Kararsızların yüzde 30’lara doğru ilerlemekte olduğunu gösteren son anket sonuçları, arayış içine giren seçmen kitlesinin giderek büyüdüğünü gözler önüne seriyor.
Her ne kadar AKP Genel Başkanı “Partimize üye olanların sayısını şu kadar arttırarak bir seçimi daha garantiye aldık” anlamına gelen sözler söylese dahi iktidar blokundan kopuşun hız kesmeden devam ettiğini de.
15-20 Temmuz sürecinde, öncesinde birbirlerine demediklerini bırakmamış olan siyasî aktörlerin, onların hepsini unutarak can ciğer kuzu sarması haline geldikleri “cumhur” ittifakı, üçüncü ortağın “Biz tayin ediyoruz” dediği rotada yol alırken kendisini de, ülkeyi de her alanda çıkmaza götürüyor.
Ve toplumdan uzaklaştıkça kendi seçmen kitlesinde de büyük kopmalara şahit oluyor.
AKP’den kopanların bir kısmı, beklendiği üzere, bu partinin iktidarlarında cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, teşkilât yöneticisi olmuş isimlerce kurulan partilere yöneliyor.
Ama ağırlığını Z kuşağı denilen gençlerin teşkil ettiği büyük bir kesimin kararsız veya “hiçbiri” kategorisinde durduğu görülüyor.
Belli ki, iktidar politikalarından rahatsızlık duyan bu insanlar muhalefetin performansını da yeterli bulmuyorlar ve güvenebilecekleri bir siyasî adres arayışı içerisindeler.
Muhalefet partileri de bunun farkında.
Bunun gereği olarak, kararsız kitlenin şüphe ve tereddütlerini giderecek; ümit ve güven verecek politikalar geliştirmeleri lâzım.
Bu noktada, son dönemde her vesileyle vurguladığımız gibi, muhalefet partilerinin demokrasi, adalet, hukuk, hak ve özgürlükler, hür ve bağımsız yargı, hür basın, hür üniversite, hür toplum, hür kamuoyu, parlamenter sistem gibi ana ilkeler çerçevesinde çok kuvvetli bir dayanışma kurmaları son derece önemli.
Partiler arasındaki karşılıklı ziyaret trafiğinin sıklaşması böyle bir güçbirliğini ve Türkiye’yi içine sürüklendiği sıkıntılardan bir an önce çıkarmayı hedefleyen gerçekçi ve ikna edici bir müşterek eylem planının hazırlanıp uygulamaya konulmasını netice vermeli.
İktidarın muhalefeti iç fitnelerle karıştırma planlarına ve provokasyonlara verilecek en iyi ve güçlü cevap, bu ortak hedeflere yönelik bir kenetlenmeyi hayata geçirmek olmalı.
Kararsızlara ulaşmanın yolu da bu.