"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur ve siyaset perdesi

İbrahim ERSOYLU
25 Haziran 2021, Cuma
12 Eylül 1980 darbesine kadar, Türkiye’de İslâm ve dinî hizmetler dendiğinde Nur Talebeleri ve Risale-i Nur akla gelirdi.

Bediüzzaman, yetiştirdiği güzide Nur Talebeleri ve telif ettiği Kur’ân’ın son asırlara yönelik mesajı olan Risale-i Nur ile tek partili Kemalist rejimin dayanılmaz ağır baskısı altında halkın imanının kurtulmasına ve muhafazasına çalışmışlardı.

Rejim o dönemde, din ve dindarlar üzerinde yaptığı zalimane baskılarla halkın sokaklara dökülerek protesto yapmalarını beklemiş, sonra devletin top ve bombalarıyla üzerlerine yürüyerek Şeyh Sait ve Dersim olaylarında olduğu gibi toplu katliâmlar yapmayı planlamıştı.

Ancak Bediüzzaman, Allah’ın kendine bahşettiği yüksek imanî ferasetiyle bu planı sezmiş, talebelerine ve halka baskılara karşı müsbet hareket, itidal ve sabır tavsiye ederek tuzakları boşa çıkarmış, kimsenin burnu kanamadan ülkenin 1950’lere gelmesini sağlamıştı.

Haddi zatında bu tavrı ile o, yalnız yüksek bir din âlimi değil, aynı zamanda bir örnek şahsiyet olduğunu göstermiş oldu. O dönemde onların asayişi temin gayretleri olmasaydı, ülkedeki radikal İslâmî grupların Suriye, Irak ve Mısır’da olduğu gibi rejimle çatışması neticesinde yüz binlerce masum insanın kanı dökülebilirdi.

1950’de demokrasiye geçilmesi sürecinde Ahrar/Demokrat siyasî güçlerin serbest seçimleri kazanarak iktidara gelmelerinden sonra, ülkemizde din ve dindarlar üzerindeki ağır baskılar kalktı, din hizmetlerinin önü açıldı.

1960 darbecilerinin engellemelerine rağmen din hizmetleri, Nur Talebelerinin katkılarıyla 1970’lere kadar güçlenerek devam etti. 1970’te din adına hareket eden siyaset akımı Millî Nizam hareketi ile meydana çıktı. 1971 muhtıracı generalleri, Demokrat iktidarı zayıflatmak için onların önünü açtılar. Bu akım, 1980’lere kadar Nur Talebeleri meslek ölçülerinde ittihat ve ittifak etmeleri sebebiyle ciddî bir varlık gösteremedi.

Ülkemizde Risale-i Nur hareketi ve dinî hizmetler en büyük darbeyi 1980 askerî darbecileri eliyle yedi. Darbeciler, dinî cemaat ve tarikatların çoğunu devletin maddî imkân ve makam tuzaklarıyla, Nur Talebelerinin arasına fitne–fesat sokarak, bir kısmını korkutarak kendilerine biat ettirdiler, siyasî ve içtimaî vahdetlerini bozdular.

Nur Talebelerin bir kısmı oyuna gelerek Demokratlardan desteklerini çektiler, vizyonsuz, dindar kimlikli siyasîlere nokta-i istinat oldular. Onları gören diğer dinî gruplar da aynı tuzağa düştüler. Böylece ülkenin istikrarı bozuldu.

2000’lerin başında tarih tekerrür etti. Yine bazı Nur Talebeleri Demokratlar yerine demokrat olmayan dindar kimlikli siyasîlere destek olmalarıyla ülkenin maddî – manevî istikrarı bozuldu. 

Elhasıl: Günümüzde sayıları milyonları geçen Nur Talebelerinin çoğu, Üstadın mesleğine sadâkat göstererek Nur’un imanî meselelerinde ittihat ettikleri gibi, içtimaî ve siyasî ölçülerinde birleşmeleri âcil bir zorunluluktur.

Onlar, Risale-i Nur’a perde olan siyasîlere istinat noktası olmaktan vazgeçip Demokrat güçleri ayağa kaldırmadıkları sürece, ülkemizde iman hizmeti akamete uğramaya devam edeceği anlaşılmaktadır.

Okunma Sayısı: 1758
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aysuna

    25.6.2021 20:19:33

    Allah(cc)razı olsun İbrahim Hocam...Bu makalenizi yine farklı taraflara çekerek,tek gayesi Allah rızası olan mü'minlere iftira atan müfterileri şu cum'a saatinde Allahu Tealanın Müntekim ismine havale ettik.El insaf...

  • Halil İbrahim Karahan

    25.6.2021 16:48:11

    Allah razı olsun

  • Ali

    25.6.2021 14:26:44

    1980 de siyaset Nurcuları böldü. 1990 1993 2015 te kimler böldü?Niye bölündü?

  • Oğuz Yiğiter

    25.6.2021 05:51:12

    Makalenin son paragrafında işaret edildiği gibi, Asrın sahibinin dersi bir bütündür, kabil-i tefrik olamaz. Îmânî derslerin mütemmimi, içtimâî derslerdir. Tatbikat uyum içinde yürümelidir. Yoksa bektâşî-misâl; sadece îmânî derste Üstad'a iktidâ, içtimâî noktada başka kaynaklara yönelme akışı felç eder. Yaşayarak görüyoruz. Tebrikler, dualar...

  • Abdullah Tunç

    25.6.2021 03:53:38

    İslami hizmetlere en büyük darbeyi,din hüviyetli iki cereyan vermiştir.İki ho ca bozuntusu en büyük za rarı vermiştir.Bu iki siyasi cereyanın güdümlü çıkışla rı 1970'lerin başlarına rast lar.Biri idari kadarolarla devleti ele geçirme planı, hedefiyle hareket etti.Diğe ri siyasi partiyle devlete hakim olmaya çalıştı.İki akımda dini kullanarak siyaset yaptı.Yani siya sete alet ettiler.Hedefe varmak için her vasıtayıı kullandılar.İki cereyan da Risalale-i Nur ve Nur tale belerine karşı çıkarılmış tır.Bunlardan biri Sadeleş tirme adı altında Risale-i Nur'u tahrip etmeye çalış tı.Diğeri 666 gün basımını yasaklayarak hizmetini en gellemeye çalıştı.İşin en acip ve en garib,en kahre dici tarafı büyük bir kısım Nur talebelerinin bu müf sit iki cereyana alet olma larıdır. Hâlâ da bu çanak tutuş devam ediyor.Bu iki cereyandan Nur Talebele ri nasıl kurtarılır ona bak mak gerekiyor.Onlardan kopmadıkça ittihat müm kün değildir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı