Mektuplarımız gelmeye devam ediyor. Her mektup ayrı bir sayfa. Gelen mektuplarımızda ortak nokta, hidayete erenlerin mutluluk ve memnuniyet ifadeleri. Bu mektubumuz da onlardan biri. Birçok mahkûmu bu halde görmek duâsı ile. Buyurun mektubumuzu okumaya...

***

MEKTUP
Bismillahirrahmanirrahim,
Esselâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü.

Öncelikle yüce Rabbimden iyi olmanızı niyaz ederim. Ben Ferhat Yenigün. Burdur Cezaevi’nde yatıyorum. Nefsî arzuların peşinde çok koşmanın neticesi ve gençliğin de vermiş olduğu cahiliyetten dolayı cezaevine girdim. Toplam 25 yıl cezam var. Bu cezanın 17 yılını yatacağım. İçeri gireli 7 yıl oldu. 10 buçuk yılım daha var.

ışarıdayken nefsanî duygularımın peşinde koşmaktan dinimin muhteşemliğinin farkında değildim. İçeri girdikten sonra dinime, ibadetlerime, ahirete, imana, itikada, Peygamber Efendimize (asm) ve diğer 224 bin peygambere ve onların ashabına olan ilgim ve bağlılığım artarak, olması gereken düzeye çıkmaya başladı. Rabbimizin buyurduğu gibi, “Hayır görünenin altında şer, şer görünenin altında hayır yatar” âyetini yaşadığımı düşünüyorum. İçeriye girmeseydim hayatımın 7 altın yılını da alkol, uyuşturucu vb. dünyalık nâr-u belâlarla geçirmiş olacaktım. Rabbimin yaşattığı ömür 28 yıl. Daha ne kadar yaşarım, yüce Rabbimin takdir-i İlâhisidir. Ama ne kadar yaşarsam yaşayayım, 100 yıl da olsa 1 saniye de olsa dinim ve imanıma yakışır şekilde yaşamak ve bütün Ümmeti Muhammed’in de bu uğurda yaşaması tek temennim ve duâmdır. 

Değerli büyüğüm, kıymetli ağabeyim, 
Burada imkânlar çok zayıf, gelenim gidenim de yok. Bazı kitaplara ihtiyacım var. Alım gücüm maddî olarak yok. Hadis-i şerif kitabına, Nasuhi Bilmen Hocaefendinin ilmihaline, Cübbeli Ahmet Hocaefendinin duâ ve tefsir kitaplarına, Lalegül Dergisi gibi mecmualara, korunmuş zırh muskasına, günlük 3000’lerimi yapabilmek için zikirmatik’e ihtiyacım var. 

Gönderirseniz de göndermezseniz de Allah (cc) sizden razı olsun. Ben dinimi öğrenmek ve ibadetlerimi daha düzgün yapabilmek için sizden ricacıyım. Allah (cc) işlerinizde hayır ve bereket versin inşallah-u Teâlâ. Ömrünüzün her ânında ve Mevlâ Teâlâya kavuşma ânında iman lezzeti üzerinize olsun. Rabbime emanet olun. Kendinize iyi bakın. Es-Selâmun Aleyküm.

Ferhat Yenigün, E-Tipi Kapalı Cezaevi, Burdur

***

Takvimlerimiz de önemli bir hizmet vasıtası. Biz takvimlerimizin mahkûmlara tahkiki imanı kazandırmak da önemli bir vasıta olduğuna inanıyoruz. Çünkü her yaprağın da Risale-i Nur var. Bildiğimiz gibi ibadetin az da olsa devamlı olanı makbul. Takvim hizmetin de bunun var olduğuna inanıyoruz. Teknolojinin yaygınlaşmasından dolayı takvime olan talep azalıyor. Ancak cezaevleri için böyle bir durum söz konusu değil. Ulaşabildiğimiz her cezaevi için iyi bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Hem dünya hayatları, hem ahiret hayatları için mahkûmlara yüzlerce faydalı bilgi var. Biz de 2013 yılındaki tecrübemizden de faydalanarak yaklaşık on günlük bir çalışma yaptık. Birçok yetkili ile görüştük. Görüştüğümüz kimselerin büyük bölümü çok memnun oldu. İdarecilerin bazıları takvimle birlikte Risale-i Nur Külliyatı da göndermemiz için rica ettiler. Kısaca bir hesapla yazımızı bitirelim. Normal bir koğuşta en az 10 kişi kalıyor. Bir koğuşa bir takvim verdiğimizi kabul edelim. Bu demektir ki, her gün bir koğuşta 10 kişi bir takvim yaprağını okuyor. Gönderdiğimiz takvimlerin 7 bininden (10 bin takvimden) koğuşlarda faydalanıldığını kabul edelim. Yedi bin koğuşta her gün 10 kişi takvimimiz bir yaprağını okuyunca, bir yıllık okunan takvim yaprağının adedini hesap makinesi ile hesaplayabilirsiniz. Her çalışmamızda bize hem kavli hem fiilî duâlarınızı gönderdiniz. Bize şevk verip gayrete getirdiniz. Allah (cc) razı olsun.

Not: Yeni Asya Gazetesi yazarlarından Halil Uslu, İzmir-Aliağa, Şakran Çocuk ve Gençlik Cezaevinde çok ilgi ile takip edilen bir konferans verdi. Halil Uslu’ya teşekkür ederiz.

Teşekkür: Külliyat ihtiyaçlarımızın büyük bölümünü ehl-i hamiyet ağabeylerimiz karşıladı. Bir vesile ile görüştüğümüz bir cezaevi yetkilisi Üstadımızın doğduğu ilin cezaevinde Nur Külliyatına çok ihtiyaç olduğunu söyledi.