"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Okullarda mescid açmak sosyal devletin görevi

05 Aralık 2011, Pazartesi
Kocaeli İnanç Platformunun, "başörtüsüne özgürlük" kapsamında yaptığı basın açıklamalarının 346. haftasında, okullara ibadet odası açmanın sosyal devletin görevi olduğu belirtildi.
İbadet odası açmak sosyal devletin görevi
İZMİT İnsan Hakları Parkı Özgürlük Meydanında yapılan 346. başörtüsüne özgürlük basın açıklamasında bu hafta, okullara ibadet odası açmanın, sosyal devletin görevi olduğuna dikkat çekildi.
Kocaeli (Kartepe) İnsan Hakları Derneği üyesi, Mukayeseli Hukuk doktoru, Dr. M. Abdülmecit Karaaslan tarafından yapılan basın açıklamasında, okullara ibadet odası açmanın sosyal devletin görevi olduğunu bildiren pankartlar açıldı.
Dr. M. Abdülmecit Karaaslan, basın açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “Bugün burada yıllardır bir kangren olan bir yaranın tedavisi içini bulunuyoruz! Nedir bu yara? Kamu ve Özel kurumlarda İbadet Özgürlüğü. Nasıl ki iş saatleri arasında yemek-içmek nasıl bir bedenî ihtiyaçsa, bunlara yasalar izin veriyorsa, namaz da bir ruhsal ihtiyaçtır, buna da kanun ve onun uygulayıcıları olanlar açıkça izin verip imkân tanımalıdır. Namazların ne zaman kazaya bırakılıp bırakılamayacağına hukuk ve kanunlar değil, din âlimleri karar verir. Ve hukuk da bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığımızın Din İşleri Yüksek Kurulunu görevlendirmiştir. Anayasamızın Madde 24’ü din ve inanç hürriyetini yasalaştırmıştır. Şöyle ki: 1) Herkes din ve inanç hürriyetine sahiptir. Bu hak, tek başına veya topluca, alenen veya özel olarak ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama hürriyetini içerir. Bu maddeye göre kamu kurumlarında ve özellikle de okullarda ibadet edilebileceğine, buna imkân tanınmasına dair izin vardır. Cami uzak olduğu veya iş yoğunluğu sebebiyle gidip gelinceye kadar iş aksayacağı için ibadet etmek zordur. İbadet odası da bu konuda açık bir yönetmelik hükmü olmadığı için sanki yasak gibi anlaşılmaktadır. Çoğu yönetici anayasaya dayanması gerekirken, maalesef bu konuda cesaretli davranamamaktadır. Kamu kurumlarında ibadet odası laikliğe aykırı zannedilmektedir. Hâlbuki laiklik, din ve vicdan özgürlüğünün garantisidir, deniyor. Peki, soruyorum imkân verilmeyen yerde özgürlükten bahsedilebilir mi?"
Nahit Menteşe okullara genelge göndermişti
ASLINDA ibadet özgürlüğü ile ilgili 1977 tarihli genelge[1] ve 2198 sayı ve 4 Kasım 1985 tarihli M.E.B Tebliğler dergisinde emsal hüküm bulunduğuna dikkat çeken Dr. M. Abdülmecit Karaaslan, konuya ilişkin şunları söyledi: “Öğrencilerin okullarda namaz kılması hakkında, Millî Eğitim Bakanlığı, Talim Terbiye Kurulunun 13 Aralık 1977 tarihinde karara bağladığı genelge var. Buna göre; okullarda, okul yöneticileri ibadet etmek isteyen öğrencilere yardımcı olmak zorunda… Süleyman Demirel başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin Millî Eğitim Bakanı Nahit Menteşe zamanında bütün valiliklere dönemin müsteşarı Abdurrahman Demirtaş imzasıyla gönderdiği genelgede, “Din ve vicdan hürriyeti anayasa ile teminat altına alınmıştır. Bakanlığımıza bağlı okullarda ders saatleri dışında ibadetlerini yerine getirmek isteyen öğrencilere okul idarelerince mümkün olan kolaylıkların gösterilmesi gerekmektedir” deniliyor. Bakanlığın anayasaya atfen verdiği emir 1982 Anayasası'nın 24'üncü maddesi aynen korunuyor. Devlette devamlılık esastır. Bu hükümler halen devam ediyor. Neden uygulanmıyor? Kendi dininden, kendi tarihinden kendi örf ve âdetlerinden insanlar korkutuluyor.”
 
Yeni anayasada, bu husus da düzenlensin
“Dİleğİmİz sivil anayasa sürecinde bu hususun da açıkça düzenlenmesidir” diyen Dr. Karaaslan,” Şimdi biz talep ediyoruz, önce bize verin ibadet odası hakkımızı, ibadet hürriyeti değil, ibadet etme imkânı tanıyacaksın insan onuruna yakışır bir şekilde özel oda vereceksin. Eskiden bu sesler cılız çıkıyordu, ama bundan sonra daha kuvvetli çıkacak. İbadet odası hakkında birçok okulda, birçok öğrenci ve öğretmenin sözlü talebi var. İstediği halde, verilmiyor. Ama maalesef halkımız göçebelikten tam çıkamadı. Yazılı müracaatı pek bilmiyor veya korkuyor. Hayır hakkını sözle değil yazılı isteyeceksin! Aynı şekilde okullarda ve kamu kurumlarında memur olan vatandaşlarımızdan haklarını, özellikle ibadet odası hakkını, yöneticilerinden ısrarla, dilekçe üzerine dilekçe yazarak, yanlarına ayrı bir dilekçe ile başvuran arkadaşlarını da katarak istemelerini, sendikaların da bu hususta ön plana çıkmalarını istiyoruz.” 
Okunma Sayısı: 1861
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Capar

    5.12.2011 00:00:00

    Hadi söyleee,konusun bakalim,defolup gitsin bu dayatmaci zihniyet,sosyal toplum gelsin,nihayetinde müslüman toplum kendi kendini yönetsin yüzde 10 kesimin zorbaci baskisi bitsin artik.Bir devlet sistemi ve yönetenleri eger toplumu baskilarsa zalimlikten baska ne yapmis olur..Devlet ve siyasiler ne zamanki millete ve toplum bireylerine hizmet eder o zaman efendilesir...Milletin gözünde ebedilesmek isteyenler millete hizmet etmeye mecburdur..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı