Nur semasının bir yıldızı daha sessiz sedasız kaydı. Onu öğretmenlik görevine ilk başladığım 1989 yılının Eylül ayında tanıdım. Zayıf, nahif bir adam.
Oldukça sakin, bu dünyaya ait olmayan bir ruh derinliği içerisinde. Konuşmayınca konuşmayan, hâl dili kal diline galebe çalmış bir kişilik. Sual sormayan, sorulunca oldukça kibar ve incitici olmayan bir ses tonuyla cevap veren ahiretlik bir adam.
Rahmetli Muharrem Kazancı Ağabeyin küçük, ama gönlü gibi geniş saatçi dükkânında tanıştık onunla.
Muharrem ağabey “Osman kardeş, yeni bir muallim kardeşimiz gelmiş, onu dershaneye götürebilir misiniz acaba?” dedi. O hiç dudaklarından eksik olmayan ve her zaman hizmette kendisine tevdi edilen bir işi itirazsız yerine getirirken sık kullandığı ‘Tabiî’ sözcüğü ile mukabelede bulundu. Beni aldı eşyalarımla dershaneye götürdü. O günden sonra, yaşadığı Çatalağzı’ndan Cuma akşamki derslerimize hep iştirak ederdi. Onunla sık karşılaşmaya başladık. Dostluğumuz ve ağabey kardeşliğimiz böylece devam etti. Tâ ki 12 Ekim 2014’e, o acı haberi aldığım telefona kadar. İnşâallah ahirette kesintisiz sürüp ebede kadar devam eder.
Dershaneye ait ne kadar iş ve hizmet varsa onu sessiz sedasız yapar, kimseden asla maddî manevî karşılık beklemezdi.
Maden mühendisi idi. Bir çok iş elinden gelir. Asla öykünmez, bu benim işim değil demezdi. Dershanenin musluğu mu bozulmuş, o bir çare bulur o gün onu tamir etmeden eve gitmezdi. Hizmet için bir yere mi gidilecek, arabası ile hazırdı. O Zonguldaklı gönül dostlarının, Nur sevdalılarının manevî bir yıldızı idi.
Sessizlik içerisinde. İnsana huzur, güven veren hâl ve etvar üzereydi.
Mübarek Osman Ağabeyin simasını zaman zaman, Üstadı yerine Denizli hapsinde manevî şehit olan Hafız Ali Ağabeye benzetirdim. Duysa bana kızacak, gönül koyacak diye söyleyemezdim. Gösterişi, riyayı çağrıştıracak, ihlâsına zarar verecek bir şeye izin vermezdi.
Gerçek ismi Çetin Aslan olan Osman Ağabeyin isminin nasıl Osman olduğunu bilemiyorum. Ben onu Osman olarak tanıdım. Gerçekten ona bu isim yakışmıştı. Hz. Osman’ın (ra) haya ve hilmi, yumuşak huyluluğu onda da tezahür etmekteydi. Devrek, Zonguldak’ımızın şirin dağları arasında yemyeşil bir ilçesidir. Rahmetli Osman Bey işte bu ilçenin asaletli, ilim irfan ile ünlü bir ailesine mensuptu. Millî mücadeleye katkıları ile bilinen Müftüzade Abdullah Sabri Efendinin torunu idi. O bu asaletini ne bir yerde söyledi ne de ima etti. Kendi mütevazi dünyasında bu asaletini hal dili ile zaten söylüyordu.
Ne erkek ne de bir kız kardeşi vardı. Anne ve babasının tek çocuğuydu. Ama Nur camiası gibi muazzam bir kardeşler cemaatine dahil oldu. Babasını küçük yaşlarda kaybetmişti. Sonradan kısmen engelli annesi Rahmetli Saniye Teyze ile beraber yaşadılar. Annesi tam bir Anadolu kadınıydı. Bahçesinde yetiştirdiği sebzeleri satarak Osman Beyi okuttu. Kimseye yüz suyu dökmeden… Kendi ifadesi ile: “Aslanlar gibi bir evlât yetiştirdi” Onu maden mühendisi yaptı. Nurları tanıdı. Nurlara hizmet etti. Kimseye hissettirmeden, sessiz sessiz…
Rahmetli Osman Bey üç tane evlât yetiştirdi. Pırıl pırıl çocuklar, Nurlara hizmet eden. Kızlarının mürüvvetini gördü. Dünyadaki vazifesinin tamamlandığını işaret eden ölümün keşif kolları hastalıklar onu ziyaret etmeye başladı. Bir kaç yıldır “Eyyüb” misal çilesini sabırla çekiyordu. Hanımı; o çilekeş dâvâ arkadaşı Şahizer Abla onu hiçbir zaman yalnız bırakmadı. O da onunla bu menfî ibadette Rahmet (Rahime) annemiz gibi beraberdi...
Ramazan Bayramı münasebeti ile telefonda görüştük. Sesi kısıktı, sesini duyamadım, ama o sesimi duydu. Oğlu Abdullah aracılık yaptı. Kurban Bayramında görüşemedik. Keşke aramak nasip olsaydı. Yine sesimi duyurabiyseydim. Olmadı. O şimdi ahiret yurdumuza, vatan-ı aslîmize gitti. Başta Resulullah’a (asm), onun ashabına ve ahirete göçen Nur Talebelerine kavuştu. Mekânı Cennet olsun. Başta ailesine Zonguldak, Devrek, Kilimli ve Çatalağzılı kardeşlerimize başsağlığı diliyorum. Duâlarımız inşaallah bütün vefat eden ağabeylerimize olur, onların bıraktıkları hizmete devam ederiz.
İnnâ lillah ve innâ ileyhi raciun… O’ndan geldik, dönüş yine O’nadır. Âmenna…