"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bin Pencereden Ortak Bir Gelecek inşa etmek

İ. Seyda DURGUN
27 Kasım 2024, Çarşamba
FARKLI BAKIŞ AÇILARINA DEĞER VERMEK, UYUM VE DAYANIŞMAYI ARTTIRIR. KİŞİLERİN, KENDİ PENCERELERİNDEN GÖRDÜKLERİ DÜNYAYI HÜR BİR ORTAMDA İFADE EDEBİLMELERİ, GRUP İÇİNDE HEM ŞAHSÎ FARKLILIKLARIN SAYGI GÖRDÜĞÜ, HEM DE ORTAK BİR GELECEK İNŞA EDİLEBİLDİĞİ BİR ORTAM OLUŞTURUR.

GÖRÜŞ: HAKİKATİN RENKLERİ - 4 - Dr. İ. Seyda Durgun

3.7. Kapsayıcı Bir Rehberlik Anlayışı

Risale-i Nur’un talebelerine yüklediği görevler, onların farklı mizaç ve kabiliyetleri doğrultu-sunda hakikate katkıda bulun-malarını sağlar. Tıpkı bin pencereli bir evde farklı pencerelerden bakanların gördüklerinin birbirini tamamlaması gibi, her bir talebe-nin hizmeti de Risale-i Nur davasını bütün hâle getirir. Her bir talebenin kendi “penceresinden” gördüğü misyon, aslında daha büyük bir davanın bir parçası-dır. Bu şekilde, Said Nursî’nin reh-berlik ve temsil anlayışı “Hakikatin Renkleri” anlayışıyla örtüşür; her bir kişi kendi rengini sunarken, bütün bu renkler birlikte gerçek bir tabloyu oluşturur.

3.8. Siyasî Yorumlarda Çeşitlilik ve Bağlam

Said Nursî’nin bazı talebeleri için belirlediği sınırların genel geçer bir “âmir hüküm” hâline getirilmesi, hakikati dar bir çerçeveye sıkış-tırma riski taşır. O bazı talebelerine siyasetle mesafeli durmayı tavsiye ederken bazı talebelerine de siyasî gelişmeleri takip ettirmiş, hatta günlük gazeteleri okut-turmuştur. Bu kişisel mizaç ve kabiliyete göre yönlendirilme dikkate alınmadan bir tale-benin siyasetle ilgili yorum-ları, diğer tüm talebelere ve Risale-i Nur’un takipçilerine tek bir bakış açısı olarak dayatılırsa gerçek anlaşılmaz. Bu durumda “Hakikatin Renkleri” metaforundaki zenginlik ve kapsayıcılık kaybolur. Her kişinin kendine has bir görüşü ve yönelimi vardır ve bu farklı yönelimler, İslâmî bir davanın sosyal ve siyasal zeminde çeşitlilikle yürütülebilmesine imkân tanır.

4. BİR SOSYAL GRUP İÇİNDE HAKİKATE ULAŞMAK

4.1.Sosyal Grup nedir?

Sosyal grup, ortak ilgi ve hedeflere sahip, belirli bir düzen içinde bir araya gelen ve etkileşimde bulunan kişilerden oluşan bir topluluktur. Bu grupların varlık nedeni, bağlıların kişisel ihtiyaçlarını kar-şılamanın yanı sıra ortak bir gaye doğrultusunda hareket etmektir. Aile, arkadaş çevresi, iş grupları, dernekler, vakıflar gibi çeşitli sos-yal gruplar bu kategoriye girer. 

Tarikatlar ve cemaatler de sosyal grup özelliklerini taşıyan topluluklar olarak kabul edilebilir. Ortak bir inanç, dinî hedef veya bir ideal etrafında şekillenen bu gruplar, üyelerine belirli bir âidiyet hissi sağlar ve manevî destek verir. Bunun nedenleri:

• Ortak Değerler ve İnançlar: Tarikatlar ve cemaatler, ortak bir dinî veya manevî değer etrafında birleşirler. Gönüllüler, aynı inanç sistemini paylaşarak ruhanî bir birlik oluşturur.

• Normlar ve Kurallar: Her tarikat ve cemaatin kendine has normları, kuralları ve uygulama-ları vardır. Bağlılar, bu normlara uygun olarak davranır ve bu da grup içinde bir düzen sağlar.

Bu açıdan “Bin Pencereli Bir Evde Yaşamak” metaforu, sosyal grup ve grup ilişkileri açısından kişilerin grup içindeki rollerine dair önemli yaklaşımlar sunabilir. Sosyal gruplar, farklı bakış açı-larına sahip kişilerin bir araya gelmesiyle oluşur. Her kişinin kendi penceresinden gördüğü hakikat, grubun ortak kimliği, normları ve amaçları üzerinde etkili olur. 

4.2.Grup İçi Çeşitlilik ve Kişisel Perspektiflerin Değeri

Bir sosyal grup, farklı geçmişlere, değerlere ve düşüncelere sa-hip kişilerden olu-şur. Her kişi, kendine has bir perspektifle, tıp-kı bin pencereli bir evin farklı man-zaralarını görenler gibi, gruptaki olaylara, hedeflere ve ilişki-lere farklı açılardan yaklaşır. Bu çeşitlilik, grubun zengin-liğini ve adaptasyon kabiliyetini artırır. Ancak bu farklılıklar, kişi-lerin grup içinde anlaşmazlık yaşa-malarına da sebep olabilir. Dolayı-sıyla, grup içinde her kişinin katkı-sının değerini anlamak ve bu katkı-ları grup yararına kullanabilmek, sosyal grup yapısının sağlamlığını koruması açısından önemlidir.

4.3.Grup Normları ve Ortak Akıl

Sosyal bir grupta, üyeler ara-sında uyum sağlamak amacıyla grup normları oluşur. Bu normlar, üyelerin bakış açılarının belli bir düzeyde uyumlu hâle gelmesine ve ortak bir zemin bulunmasına im-kân tanır. “Ortak akıl/meşveret” kavramı, bu normları belirleyen temel ilkedir. Grubun genel menfaatini göz önünde bulundurarak, her bir kişinin bakış açısını değer-lendirip uyumlu bir sentez elde etmek, grubun bir arada kalması için önemlidir. Birlikte yaşamak için, grup sorumlularının veya ortak paydada buluşma çabasındaki üyelerin, herkesin penceresinden bakmayı ve herkesin ihtiyaçlarını dikkate almayı öğrenmesi gerekir.

4.4.Çoğunluk ve Azınlık Grupları Arasındaki Etkileşim

Grup içinde genellikle farklı görüşlere sahip alt gruplar oluşa-bilir. Kimi üyeler, grup içinde çoğunluğun kabul ettiği görüşlere sahipken, kimileri ise daha farklı perspektifler taşır. Çoğunluk, “Her-kes benim gördüğümü görsün” gibi bir bakış açısıyla azınlığın farklılığını reddetmeye başlarsa, grup içi gerilimler artabilir ve sosyal uyum zedelenir. Farklı renklerdeki bakış açılarını dışlamak, grup içinde yalnızlaşma, ayrışma veya gruplaşmalara yol açabilir. Bu noktada, gruptaki etkili kişilerin, azınlıkta olan görüşleri de dikkate alarak bir denge kurmaları, sosyal grubun bü-tünlüğünü korumak için gereklidir. Bununla birlikte azınlık fikre sahip olan-ların da kendi fikirlerini dayatmaması gerekir.

4.5.Rehberlik Rolleri

Grubun devamlılığı ve uyumu açısından sorumluların rolü kritiktir. Buna göre grup temsilcileri farklı pencerelerden gelen bakış açılarını dikkate alarak hareket etmelidir. Temsilci, gruptaki her kişinin kendine has perspektifini anlamaya çalışmalı ve bu perspektiflerden doğan görüşleri dengeli bir şekilde grup kararlarına yansıt-malıdır. Burada temsilcinin görevi, gruba kendini ait hissettirmek, kişisel farklılıkları kabul etmek ve grubun ortak amaçlarını göz önünde bulundurarak bir uyum sağlamak olmalıdır. Böylece grup üyeleri, kendi pencerelerinden ba-karken aynı zamanda bir bütünün parçası olduklarını hissederler.

4.6.Grup Kimliği ve Ortak Hedeflere Bağlılık

Grubun her bir üyesi farklı manzaralar görse de hepsi aynı binada yaşadığının farkındadır. Bu farkın-dalık, grup kimliğinin oluşma-sında etkilidir. Grup kimliği, üye-lerin kendilerini gruba ait hissetmelerini sağlar ve onları ortak he-deflere yöneltir. Tüm üyeler gru-bun misyonuna veya amaçlarına katkıda bulunmak ister ve bu he-defler doğrultusunda ortak bir bilince ulaşırlar. Aynı evin içinde ol-duklarını hatırlamak, farklı bakış açılarına rağmen ortak bir amaçta buluşmalarını sağlar.

4.7. Grup İçi Karar Alım Süreçleri

Sosyal bir grupta karar alırken, yalnızca belirli bir grubun bakış açısına göre değil, her bir kişinin farklı perspektiflerine göre bir değerlendirme yapılmalıdır. Karar alma sürecinde çoğulcu bir yakla-şım benimsemek hem grup içi adaleti sağlar, hem de farklı düşün-celerin grup içinde değer görmesine katkıda bulunur. Kararlar alı-nırken her kişinin perspektifi dik-kate alınırsa, grup üyeleri kararları daha kolay benimser ve âidiyet duyguları güçlenir. Böyle bir yakla-şım, grup içindeki ilişkilerin sağlam bir zemine oturmasına yardımcı olur.

4.8. Grup Psikolojisi ve Yankı Odaları

Eğer sosyal gruplar kendi içine kapanır ve bir “yankı odası” içinde kalırlarsa gerçekleri algılamakta zorlanırlar. Yankı odası birbirine benzer görüşlerin sunulduğu bir çerçevede kalmak demektir. Bu aynı zamanda içinde çok ciddî bir riski de taşımaktadır. Bu durumda şunlar oluyor.

• Grup temsil ettiği gücü ve potansiyelini olduğundan çok daha yüksek görüyor.

• Rakibin gücünü ve potansiyelini ise oldu-ğundan çok daha yetersiz ve değersiz görüyor.

• Eldeki bilgiler gru-bun eğilimini destekle-yecek şekilde seçiliyor.

• Fikir birliği önemsenerek gruptan farklı düşünenler, grup tarafın-dan dışlanmamak için kendi düşüncelerine sansür uyguluyor.

• Grup birbirine benzeyen insanlardan oluşuyor ve paralel gö-rüşler kolaylaşıyor.  

• Grup içi çatışmalar başlıyor, yeni kopuşlar olabiliyor.17

Sonuç: Bin Pencereden Ortak Bir Gelecek

Olaylarda ve düşüncelerde kişi-lerin farklı bakış açılarına değer vermek, uyum ve dayanışmayı ar-ttırır. Kişilerin, kendi pencerelerin-den gördükleri dünyayı hür bir ortamda ifade edebilmeleri, grup içinde hem kişisel farklılıkların saygı gördüğü hem de ortak bir gelecek inşa edilebildiği bir ortam oluşturur. Her bir pencerenin sun-duğu renk, grup kimliğini zengin-leştirir; grup, bu renklerden oluşan mozaikte kendi bütünlüğünü bulur. Bu anlayışla hareket eden bir grup hem kişisel haklara saygı duyan hem de ortak hedeflere yönelen güçlü bir yapı hâline gelir.

Dipnot:

17- Dan Bang and Chris D. Frith, “Makingbetterdecisions in groups”, R Soc Open Sci. 2017 Aug; 4(8): 170193; Törnberg, Petter, et al. “Modeling the emergence of affective polarization in the social media society.” Plos one 16.10 (2021): e0258259; Mutz, Diana C. “Hearing the other side: Deliberative versus participatory democracy.” Cambridge University (2006).

-SON-

Okunma Sayısı: 1491
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Orhan Ali YILMAZ

    27.11.2024 19:34:24

    Ludwig Wittgenstein'ın dediği gibi: Buz da pürüzsüzdür ama şu üzerinde yürünmez...

  • Yılmaz Soyten

    27.11.2024 12:40:48

    Rehber bir yazı olmuş

  • cemal özkaya

    27.11.2024 08:53:13

    yankı odası tesbitiniz çok doğru. türkiyenin ve bütün grupların en büyük problemlerinden biri bu galiba.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı