16 yıllık AKP iktidarının en çok övündüğü ekonomik istikrar söylemi açıklanan SGK verileriyle gözler önüne serildi. Verilere göre öğrenci olmayan ve aylık geliri asgari ücretin üçte birinden az olan 8 milyon kişi tespit edildi. 2001 krizi benzeri bir ekonomik çıkmazın ayak sesleri her geçen gün iyiden iyiye kendini hissettirirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP manifestosunu açıklarken kullandığı, “Ahdim olsun ki, enlasyon ve cari açık düşecek. Ahdim olsun ki, dar gelirli vatandaşın üzerindeki vergi yükü düşecek” sözleri, 16 yıl sonra başa dönüldüğünün tespiti olarak yorumlandı.

Borç gırtlağa dayandı

Döviz kurları ise tüm zamanların rekorunu kırmış vaziyette daha da yukarılara tırmanmaya devam ediyor. İzmir Tabib Odası’dan Dr. Ergün Demir ve İstanbul Tabip Odası’ndan Dr. Güray Kılıç’ın Sosyal Güvenlik Kurumu verileriyle yaptığı son araştırmaya göre, Türkiye’de 14.4 milyon kişi en temel hak olan sağlığa ulaşamayacak kadar yoksullaştı. Eğitim, yakacak, evde bakım, yoksulluk aylığı gibi yardımlar da göz önüne alındığında muhtaçlık yardımlarına gereksinim duyan yurttaşların 30 milyon civarı olduğu belirtiliyor. Araştırma, 20 ilde nüfusun en az yüzde 19’u yoksulluk nedeniyle sağlık primini ödeyemediğini, 27 ilde ise seçmenin en az yüzde 19’unun aynı şekilde sağlık primlerini ödeyemediğini ortaya koyuyor.

Vatandaş kriz stresinde

Enlasyon ve cari açıktaki durdurulamayan yükseliş, TL’nin Dolar ve Euro karşısında ciddi boyutlardaki değer kaybı vatandaşa 2018 ekonomik krizinin 24 Haziran seçimlerinden önce mi sonra mı vuracağını sorgulatıyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye ile ilgili 4. Madde Konsültasyon Raporu’nda; Türkiye ekonomisinin aşırı ısındığını, enlasyonun da hedelenen seviyenin üzerinde seyrettiği belirtti. Kredi derecelendirme şirketi Standard & Poor’s (S&P) ise Türkiye’nin kredi notunu bir kademe daha düşürerek, yatırım yapılabilir düzeyin “üç kademe altında” bulunan BB- düzeyine indirdi. Türkiye’deki cari açığın GSMH (Gayri Safi Millî Hasıla)’nın yüzde 6’sını bulduğu, panik halindeki Arjantin’de ise bu oranın yüzde 4’e yaklaştığı hatırlatıldı. Türkiye’nin “eşik ülkelerde” patlayacak büyük ‘ekonomik kriz’in ilk iki ülkesinden biri olacağına kesin gözüyle bakılıyor.  

Haber Merkezi