PANDEMİYLE DAHA DA DERİNLEŞEN EKONOMİK KRİZİN ÜMİTSİZLİĞE SÜRÜKLEDİĞİ ESNAF ÇARESİZLİĞE MAHKûM EDİLMEMELİ.
ÇARESİZLİĞİN ULAŞTIĞI BOYUT
Mersin-Mut’ta kokoreççi Murat Gümüş’ün ardından, İzmir’de kahveci Nuri Çengeloğlu ve Buca’da Erdal Şenözpak’ın intihar etmesi, çaresizliğin ulaştığı boyutu gözler önüne serdi.
İNTİHAR ÇÖZÜM DEĞİL
Dinimizin men ettiği intiharın hiçbir şekilde çözüm olmadığı hatırlatılırken, insanları bu psikolojiye sürükleyen ortamın düzeltilmesi için âcilen adım atılması gerekiyor.
***
Esnaf canından bezdi
Koronavirüs tedbirlerinde kapalı kalan ve destek alamayan esnaf canından bezerek intihara sürükleniyor.
Koronavirüs tedbirleri devam ederken destek alamayan esnaf can çekişiyor.

Mersin’in Mut ilçesinde yıllardır kiralık küçük işyerinde kokoreççilik yapan Murat Gümüş, sosyal medya hesabından “Ben ölünce mezara mı geleceksiniz kaç gündür siftah etmeden dükkân kapatıyorum” paylaşımı yaptıktan sonra intihar etti. Komşuları tarafından evinin önünde asılı durumda görülünce polise haber verildi. Kısa sürede olay yerine ulaşan polis ve 112 ekibince yapılan incelemede Murat Gümüş’ün öldüğünü belirledi. Nöbetçi savcı tarafından olay yerinde yapılan incelemeden sonra morga kaldırılan Gümüş, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adana Adlî Tıp Kurumu’na gönderildi.

‘YETER ARTIK’
İzmir’de geçtiğimiz Mart ayında biriken borçlarını ödeyemediği için intihar eden 59 yaşındaki kahveci esnafı Nuri Çengeloğlu’nun ardından bir acı haber daha geldi.
Pandemiyle birlikte iş yapamayan ve borçları olduğu öğrenilen kahvehane işletmecisi Erdal Şenözpak (50) ekonomik sıkıntılar sebebiyle işyerinde hayatına son verdi. Olay yerinde vefat eden Şenözpak’ın cansız bedeni savcılık incelemesinin ardından İzmir Adlî Tıp Kurumu Morgu’na gönderildi. Olayın ardından Şenözpak’ın iş yeri olan Umut Kıraathanesi’ne giden İzmir Kahvehaneciler Esnaf Odası Başkanı İsmail Hakkı Kırdı, “Yeter artık” diye feryat etti. Kırdı, “Kahvehaneci esnafımız maddi sıkıntılar yüzünden intihar ediyor. Bu kardeşimiz İzmir’deki ikinci kayıp oldu. Bir canımız daha gitti. Yeter artık, devlet kahvehaneci esnafına yardım etsin. Bu intiharlar son bulsun” dedi.

Elde olan imkanlar halk için kullanılmıyor
Türkiye’de 14 aydır süren koronavirüsü pandemisiyle yükselen işsizlik rakamlarıyla yoksulluk derinleşti ve gelir dağılımındaki adaletsizlik arttı. Bu durum salgın süresince verilen ekonomik destekleri hayatî önem taşıyan bir hale getirdi. Ülkelerin pandemideki destek ve harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payını hesaplayan Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) raporuna göre Türkiye, en az Covid-19 yardımı yapan ülkelerden biri. Konuyu Gazete Duvar’a değerlendiren ekonomi profesörü Mustafa Durmuş’a göre Türkiye’nin verdiği malî desteğin bu kadar kısıtlı olmasının sebebi iktidarın politik tercihlerinden kaynaklanıyor. Durmuş, “Elde para var, imkân var, fakat o parayı halk için kullanma niyeti söz konusu değil(…) Bu durum, rejimin otoriter karakterinden bağımsız olarak değerlendirilemez. Buna karşı sesin çıkmadığını ve çıkmayacağını düşündükleri için daha çok otoriterleşiyorlar” dedi.