Prof. Dr. M. Murat Erdoğan, “Türkiye’nin en büyük milli güvenlik sorunlarının başında beyin göçüyer alıyor” dedi.
Türkiye’de son yıllarda uygulanan siyasi ve ekonomik politikalar, on binlerce doktor, mühendis ve nitelikli insan kaynağının yurtdışına göç etmesine yol açtı. Yüksek öğretim için başka ülkelere giden gençlerin sayısı artıyor, Türkiye’den Avrupa’ya iltica başvuruları da rekor üstüne rekor kırıyor. Prof. Dr. M. Murat Erdoğan, “Türkiye’nin en büyük milli güvenlik sorunlarının başında beyin göçü yer alıyor” diye uyarıyor.

Ankara Üniversitesi SBF Mülkiye Göç Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. M. Murat Erdoğan, “Türkiye’nin aldığı düzensiz göç ve iltica, düzenli göç gibi ülke kalkınmasına katkı sunabilecek nitelikte değil. Verdiği göç ise ne yazık ki en niteliklilerin göçü” dedi. Göç uzmanı, “Türkiye’nin petrolü, doğal gazı yok. Türkiye Cumhuriyeti bugüne gelebilmişse, ekonomisi ve sanayisi ile bölgesinde bir güç olabilmişse, bunu eğitimle, doğru insanların doğru yerlerde istihdam edilmesiyle başarabildi. Yıllarca emek verip yetiştirdiğiniz, çok nitelikli insanlarımız gidiyor. Yapay zekanın, mühendisliğin, teknolojinin egemen olacağı dünyada, bu kopuşun ülkenin geride kalma riskini daha da artırma riski çok yüksek” diye konuştu.
Büyük umutsuzluğa yol açıyor
DW Türkçe’ye konuşan Erdoğan, nitelikli insanların Türkiye’de aldıkları maaştan daha azını almaya razı olarak ülkeden ayrıldıklarına dikkat çekiyor, bunun nedenlerini şöyle sıralıyor: “Beyin göçü engellenemez ama itici faktörleri azaltarak makul seviyeye çekmek bizim elimizde. Hukuk sistemi ve insan haklarındaki erozyon, insanların kendilerini güvende hissetmemesine, aslında onları koruması gereken devletin onları korumayacağını düşünmesine, başlarına bir şeyler gelmesinden korkmaya başlamasına yol açtı. En önemlisi ise liyakattaki kırılma. ‘En iyi okullarda da okusam, çok başarılı da olsam, arkamda siyasi bir güç olmadan bir yere gelemem, gelsem de başıma öyle birini atarlar ki elim kolum bağlanır’ diye düşünüyorlar. Ne yazık bazı siyasiler bu nitelikli insanları Türkiye’nin zenginliği olarak değil, kendilerine rakip, bir tehdit olarak görüyor, ‘Giderlerse gitsinler’ gibi açıklamalar yapılabiliyorlar. Bu da daha büyük umutsuzluğa yol açıyor…”
Haber Merkezi