Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi İmamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, görevinden ayrılma talebinde bulundu. Boynukalın, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ndeki akademik görevine geri döndü.
Alınan bilgiye göre, Ayasofya-i Kebir Camii'nde imamlık vazifesini yürüten Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, bu görevinden ayrılma talebinde bulundu. Boynukalın'ın talebi olumlu cevap buldu. Boynukalın, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde akademik kariyerine devam edecek.
***
Ayasofya'ya İmam olarak görevlendirildiğine böyle demişti: "Şerefli ve ağır bir yük omuzlarımızda"
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi Baş İmamı Prof. Dr. Boynukalın, "Bu vazifeyi Allah'ın yardımıyla, milletimizin duasıyla inşallah en güzel vech ile yapmaya çalışacağız. Gerçekten şerefli ve ağır bir yük omuzlarımızda." dedi.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi Baş İmamı Prof. Dr. Boynukalın, yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın yeni görevini tebliğ etmek için kendisini telefonla aradığını söyledi.

O vesileyle yeni görevini ilk defa o an öğrendiğini aktaran Boynukalın, şöyle konuştu:
" 'Ayasofya Camisi'nin imamlığını düşünüyoruz. Akademisyen bir hocamızı hem bilgi sahibi hem de kıraati olan, Kur'an hakkında bilgisi yeterli olan bir hocamızı tayin etmek istiyoruz.' dediler, 'Sizi uygun gördük, ne dersiniz.' dediler. Ben de bunun çok şerefli bir vazife olacağını ifade edip teşekkür ettim kendilerine. Çok duygulandığımı söyledim. Kabul ettim, Allah utandırmasın. Mahzun bir mabet Ayasofya, 86 yıldır kapalı duruyordu. Böyle bir şerefe nail olmak, açılışında bu vazifeyi üstlenmek gerçekten birçok insanın belki gönlünden geçireceği bir şeydi. Elhamdülillah bana nasip oldu. Rabbim yardımcımız olsun."
Boynukalın, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne baş imam olarak atanmasının kendisi için büyük bir şeref olduğunun altını çizerek, Ayasofya-i Kebir Camii'nin Osmanlı zamanında çok kıymet verilen, fethin sembolü olan bir mekan olduğunu dile getirdi.
Ayasofya-i Kebir Camii'nin tekrar o mahzun halinden kurtarılıp cami olarak açılmasının ümmeti, Müslümanları çok memnun ettiğini ifade eden Boynukalın, "Bu vesileyle başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu işe vesile olan herkese çok teşekkür ediyoruz. Adeta fethin tekrarı gibi bir şey oldu bu. Daha önce Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesinin bir vebal kısmı var, bunu camiden çıkarma meselesi. Sonuç olarak hepimiz bu vebalden kurtulmuş olduk. Bu vazifeyi Allah'ın yardımıyla, milletimizin duasıyla inşallah en güzel vech ile yapmaya çalışacağız. Ancak Allah'ın yardımıyla yapılabilecek bir şey. Gerçekten şerefli ve ağır bir yük omuzlarımızda. Ben ve diğer vazifeli kardeşlerim inşallah bunun üstesinden gelmeye çalışacağız." diye konuştu.
Boynukalın, üniversite öğretim üyeliği görevinden Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi baş imamlığa atanmasına ilişkin, bu kararın kendisini ayrıca memnun ettiğini dile getirdi.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ibadete açılması kararından sonra buraya tayin olacak imam hatip ve müezzinler arasında kendisinin de olabileceğini hayal ettiğini belirten Boynukalın, "İçimden belki bir dua olarak geçirmişimdir, Rabbim bize nasip ederse böyle bir şeyi ama bir hayaldi ve elhamdülillah gerçekleşti. Çok memnun ve mutluyum. Allah herkese böyle güzel duyguları yaşamayı, hizmetleri nasip etsin." dedi.
Boynukalın, Ayasofya-i Kebir Camii'nin cami olarak ibadete açılmasına yönelik, şunları söyledi:
"Milletimizin büyük bir beklentisi vardı Ayasofya'ya yönelik. 86 yıldır beklenen bir andı. Milletimiz de gerçekten bu konudaki desteğini coşkulu bir şekilde gösterdi. (Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ndeki ilk cuma namazına katılım) Bildirilen 350 bin civarında bir rakam vardı. Çok daha fazla kalabalık olabilirdi ama şartlar icabı yüz binler bu sevince iştirak etti, milyonlar da evlerinden dualarla. Camimiz hiçbir an boş kalmıyor."
Mehmet Boynukalın, yetişmesinde maddeten ve manen büyük desteği olan babası Rıfat Boynukalın'a şükranlarını sunarken, iyilik timsali olarak gördüğü rahmetli annesi Sebahat Boynukalın ile hafızlık ve kıraat eğitimini aldığı Rizeli Kurra Hafız merhum İbrahim Gündoğan'ı minnet ve özlemle yad etti.
AA