakımından orantısız buldu. Bu karar, OHAL kararnamelerinin hukuka uygun olmadığını göstermesi bakımından çok önemli.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı