Bellini’nin Fatih’i kitabının yazarı Mina Oğuz, “FatihSultan MehmeD Derviş olmak istiyordu. Bu isteği hocası Akşemseddin tarafından reddedildi” dedi.
Geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan “Bellini’nin Fatih’i” kitabı dünyaca ünlü ressam Gentile Bellini’nin gözüyle Fatih ve Osmanlı imparatorluğunu anlatıyor.
Kitap hakkında bilgi veren yazar Mina Oğuz, Fatih’in derviş olmak istediğine değinerek, Fatih’in bu isteğini şöyle anlattı: “Fatih Sultan Mehmed Derviş olmak istiyordu. Bu isteği hocası Akşemseddin tarafından reddedilen Sultan Mehmed sohbetleri sırasında Bellini’ye ‘Siz Batılılar zannedersiniz ki ben gözü toprağa doymayan, Avrupa haritasını yanından ayırmayan, bütün dünyayı işgal etme arzusunun peşinde ömür tüketen bir barbarım’ demişti.”
“Fatih Sultan Mehmed 1453 yılında İstanbul’u fethiyle dünya tarihine adını altın harflerle yazdırdı” ifadesini kullanan Oğuz, “Onu anlatan kitaplarda genellikle fetih üzerine kurgulanmıştır. Bu sebeple 21 yaşında Fatih olan Sultan Mehmed Han’ın Osmanlı Devleti için neler yapmaya devam ettiği pek bilinmez. Geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan “Bellinin Fatihi” kitabımda dünyaca ünlü ressamın gözüyle Fatih ve Osmanlı imparatorluğunu anlatmaya çalıştım” şeklinde konuştu.
SENİN FIRÇANDA SİHİR VAR
Dönemin ünlü ressamlarından biri olan Gentile Bellini’nin İstanbul’a geliş hikâyesini de anlatan Oğuz, “İstanbul’u fethettikten sonra zaferden zafere koşan ve Osmanlı Devletini İmparatorluk haline getiren Fatih, denizlerin o zamanki en büyük hakimlerinden biri olan Venediklileri yendikten sonra yapılan barış anlaşmasına sıra dışı bir madde koydurttu. Bu madde gereğince dönemin en ünlü ressamlarından biri olan Gentile Bellini İstanbul’a geldi. Bellini, Fatih’in ünlü portresinin yanı sıra birçok tablo ve çizimler yaptı. Fatih Sultan Mehmed Han tarafından ‘Senin fırçanda sihir var’ sözleri ile övülen Belli’ni bazı saray erkânı tarafından hiç sevilmedi, hatta casuslukla suçlandı” ifadelerini kullandı.
SANIRSINIZ Kİ TOPRAĞA DOYMAYAN BARBARLARIZ
Oğuz, Fatih Sultan Mehmed’in aslında derviş olmayı istediğini, ancak Akşemseddin’in “devlet işlerine memur edilen padişahın, asıl vazifesini yapmamış olacağını, din-i İslâm ve adaletle memleketi ve dünyayı idare etmemin daha makbul olduğunu; aksi halde din ve devlet zarar göreceği için, Allah indinde mesul olacağını” belirterek bu isteği reddettiğini aktardı. Oğuz, Sultan Mehmed’in sohbetleri sırasında Bellini’ye “Siz Batılılar zannedersiniz ki ben gözü toprağa doymayan, Avrupa haritasını yanından ayırmayan, bütün dünyayı işgal etme arzusunun peşinde ömür tüketen bir barbarım” dediğini kaydetti.
GARBIN VE ŞARKIN SANATA BAKIŞINI TARTIŞIYORLARDI
Oğuz son olarak şunları söyledi: “Batı resminin meşhur sanatçısı Venedikli Bellini ile minyatür ustası meşhur nakkaş Sinan Bey Sultan Mehmed’in talimatıyla sarayda kurulan resim işliğinde beraber çalışıyorlardı. Fatih’in amacı Batı resmi ile Doğu resminin birbirini tanımasıydı. Bellini bu işlikte Sinan Bey’in belirlediği kimi yetenekli gençlere Batı resmi talim ettiriyordu. İki sanatkâr sanat üzerine istişare edip garbın ve şarkın sanata bakışını tartışıyorlardı.” yazar Mina Oğuz’un “Bellini’nin Fatih’i” kitabı Selis yayınevinden çıktı.