"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şahs-ı manevî ve meşveretler

İbrahim ERSOYLU
30 Temmuz 2021, Cuma
Yeni Asya Camiası’nın, gücünü Kur’ân, Sünnet ve Risale-i Nur’dan alan, şirket-i maneviye düsturu ile Nur Talebelerinin haberi olmadan fazl-ı İlâhî ile daire içinde takarrur eden, şahıslara değil meşveretlere ve prensiplere dayanan bir Şahs-ı Manevîsi vardır.

Camiada asıl olan ihlâs, uhuvvet, tesanüd, sadâkat ve sebatla iman ve Kur’ân hizmeti yapmaktır. Bunu yaparken , Şahs-ı Manevî’nin tecelli ettiği meşveretlere ve onların aldığı kararlara saygı ile uymak, gazete ve neşriyatımıza sahip çıkmaktır. 

Hizmet seyrinde hatalar ve aksaklıklar olması durumunda bu durumu meşveret zeminlerinde nazikâne, nezihane ve kavl-i leyyinle, yapıcı bir üslûpla dile getirmek ve çözüm yolunu göstermektir.

Hazmedilemeyen istişare kararlarının, dâvâ arkadaşlarının, gazete ve neşriyatın meşveret zeminleri yerine uluorta yerlerde veya sosyal medyada, ya da Whatsapp gruplarında gelişigüzel bir tarzda isim verilerek eleştirilmesi cemaat olma ruhu ve sorumluluğuyla bağdaşmaz.

Söz ve tavırlarıyla Nur Talebeleri arasında uhuvvet ve tesanüdün bozulmasına, hizmette şevk ve gayretlerin bozulmasına sebep olmak vebali ağır, manevî mesuliyeti olan bir iştir.

Hatıralarda geçtiğine göre Aziz Üstadımız ve Zübeyir Ağabeyimiz, daire içinde uhuvvet ve tesanüdü bozarak hizmete zarar verenlerden çok rahatsız olmuşlardır. 

Ne yazık ki bu şekilde davranmaya devam edenlerin bir kısmı, daha sonra Camiada kıymetlerinin bilinmediğini, taleplerinin dikkate alınmadığını, dolayısıyla orada kalmanın bir faydası olmadığını düşünerek daireyi terk ederler ve muhalefet safına geçerler. Geçmişte bu şekilde Camiadan savrulmuş, çok sayıda temayüz etmiş kişiler vardır.

Çok iyi bilinen, burada ismini vermek istemediğimiz bu kişiler, daire içindeyken ihlâslı ve başarılı hizmetleriyle temayüz etmişlerdi.

Kendileri olmadan hizmetin devam edemeyeceğini, gazetenin ayakta kalamayacağını zannediyorlardı. Sonra Allah’ın yardımı, Üstad Hazretleri’nin himmeti ve Şahs-ı Manevî’nin kerametiyle onların boşluğu dolduruldu. Hizmet kervanı tökezlemeden yoluna devam etti.

Dairenin dışına savrulan gayr-i memnunlar, orada gördükleri kabul ve teveccühü başka yerlerde görmek istediler, ama başarılı olamadılar. Bir kısmı kendi isimleriyle müsemma bir grup oluştururken, bir kısmı Nur Mesleği’nin zıddında hareket eden siyasî cereyanlara, diğer bir kısmı başka gruplara intisap etti. Bir kısmı da yıldızı sönerek kendi kabuğuna çekildi. 

Son söz: Sadık bir Nur Talebesi, Üstada ve Risale-i Nur’a sadâkat gösterdiği gibi, içinde hizmet ettiği camiasının birlik ve beraberliğine, dâvâ arkadaşları arasında uhuvvet ve tesanüdün tesis ve pekişmesine azamî derecede katkı yapmaya çalışır. Bağlı bulunduğu meşveret heyetlerinin kararlarına kendi görüşünün aksine de tecelli etse uymaya son derece dikkat eder ve onları sahiplenir.

O kararlarda aklıyla telif edemediği hususlar varsa, o, bunları uygun meşveret zeminlerinde veya ilgili kişilere bizzat ulaşarak işin hakikatini öğrenmeye çalışır.

Cenab-ı Hak bizleri ihlâs, uhuvvet, tesanüd, istikamet ve Risale-i Nur’un meslek, meşrep ve Şahs-ı Manevî’den ayırmasın. Amin.

Okunma Sayısı: 2161
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • mustafa

    30.7.2021 21:16:19

    Çok isabetli bir analiz olmuş..Allah imanımıza selamet versin..

  • GAZİ

    30.7.2021 09:25:48

    Amin. Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı