"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir kuantum hikâyesi ve meraklı yolcu

İ. Seyda DURGUN
23 Aralık 2025, Salı
İki Bakış, İki Dünya: Mana-yı Harfî ve Mana-yı İsmî (1)

İnsanlık tarihi boyunca hakikati anlama arayışı iki ana damardan beslenmiştir: Vahyin rehberliği ve aklın araştırması. Biri kalbe, diğeri zihne hitap eder gibi görünse de aslında her ikisi de aynı hakikatin farklı pencereleridir. Bugün modern bilimin özellikle kuantum düzeyinde ulaştığı bazı sonuçlar, inancın yüzyıllar önce işaret ettiği derin gerçeklerle örtüşmektedir. Bu kesişim noktasında, Bediüzzaman Said Nursî’nin ömrünün ve ilmî tefekkürünün özeti olarak sunduğu dört kavram karşımıza çıkar: mana-yı harfî, mana-yı ismî, niyet ve nazar.1 

Said Nursî bu dört kavramı yalnızca teorik bir çerçeve olarak değil, insanın varlıkla kurduğu ilişkinin ve hakikati anlamanın anahtarı olarak görür. Ona göre insan, eşyaya nasıl baktığına bağlı olarak ya hakikate yaklaşır ya da ondan uzaklaşır. Bu kavramlar, bir yönüyle iman ve tefekkürün, diğer yönüyle de bilimin “gerçeklik” tartışmalarının mesajını anlamamıza yardımcı olur.

İnsan aynı hayatta yaşar, aynı olaylara şahit olur; fakat bambaşka dünyalar tecrübe edebilir. Bunun sebebi yaşananların farklı olmasından daha çok, bakışın farklı olmasıdır. İşte Bediüzzaman’ın dile getirdiği mana-yı harfî ve mana-yı ismî kavramları, bu farkın tam merkezinde durur. Bu iki bakış, insanın kâinata yönelttiği pusuladır: Biri manaya açılır, diğeri maddede kalır. Biri derinleştirir, diğeri daraltır.

Mana-yı harfî 

Mana-yı harfî, varlığı başkasının adına, yani Allah hesabına okumaktır. Bu bakışta eşya, kendi başına duran bağımsız varlıklar değildir; İlâhî isim ve sıfatları gösteren birer ayna gibidir. Bir çiçeğe bakıldığında sadece hücre yapısı, rengi ya da kokusu görülmez; ondaki sanat, ölçü, estetik ve hikmet de fark edilir. Güneş yalnızca fizikî bir ışık kaynağı değil; Rahman isminin yeryüzüne uzanan bir rahmet eli olarak okunur. İnsan ise tesadüflerin ürünü değil; bilinç, sorumluluk ve anlam taşıyan bir emanetçi olarak konumlanır.

Bu bakış, eşyayı tek tek ve kopuk parçalar olmaktan çıkarır; onları birbirine bağlı, anlamlı bir bütünün cümleleri hâline getirir. Kâinat artık sessiz ve anlamsız bir madde yığını değildir; sürekli konuşan, işaret eden, mesaj veren canlı bir kitaptır. Her varlık, daha büyük bir hakikate açılan bir kapı olur.

Mana-yı ismî 

Buna karşılık mana-yı ismî, varlığı kendi adına okumaktır. Eşya, yalnızca maddî sebepler ve sonuçlar zinciri içinde değerlendirilir. Güneş sadece enerji üreten bir gök cismi, insan sadece biyolojik bir organizma, hayat ise sebeplerin ve tesadüflerin ürünü olarak görülür. Bu bakışta bir açıklama vardır; fakat hiçbir şey anlam kazanmaz.

Mana-yı ismî bakışı, modern düşüncenin özellikle katı materyalist ve indirgemeci yorumlarında açıkça görülür. Sebepler vardır, süreçler vardır; ama sebeplerin ötesinde bir maksat, bir hikmet ya da aşkın bir gaye aranmaz. Sonuçta eşya “vardır,” fakat neden var olduğu sorusu cevapsız kalır. Bu bakış insana bilgi verebilir, ancak anlam vermez. Bu yüzden insan çok şey bildiği hâlde, iç dünyasında derin bir boşluk hissi yaşayabilir.

İşte bu iki yaklaşım, dünyayı yorumlayışta adeta iki ayrı evren meydana getirir. Aynı olay, aynı nesne, aynı hayat… Fakat bakış değiştiğinde, anlam bütünüyle değişir. Mana-yı ismî ile bakılan bir dünya soğuk, parçalı ve sessizdir. Mana-yı harfî ile bakılan bir dünya ise sıcak, bütünlüklü ve konuşkandır. Hakikat değişmez; fakat hakikatin insana açılan yüzü, bakışın yönüne göre şekillenir. Bu yüzden mesele, neye baktığımızdan çok, nasıl baktığımız meselesidir.

Dipnot:

1-Said Nursî, Mesnevî-i Nuriye, Katre, s. 64. (Kelimelerden maksat, ‘mana-yı harfî, mana-yı ismî, niyet, nazar’dır.)

Okunma Sayısı: 180
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı