İnsanlar önce bizlerin tohumunu, arkadaşım keten ile birlikte toprağa attılar, yani gömdüler.
Bir müddet sonra tohumumuz çatladı, filiz verdik. Dünyaya teşrif ettik. Büyüdük, serpildik, dal budak olduk ne mi olduk? Merak mı ettiniz? Ben kimim öyleyse kimliğimi açıklayayım.
Ben pamuk tohumuyum. Gün geldi koza verdik. Kozamız çatladı. Bembeyaz göze hoş gelen pamuk olarak yaratıldık.
Keten arkadaşımla öyle kendine has güzelliğiyle boy gösterdik. Fakat insanlar bizi dalımızdan topladılar. Eğirdiler, büyürdüler iplik haline getirdiler. Üstüne üstlük makinelerde bağlayıp bir güzel dokudular. Kot kumaş olduk, maviye de boyandık. Terzilerde ve konfeksiyon atölyelerinde kesildik, şekillendik, dikildik ve pantolon olduk.
Daha bitmedi, diz üstünden on santim aralıklarla on parçaya bölündük. Kesilen yerlerden çıkan ipliklerimizi de uçlarından tülendirdiler. Adına da moda dediler. Modanın kurbanı olduk vesselâm. Ne yapayım kaderimiz böyle imiş.