22 Eylül-01 Ekim 2023 tarihleri arasında Manisa 6. Kitap Fuarı, Manisa BŞB Fuar Merkezinde SNS fuarcılık organizasyonu uhdesinde kitapseverlerin hizmetine açıldı.

22 Eylül-01 Ekim 2023 tarihleri arasında Manisa 6. Kitap Fuarı, Manisa BŞB Fuar Merkezinde SNS fuarcılık organizasyonu uhdesinde kitapseverlerin hizmetine açıldı. Türkiye’nin değişik il ve bölgelerinden yaklaşık 83 yayınevi olduğu gibi Yeni Asya Neşriyat a 15 m2 bir alanda bayrağını Manisa kitap fuarında dalgalandırdı. Fuarda, 10.00–19.00 saatleri arasında ziyaretçilere hizmet vermeye gayret ettik. Manisa merkezi, ilçeleri yanı sıra, çevre illerden de katılım sağlandı. Yeni Asya Neşriyat ziyaretçilere en güzel şekilde hizmet vermeye gayret etti. Açıldığı günden, kapanışına kadar, ziyaretçiler ile diğer fuara katılan yayınevi görevlileriyle samimi bir şekilde sohbetlerimizi, ilişkilerimizi ve duruşumuzu sürdürmeye gayret ettik. Çünkü biz muhabbet fedaileriyiz. Husumete vaktimiz yoktur diyen bir üstadın talebeleriyiz.

Manisalı kardeş, ağabey ve şefkat kahramanları, birbirinden leziz yemeklerini, atıştırmalıklarını, meyve ve çaylarını kısacası toptan ikramlarını hem yedik-içtik, şükrünü eda etmeye çalıştık. Hem de diğer komşu yayınevi görevlilerine de ikramlarda bulunduk. Bundan dolayı Yeni Asya Neşriyat fuarın en takdir gören standı idi desek mübalağa etmiş olmayız. Bu sebeple Manisalı kardeş ve ağabeyleri ile eş ve aile fertlerine, fuar süresince, stantta fiili olarak bize ikişer gün yardım eden Ahmet Dere, Mehmet Demir ve Ramazan Kaya ile Manisa merkez ve ilçelerinde bulunan kardeş, ağabey ve hanımlara, İzmir merkez, Bornova, Çamdibi bürolarındaki arkadaşlara, Söyleşi ve kitap imzalamak için teşrif eden gazetemiz yazarı eğitimci Süleyman Kösmene’ye binler teşekkürler ediyoruz.

Sponsorluğunu farklı illerden kardeş ve ağabeylerimizin üstlendiği, kampanyalı Risaleler, çanta boy risaleler, dergiler, geçmiş yıllara ait 21 Şubat ve 23 Mart gazete ve eklerini, kitap ayıraçlarını, broşür ve yayınevimizin diğer kitaplarından fuar süresince ücretsiz dağıttık ve alış veriş yapanların poşetlerine buda bizim hediyemiz deyip poşetlerine yayınlarımızdan koymaya gayret ettik.

Standımıza uğrayanların büyük ekseriyeti, Allah sizlerden razı olsun. Risale-i Nurları görmeye ve satın almaya hasret kalmıştık. Ama Allah’a şükür ki Yeni Asya diye bir yayınevi bu işi yüklenmiş ve fuar aracılığıyla bizlere takdim ediyorlar. Sizler de olmazsanız bu işi yapacak bir yayınevi bulunmazdı. Bütün cemaatler susmuş, lakin Yeni Asya dimdik ayakta,. 

-Hatta bir vatandaş dedi ki, Risale-i Nurları almak için fuara geldim. Kendi kendime dedim. Eğer Yeni Asya yoksa hiçbir kitap almadan geri döneceğim. Fakat bizleri görünce çok sevindiğini söyleyerek takdir ve tebriklerini iletti.

- Başka bir bayan Risale-i Nur’ları görünce bunlar yasak eser değil mi? Diye o gün bize yardım eden Ramazan Kaya hocaya soruyor. Ramazan hoca da "hanım efendi bak standın her tarafında yayınevimizin bayrakları ve afişleri yer alıyor. Tezgahın nerdeyse dört bir yayınında risaleler sergilenmiş, yasak olsaydı bize izin verilir miydi?" Diye cevaplayınca, "bende de kitaplar ve Kur’an’lar vardı. Atmadım sadece sakladım. O zaman eve gidince sakladığım yerden çıkarayım" diye. Görüyorsunuz. Korkunun nerelere kadar sindiğini…

İzmir Şairler ve Yazarlar stadından bir yazar standımızı ziyaret ederek, Gençlik Rehberi’nin ilk basım yılını sordu. Biz de ilk baskısının 1947 Ceylan Çalışkan ağabey tarafından yapıldığını söyledik. Üstadın tıbben bir hastalığı var mıydı diye ikinci bir soru daha sordu. Merdümgirizlik yani insanlardan çekinmek, temas etmemek diye bir rahatsızlığı vardı. Ayrıca, 23 defa öldürecek kadar zehirlemelerin sonucunda da vücudunda bazı kalıcı hasarlara yol açtığını söyledik. Biz de dedik ki, peki bu soruları neden sordunuz? Cevaben, Bediüzzamanla ilgili bir çalışmam var ondan sordum dedi.

Duruşunuzla, nezaketinizle, çevrenizle samimi irtibat halinde olduğunuz zaman, güven ve itimat tavan yapıyor. Örnek mi istersiniz? Başka bir stantta görevli bir arkadaş geldi bize soruyor. Abi güneşin batışına yarım saat gibi bir zaman dilimi var. İkindi namazı kılmadım kerahet vakti, ne yapayım? Git hemen namazını kıl dedik. İkinci bir olay, komşu stanttaki görevli abi biri 200,00 TL para düşürmüş ne yapayım diye bize soruyor. Kardeşim dedik sizde bir müddet dursun, sahibi çıkmazsa getir biz sahibinin hayrına uygun bir yere veririz. Yani seksen küsur yayıncı katılıyor, bu tür soruların muhatabı siz oluyorsunuz. Haza min fadli Rabbi.

Fuar süresince şunu fark ettik. En çok beğenilen ve takdir edilen ve satılan kitabın, Risale-i Nurlar olduğunu, ardından da Çizgilerle Peygamberimizin (sas) hayatını anlatan romanı ve Çizgilerle Bediüzzaman Said Nursi Romanı, sırasıyla çocuk kitapları ve diğer yayınlarımız geliyordu. Yeni Asya Neşriyatın Risale-i Nurların medyadaki dili olduğunu Manisa fuarı ile de kendini ispat etti.

Fuarda şu kanaat hasıl oldu; eskiden aileler evlatlarını yönlendiriyorlardı. Şimdi ise evlatlar ailelerini peşlerinde koşturuyorlar. Aileler, evladına dinini öğrenecek, öğretecek bir kitap, eser almak istiyor. Lakin evlat yok yok deyip ailesini çekiştirip bazı standlardan uzaklaştırıyor. 

Son olarak onlarca risale satan yayınevleri olmasına rağmen, sadece Yeni Asya Neşriyatın tek başına fuarlara katılıp bu hizmeti deruhte etme bahtiyarlığını yaşadık. Diyanet yayınlarında da sadece yeni baskısı yapılan Asa’yı Musa satılıyordu. Risale-i Nur ve dini yayınları satmanın teşhir etmenin bahtiyar ve haklı sevincini yaşadık. Bu tür fuarların açıldığı tüm fuarlara yayınevi olarak ne yapıp yapmalı katılmamız gerekiyor. Çünkü Risale-i Nuru ve diğer neşriyatımızı büyük kitlelere ulaştırmanın en uygun zemin fuarlardır diyebiliriz. Susturmaya çalışılan sesimizi, en güzel bir şekilde Yeni Asya bayrağını dalgalandırma zeminidir fuarlar.

Bu yıl fuarımız neredeyse geçen yıla nazaran iki ay erken açılmasına rağmen akşam saat 19.00’da kapanması bizim için ve ziyaretçiler için çok erken bir saattı. Fuar yetkililerine durumu izah etmeye çalıştık. Bir iki saat geç kapatalım diye. Lakin olmaması için her türlü mazeret öne sürüldü. Ve tam da okulların açılış sezonuna denk geldi. Adı kitap fuarı olmasına rağmen, hatta birkaç stantta kırtasiye ürünleri satılıyordu. Çünkü insanlar daha çocuğu için okul ihtiyaçlarını temin etmezken, kitap alacak kadarda parası belki de yoktu. Bir de hayat pahalılığını da göz önüne alındığında; hem okulların açılma sezonu, hem hayat pahalılığı, hem de akşam erken kapanmadan dolayı geçen seneye nazaran ziyaretçi azlığı yaşandı ve biraz zayıf geçti.

Biz, verilen vazife gereği fuar boyunca, Manisalı kardeş ve ağabeylerin misafiri olduk. Fuar yeri ücretinin ödemesi ile ilgili temsilciliğimizin olduğu Manisa merkez ve ilçelerindeki kardeş ve ağabeylere ayrıca teşekkür ediyoruz. Bir dahaki fuarda, fuarlarda buluşmak temenni ve duasıyla…

MANİSA - İHSAN ERDOĞAN
[email protected]