"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Birliğe giden yol demokrasiden geçer

Kâzım GÜLEÇYÜZ
17 Mart 2024, Pazar
Fred A. Reed’in, Yeni Asya’nın 23 Mart 2008’de verdiği ekte, Üstad Bediüzzaman’ın demokrasiye yaklaşımı için yaptığı yorumu aktarmaya devam edelim:

Belki de Bediüzzaman’ın demokratik gelişime en büyük katkısı, ilkeleri konusundaki sebat ve metaneti ve fikirleri üzerinde pazarlık yapılmasına karşı olan tavizsiz tutumuydu.

Bu duruşu iman ve namazın öncelikli önemi olduğuna dair tutumuyla başlayıp, insanların çağdaş toplum içinde nasıl yaşayacaklarına dair ilkeleriyle devam etmişti.

Onun formülü eşsiz ve benzersizdi:

Özgürlük ve meşrutiyetin şeriata hizmetkâr olduğunu söylüyor, aynı zamanda meşrutî yönetimin ve demokratik rejimin, şeriatın günümüz ihtiyaçlarına nasıl uygulanacağının cevapları olduğunu ifade ediyordu.

Bu duruşun merkezinde, ister sultan, ister cumhuriyet döneminde olsun, despotizmin bütün türevlerine karşı bir reddiye yatmaktaydı.

Bediüzzaman, Müslüman dünyanın olağanüstü bir zihnî keşmekeş içinde olduğu bir dönemde dünyaya gelmişti. Ayrıca bu dönem Afgani’nin başını çektiği bazı reform hareketlerinin etkili olduğu bir periyoddu. 

Belki de Nursî’yi bu meşhur kişilikten farklı kılan şey, onun reforme edilmesi için büyük çaba sarf ettiği İslamî bir devletin, yani Osmanlının yıkılışına şahit olmasıdır.

Nursî, Osmanlının siyasî varlığının devamı için birliğin vazgeçilmez bir ilke olduğuna inanmaktaydı ve Osmanlının kurtuluşu aynı zamanda idaresi altındaki Müslümanların refahı için de önemliydi. Birlik, onun gördüğü şekliyle, Allah’ın birliğinden model alınmalıydı.

İslamın ilkeleri onun sıkça altını çizdiği gibi toplum için yeterli ve uygundu. Nursî, İslamın ölçülerinin günümüz gerçekleriyle birlikte ele alınması gerektiğini anlamıştı. Birliğe giden yol İslamın şûrâ sisteminin çağdaş uygulaması olabilecek demokratik metodlardan geçmekteydi.

Nursî’nin o dönem toplumuyla ilgili ortaya koyduğu bu anlayış, aynı zamanda günümüz dünyasında da gelişerek geçerliliğini korumuştur.

Okunma Sayısı: 1858
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Said Kara

    17.3.2024 10:46:15

    Demokrasi sistemi bu günkü haliyle bir çıkmaza doğru gidiyor maalesef. Üstadın ısrarla üzerinde durduğu menfi felsefe demokrasiyi ifsat ediyor. Demokrasi dine kulak vermeli. İlkelerini dine gelen ilkelerle güçlendirmelidir. Burda en önemli görev risale-i nurun entelektüel yorumunu yapacak olanların üzerindedir. Üstadın demokrasi anlayışını formüle ederek kitlelere aksittirme görevi çok önemli bir vazifedir.

  • Erhan

    17.3.2024 01:25:48

    Asrın müceddidi, daha o dönemlerden kardeşliğin çoğulculuk, özgürlük ve demokrasi ile güçlenerek kalıcı olacağına işaret etmiş. Aradan bu kadar zaman geçmiş, bizim akıllılar halen tek adam rejimini inşa etmeye çalışıyorlar. Üstad, dini Kurandan, sevdirerek izah ederken biz hâlâ istibdatla anlatıyoruz. Heyhat.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı