"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocuklarımızı dünyaya vermek

Hasan KOÇ
23 Haziran 2021, Çarşamba
Sadece dünya kazançlarını ve dünya rahatını hedefleyen hayatlar müşahede ediyoruz.

Dünyaya ait olan işler insanların birinci meselesi olmuş. Ahir zamanda her şey dünyaya nâzır yönüyle değerlendiriliyor. Dünya hayatının saadeti ve lezzetinin sadece dünyaya çalışmakla kazanılacağı düşüncesiyle insanlarda durmak ve doymak bilmez bir koşuşturmaca var. Biraz daha kazanmak, biraz daha mutlu olmak ile eş değer görülüyor. Maddî açıdan sadece bugünü değil, geleceği de kazanma hırsı kalplere konulmuş.

Aileleri tarafından çocuklara daha çok dünyalık toplarsanız mutlu olursunuz anlayışı yerleştiriliyor. Dünyada en iyi yerlere gelmenin en ince hesapları yapılırken, çocukların ahireti hususunda hiçbir hesap yapılmıyor. Çocuklarımızın ahiret saadetini kazandıracak hizmetler ihmal edilirken, dünyaya ait hizmetler var güçle destekleniyor. Maalesef mütedeyyin insanlar da sadece dünyayı düşündüren, fakat ahireti unutturan bu yanlış yola sevk edilmektedir. 

Çocuklarımızın dünyevî başarısı için yapılan fedakârlıklar sınırsızken ahiretine yapılacak hizmetler noktasında kısıtlamaya gidiyoruz. Çocuklarımızın dünyevî isteklerini karşılamayı hiç ihmâl etmezken, ebedi hayatına ait ihtiyaçlarını gidermeyi unutuyoruz.

İşte Bediüzzaman Hazretleri’nin; “Elîm bir endişeyle Risale-i Nur dairesine temas eden üç mesele, adalet-i kaderiye noktasında mânevî suâle cevaben ihtar edildi.” (Kastamonu Lâhikası) dediği üç meseleden birisi de bu meseledir. Yüksek bir şefkati taşıyan validenin bu zamanda çocuğunun malından irsiyet almasından mahrum edilmesi kaderin müsaadesiyle olmuştur. “Valideler bu asırda, bir aşılama suretinde şefkatlerini yanlış bir tarzda sarf etmeleridir ki, ‘Evlâdım şan ü şeref rütbesinde memuriyet kazansın’ diye, bütün kuvvetleriyle, evlâtlarını dünyaya, mekteplere sevk ediyorlar. Hattâ, mütedeyyin de olsa, Kur’ânî ilimlerin okunmasından çekip dünyayla bağlarlar. İşte bu şefkatin bu yanlışından, kader bu mahrumiyete mahkûm etti.” (Kastamonu Lâhikası) tesbiti göstermektedir ki çocuklarımızı dünyaya bağlayan, dünyaya veren bizleriz. 

Bu yanlışı düzeltmediğimiz sürece ne dünyada ne de ahirette rahat edebiliriz.

Okunma Sayısı: 1771
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    23.6.2021 13:57:44

    Harika bir tespit. Mevzu çok iyi ve veciz özetlenmiş. Dışarıda suçlu aramaya gerek yok. Nefsimizden başlarsak çoğu sorunu çözebiliriz. Önemli bir yaraya dikkat çeken bu makaleniz için tebrik ediyor, başarılarınızın devamını arzu ediyoruz. Baki selamlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı