"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya Camiası ve fitne tuzakları

İbrahim ERSOYLU
17 Aralık 2014, Çarşamba
Yeni Asya Camiası, ahir zamanın Peygamberinin (asm) varisi Üstad Bediüzzaman’ın meslek ve meşrebini tavizsiz şekilde sürdürüp hayata yansıtan, içtimaî ve siyasî alan dahil her konuda Risale-i Nuru hayat düsturu yapan bir camiadır.

Camia, Zübeyrî çizginin ısrarlı takipçisidir. O bu sağlam duruşu dolayısıyla geçmiş zaman dilimlerinde, bir çok kişi ve çevrenin hışmına ve hücumuna maruz kalmıştır, günümüzde ve gelecekte benzer hücumlara maruz kalacağı açıktır. Çünkü O iman - Kur’ân hizmetiyle birlikte doğru İslâmiyeti ve İslâma lâyık doğruluğu yaşamak ve göstermek gibi çok önemli ve hayırlı işler yapmaktadır. “Hayırlı işlerin çok muzır manileri olur. Şeytanlar onun hadimleriyle çok uğraşır.”

12 EYLÜL TUZAĞI

1980’lerde münafık 12 Eylül darbecileri, diğerlerine yaptıkları gibi Yeni Asya camiasını kendilerine biat ettirmek, Kemalizmle barıştırmak için çok çalıştılar. Bunu başarmak için, çok cazip teklifler sundular. Camia kabul etmeyince arasına fitne fesat sokarak onu parçalamaya çalıştılar. Nurculuğu sulandıracak başka bir cemaati parlatarak sahneye sürdüler. Onu bir süre kullandıktan sonra şimdi de bitirmeye çalışıyorlar. 

Ne yazık ki o zamanlar başta temayüz etmiş çok sayıda şahsiyet olmak üzere, bir çok Nur Talebesi Yeni Asya’dan ayrılarak darbecilerin tuzağına düştü. Kemalizmi ülkede yerleştirmek için yapılan İhtilâlin tarihteki Mohaç, Malazgirt zaferleri gibi bir zafer olduğunu ileri sürerek, cemaatin çok sayıdaki fertlerini peşlerine takarak darbecilere ve anayasalarına destekçi yaptılar.

28 ŞUBAT TUZAĞI

1990’ların sonlarında bu sefer münafık 28 Şubat darbecileri, diğer dinî cemaatlere yaptıkları gibi, Yeni Asya Camiasına ağır baskılar yaptılar. Gazetenin imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular Ağabeyimiz, o zamanki dine ve dindarlara yapılan zulümlere karşı çıktığı ve 1999 depremi için “deprem İlâhî ikazdır” dediği için onu iki yıl bir gün hapse mahkûm ettiler. Gazetenin  o zamanki yazarları mahkemelerde süründürüldü. Buna rağmen Camia istikametini kaybetmedi ve yoluna devam etti.

28 Şubat’ın önde gelen Ergenekoncu paşalarından biri, yaptığı bir açıklamada, “Bütün dinî cemaatlere ve gazetelerine boyun eğdirdik. Ama Yeni Asya Camiasına ve gazetesine söz geçiremedik” şeklinde bir itirafta bulunmuştu.

SİYASAL İSLÂM TUZAĞI

Günümüzde ise Camia farklı ve dessas bir tehlike ile karşı karşıyadır; siyasal İslâmcıların hedef tahtasındadır. Onlar, diğer cemaatleri kendilerine bağladıkları gibi, onu da etkileri altına almak istiyorlar. Ne yazık ki bir çok dinî cemaati ve gurubu, hatta diğer Nur guruplarını kandırarak, ya da onlara menfaat bahşederek, külliyeler vererek kendilerine bağladılar. Geçenlerde iktidarın önde gelen şahsiyetlerden biri, cemaatleri kast ederek, “Biz yoksak siz de yok olursunuz” diyerek desteğe devam etmeleri yönünde onları uyarmıştı. 

İktidardaki Siyasal İslâmcılar, siyasette hata ve kusurlarını ortaya çıkaran ciddî bir muhalefet istemedikleri gibi, yaptıkları fahiş hataları görüp onları ikaz eden dindar bir camia da istemiyorlar. Yeni Asya Camiası ve gazetesi güçlü kuvvetli olursa, onlar İslâmı ve Müslümanları politize edemeyeceklerini biliyorlar. Yeni Asya onların bu tuzağına düşmedi.

CAMİADAN KOPANLAR KENDİLERİNE YAZIK EDİYORLAR

Menfi siyasetin oyununa gelip Yeni Asya camiasını terk edenler, hem kendilerine, hem de Risale-i Nur mesleğine zarar vermiş olmaktadırlar. Üstad İhlas Risalesinde, “Cadde-i Kübra-i Kur’âniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var” (Lem’alar, yeni tanzim, s.396) diye onları ikaz etmektedir. 

Öyle görülüyor ki, Siyasal İslâm iktidarı başta kalmak için her türlü tavizi vermeye hazırdır. Derin devletin cemaatleri yok etmek için yaptığı dehşetli plana imza atmakta ve onlarla iş birliği yapmakta tereddüt etmemektedir.

Onların hatırı için Camiayı terk edenler, dolaylı olarak dinsizlik kuvvetine yardım etmiş, Üstadın uyarısına mâsadak olmuş olurlar.

Okunma Sayısı: 2666
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet Aydınli

    25.12.2014 11:40:22

    Maşallah. İsabetli bir tesbit olmuş. Bazı ağabey/kardeşlerimizin mevcut siyaset cereyanlarının tesiri ile iyice ölçüsü kaçan, tutarsızlaşan ve savrulan ifade ve davranışlarının özet bir portresini çizmişsiniz. Mevcut cereyan bir çok akıl ve kalb sahibi insanı; kendi siyasetine taraftar yapabilmek için öyle damarları kullanıyorki, şimdiye kadar benzeri pek görülmemiştir. Çoğu yalancılıktan ibaret olan siyaset hatırına ve o siyaseti her yönüyle işleten siyasetçilerin icraatlarını AK-lamak için tekellüflü teviller yaparak kendi hizmet düsturlarımız gün be gün çiğneniyor. Allah cümlemize feraset, basiret, metanet ve istikamet nasip eylesin.

  • toygar

    17.12.2014 15:00:04

    "Isparta kahramanlarına arkadaşlık" meselesini göz ardı etmeden..

  • RAMAZAN ADIBELLİ

    17.12.2014 14:35:23

    TEBRİKLER

  • ali

    17.12.2014 14:21:46

    Camia değil cemaat.Zamancılara özenip de cemaati 'camia' ya çevirmeyin. “Cadde-i Kübra-i Kur’âniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var” (Lem’alar, yeni tanzim, s.396) Burdaki ikaz da risale i nur cemaatin den ayrılanlara yapılıyor yoksa bir nur cemaatinde fikren uyuşamayıp başka bir nur cemaatine geçen nurcu kardeşlerimiz için değil.Arada çok fark var.Siyasal iktidarla ekonomik bağ kurarak ya da farklı şekillere onların boyunduruğu altına girmemek kesinlikle bu cemaate yakışan olumlu bir hareket fakat fikri muhalefet sadece eleştirmek değil bunun yanında biraz olumlu adımlarını da kabul edip tebrik etseniz herkes bu cemaatin ve gazetenin ilkeli,dürüst ve demokrat olduğuna kati inanır.

  • Garib Doğu

    17.12.2014 14:13:07

    Metot doğruysa,ihtilaller karşısında dik durulmuş,Hak ve hakikat o korkulu günlerde çekinmeden savunulmuş,cesurca doğrular dile getirilmişse,zaman da kaydını koyup tavırlarımızı tastik etmişse ki etmiştir,bunu bir tahdisi nimet olarak anlatmak neden sakıncalı olsun.Bundan dolayı hem cemaatı takdir ve tebrik etmek ve aynı zamanda onlardan ders almak bence fazilettir.Korkmayın Risale-i Nurdan dersini almış bir Nur talebesi,haddini de hududunu da bilir.Allahın izniyle enaniyete kapılmaz.Siyasi ve içtima-i meselelerde isabet etmek meşverete riayet,meslek ve meşrebi doğru anlayıp tabi olmaktan dolayıdır.Şeref, Risale-i Nur'un ve cemaatın şahsı manevisine aittir.Benliğimizi, cemaatın havzı kebirinde eritirsek Allahın inayetiyle her meselenin üstesinden geliriz.Ihlasın sırlarını benliğimize yerleştirirsek,hem kuvvet kazanır,hem de emin adımlarla gaye-i hilkatımıza yürürüz.Engeller de inayeti Rabbaniye ile ortadan kalkacaktır vesselam...

  • Derkan BERK

    17.12.2014 11:03:22

    Bu kadar net ve sarih açıklanamazdı herhalde... Allah binler kere razı olsun İbrahim Bey kardeşim. Sıcacık duygularımızla, "iyi ki varsın Yeni Asya" diyoruz...

  • necati

    17.12.2014 02:28:08

    Tebrikler cok dogru tesbit. Allah istikametten ayirmasin cok dehsetli tuzaklar kuruluyor muslumanlari birbirine dusurmek istiyorlar. Bu tuzagi yeni asya fark etmistir butun muslumanlari ikaz edip siyasi bogusmalar yuzunden birbirimizr dusmanlik etmeyelim.

  • mustafa

    17.12.2014 01:09:03

    ya şu düşüncede yanlış ben hep doğruyu söylerim. bu anlayış bir süre sonra kesin yargı oluyor. Bu sünnetullaha terstir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı