Bugün de yürek yakıcı bir mesaj:
18 yaşındayım. Balıkesir Havran’da yaşıyorum ve Mimarlık Bölümü 1. sınıf öğrencisiyim. Çaresizliğimizi sizinle paylaşmak istiyorum.
Biz üç kız kardeşiz ve en büyükleri benim. Ortanca kardeşim 14, en küçük kardeşim 9 yaşında. Babam inşaat mühendisi, annem mesleği elinden alınana kadar 19 yıl bu vatan evlatlarına hizmet etmiş bir din kültürü öğretmeni. Ağustos başında sabah 9’da annemin ‘Kızım kalk, polisler geldi’ demesiyle başladı herşey.
Annem için gelen polisler yıllardır kullanmadığımız, varlığını bile unuttuğumuz tuşlu telefonları bile alarak evimizi iyice aradılar. Biz olan biteni anlayamadan ve Allah’tan hayırlısını dileyerek o günü noktaladık. Ama ertesi sabah polisler yeniden geldi ve annemi götürmeleri gerektiğini söyleyerek benim melek annemi vatan haini suçlamasıyla çocuklarının gözü önünde alıp götürdüler.
Babam evde değildi, telefonlarımızı aldıkları için ona ulaşmam zaman aldı. O gece Akçay Karakolunda tutulacağını öğrendik, zaten kesinlikle görüştürmüyorlardı. Hayatımın en zor gecesi sanmıştım, ama beni bekleyenlerden henüz haberim yokmuş...
Ertesi gün annem hâkim karşısına çıktı ve denetimli gözetimle haftanın bir günü imza atmak şartıyla salındı. Ben onun için şükür namazı kılamamışken ertesi günün sabah namazı vakti aşağıdan sesler duydum. Bu sefer de babam için gelmişlerdi. Babam beni öptü, ‘Beni de götürmeleri gerekiyormuş kızım, üzülmeyin, kendinize dikkat edin‘ diyerek gitti, iki gün gözaltında tutulduktan sonra o da denetimli gözetimle salındı.
Bu olayların son olmasını bekleyerek o yazı noktaladık, ama her kapı çalışı bizim için arkasından ne geleceğini bilmediğimiz bir korkuydu artık. 4 Ekim’de ailem beni okuluma bıraktıktan sonra ilk hafta sonu ben malzeme almak için İstanbul’a arkadaşımın yanına gittim, ama yolda bir türlü babama ulaşamıyordum. Annemin telefonunu kardeşim açıyor, kaçamak cevaplar veriyordu. Kâbus yine başlamıştı. Babamı yine almışlardı ve içimden bir ses “Bu sefer kötü” diyordu.
Babam bir hafta gözaltında tutulduktan sonra Burhaniye Cezaevine götürüldü. Ben o sıralar okuldaydım evime 9 saat uzakta tek başıma. Kimseye birşey anlatamaz, kimseyle derdimi paylaşamazdım.
(Devamı yarına)
Üstad: “Receb-i Şerifinizi ve Leyle-i Regaibinizi ruh-u canımızla tebrik ederiz.” Biz de Nur’u Recep’ten de ayıran esaretin artık bitmesi için dualarımıza devam ediyoruz.
Nur Ener ile ilgili son durum... - http://www.yeniasya.com.tr/video/nur-ener-ile-ilgili-son-durum_427581
Gelecek yarınlar Nur’un ışıltısı olacak, parlayacak - http://www.yeniasya.com.tr/gundem/gelecek-yarinlar-nur-un-isiltisi-olacak-parlayacak_427587