"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fahreddin Kerim Gökay ve Bediüzzaman

H. Muharrem OKUR
13 Şubat 2021, Cumartesi
Bu haftaki yazımızda 1900 yılında Eskişehir’de doğan, İstanbul Valiliği, Belediye Başkanlığı, Elçilik, Bakanlık görevlerinde bulunan ve Yeşilay’ın kurulucularından olan Ord. Prof. Dr. Fahreddin Kerim GÖKAY’ın Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri hakkındaki görüşlerini, 1979 yılı basımlı “Bediüzzaman Said Nursî ve Nurculuk Hakkında Aydınlar Konuşuyor” kitabından iktibasla aktaracağız.

“Ben Said Efendi’yi Yalnız Din Adamı Değil, Bir İlim Adamı Olarak Tanıdım”

“Efendim yıl 1920, 18 Mart, Yeşilay’ın kuruluş günü. Genel Kurul’da zamanın Şeyhülislâmı Haydarizade İbrahim Efendi ve Darü’l-Hikmet’ül-İslâmiye azasından o zamanki ismiyle Said-i Kürdi de vardı. Said-i Kürdi Efendi dikkati çeken üyelerden biriydi. İlk gün toplanıldı. Fazla bir konuşma yapılmadı. Yeni seçilenler oldu. O günkü bulunanlar içinde memleketin çok seçkin şahsiyetleri vardı. Sonra Said-i Kürdi Efendi, Genel Merkeze seçildi. Orada kendisini daha yakından tanımakla bahtiyar oldum. Çünkü daha evvel 31 Mart hâdisesi dolayısıyla onun yazdığı «İki Mekteb-i Musîbet Şehadetnamesi veya Divan-ı Harb-i Örfi» isimli kitabını okumuştum. Halen de kütüphanemde mevcuttur. O kitabı bana daha sonra Romanya Baş müftüsü olan Halil Fehim Efendi vermişti. 31 Mart hâdisesinde İstanbul’dan ayrılıp gelmiş. Ben o vakit dokuz yaşında bir çocuktum. Halil Fehim Efendi o esnada Eskişehir’de bizim evde gizli bulunuyormuş. Ben de bilmiyordum. Gazete alıyordum. Bu gazeteler kimin içindir? derdim. Sesini çıkarma derlerdi. Halil Efendi işte o günlerde bana bu kitabı verdi. Böylece Said Nursî’yi ilk defa tanımam eseriyle olmuştu. Yeşilay’da ise eseriyle uzaktan tanıdığım Said-i Kürdî Efendiyi yakinen tanıdım.

(...)

“Ben Said Efendi’yi yalnız din adamı değil, sosyal düşüncelere malik kafasını ışıldatmış, bir ilim adamı olarak tanıdım. Ondan sonraki yıllarda politikaya girdi mi girmedi mi bilmiyorum. Çünkü o, memlekete en sıkıntılı ve buhranlı günlerde hizmet etmiş bir zattır. Kuva-yı Milliye hareketini desteklemiştir. Millî Harekette Ankara’ya gitti. Bir din adamı olarak memleketin kurtuluşuna çalıştı ve söz sahibi oldu. Daha sonra soy ismini bile değiştiriyor. Memlekette bölücü bir zihniyet meydana gelmemesi için. Aslında Kürdî soy ismini kullanabilirdi. Fakat o vatanın birliği ve beraberliği için soy ismini değiştirdi. Böylece Said Nursî Efendi’yi çok yakından tanıdım. Bu herkese nasip olmaz. Düşününüz ki bende onun altmış senelik silinmemiş yazıları ve imzası var.”

Tâ O Zaman Basın Hürriyetinden Bahsediyor

“Said Nursî devrinde yaşamış ve fikirlerini ortaya koymuş bir insandır. O fikirler zamanın icabettiği dâvâlara esas teşkil etmiştir. Onun tarihe mal olmuş sözleri hakkında düşünülür, beğenilir, beğenilmez. O efkâr-ı umumiyenin vereceği bir karardır. Aynı zamanda bir memlekette demokratik nizamda bile en çok çiğnenen insanlar aydınlardır. Bakın düşüncelerine! Tâ o zaman basın hürriyetinden bahsediyor, basının önemli rolünden bahsediyor, iktisadî fikirlerden bahsediyor. Demek ki; çok olumlu, müsbet bir adam. Şu halde bu gibi adamlar tarihe malolmuştur.” 

(...)

Said Nursî’nin Eserleri ve Yaptıkları Meydanda

“Politika ile dini ayırmak lâzımdır. Ben dini bütün bir ailenin çocuğuyum. Ve bütün, hayatımda dinî vecibelerimi Allaha hamdü senâlar olsun yapmaya çalışan bir adamım. 

“Said Nursî Efendi’nin çevresine yaptığı telkinlerin etkisi onun -yukarıda izah ettiğim - şahsiyetinin değeri ile ölçülmesi tabiidir. İnsanoğlu midesinin ihtiyaçlarını tatmin ettiği gibi, mânevî ve sosyal ihtiyaçları da gidermeye çalışır. Toplumda her çeşidi vardır. Ben şahsen manevî yönden gençliğin inançlı ve akidelerine kuvvetle bağlı olmasını isterim. Sapık fikirlerin karşısındayım. 

Benim tanıdığım Said Nursî memlekete, millete faydalı olmaya çalışmış bir adam. Fikri ne ise söylemiş, konferans vermiş, vaaz etmiş, yazı yazmış bir adam. Başka ne yapabilir? Millî Harekette Ankara’ya gitmiş, kendisini hürmetle karşılamışlar ve ayakta alkışlanmış. Böyle bir adamın ne yapmak istediği sorulmaz. Çünkü eserleri ve yaptığı meydanda.”

Notlar: 

1) Her yıl yaptığımız DERGİ KAMPANYAMIZI 15/2/2021 tarihinden itibaren başlatıyoruz. Desteklerinizi bekliyoruz. Dört DERGİ bir yıllık abone: 550 TL

2) DERGİLERİMİZİN yeni boyutlarını ve fiyatlarını beğendik. İnşaallah bu düzenleme dergilerimiz için hayırlı olmuştur.

Okunma Sayısı: 2086
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı