KPSS ile ilgili tartışmalar üzerine, iddialar için “asılsız” açıklaması yapan ÖSYM Başkanının apar topar görevden alınması, Devlet Denetleme Kuruluna olayı inceleme talimatı verilmesi, Savcılığın soruşturma başlatması ve ardından sınavın külliyen iptal edilmesi, iktidarın hiç beklemediği bir konuda daha ciddi sıkıntıya girdiğinin işaretleri.
AKP-MHP ilişkilerinde de gerilime yol açtığı söylenen olayı, bütün bu olup bitenlerden sonra iktidar yine F... ve yanı sıra 6’lı masa komplosu olarak göstermeye çalışıyor.
Ancak görünen o ki, bu konuda da inisiyatifi ve inandırıcılığını kaybetmiş durumda.
Malûm, soru hırsızlığı son dönemde hep hedefteki yapıyla bağlantılı olarak gündeme getirildi; soruşturmalar, operasyonlar ve tutuklamalar yapıldı, mahkemeler sürüyor.
Bu bağlamdaki iddiaların ne kadarı ne ölçüde doğru, bilmiyoruz. Ama birçok kurumda önceden sızdırılan soruların belli kişilere aktarılıp sınavlarda “başarılı” olmalarının sağlandığı yönünde yaygın bir kanaat var. Bu kanaati destekleyen gözlem ve tesbitler de.
Bunun, cemaat-siyaset-iktidar ilişkilerinde kurulan tehlikeli tuzaklardan biri olduğu da yaşananlarla çok açık bir şekilde ortaya çıktı.
Ancak buna kapı açıp göz yumanın yine siyasî iktidar olduğu da gözden kaçmamalı.
Daha sonra aynı iktidarın bütün sorumluluğu o yapıya yıkarak aradan sıyrılma “kurnazlığı” ile sergilediği samimiyetsizlik de.
Nitekim bunca olup bitenlerden ve yapılanlardan sonra KPSS’yi toptan iptal ettirerek, büyük ümitlerle bir yıldan beri bu sınava hazırlanmış ve sınav harcı dahil masraflar yapmış nice insanın emeğinin boşa çıkmasına sebebiyet veren son skandal, birçok kişiye “Demek ki esas problem iktidarda” dedirtti.
Ki, KPSS ve diğer yazılı sınavlarda alınan başarılı sonuçları, hattâ dereceleri hükümsüz kılan mülâkat keyfîliği de bunu gösteriyor. İktidar cenahından referansı olmayanlar yazılı sınavda birinci dahi olsalar mülâkatta eleniyor ve safdışı ediliyorlar. Ve iktidara yakın kimi meslek örgütlerinin de itirazlarına rağmen, bu uygulama inatla sürdürülüyor.
Liyakat ve ehliyeti değil, ahbap çavuş kriterini esas alan bu keyfîliklerin her konuda memleketi getirdiği yer son derece hazin.
Ve burada da çare aynı: Hukuka dönüş...