"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâmın ilk mektebi Dâru’l-Erkam (3)

M. Ali KAYA
11 Mayıs 2025, Pazar
Peygamberimiz (asm) Sahabelerine Kur’ân eğitimi veriyordu. İlk nazil olan ayetler ise “tevhid ve haşri” ders veriyordu.

Allah’ın birliğinden, insanın başıboş yaratılmadığından ve ahiretin varlığından, kıyamet ve ölümden bahsediyordu. Peygamberimiz (asm) da Hz. Cebrail’den (as) kıyamet ve ahiretle ilgili bilgileri öğrenip Sahabelerine öğretiyordu.

“Tasavvurat, tasdikata mukaddem” olduğu için Kur’ân ilk olarak mü’minlerin tasavvur dünyalarını inşa ediyor ve akıllarına “tevhid ve istikamet” veriyor, kalplerine “Allah korkusu ve ahiret duygusunu” yerleştiriyordu. Her şeyden önce Sahabelerin varlığı algılamaları değişmişti. Her şey Allah’ın eseri ve sanatı olup O'nun varlık ve birliğini ders veriyordu. Sema ve arzda her şey “Allah’ı tesbih ediyordu.” Ölüm bir yokluk ve ayrılık olmaktan çıkmış ebedî bir hayatın başlangıcı olmuştu. Kabir cesetlerin çürüdüğü bir karanlık mezar olmaktan çıkmış ahirete, Cennete giden bir yol ve bir geçiş yeri hâline gelmişti. İman ve Kur'ân Sahabelerin tasavvurlarını değiştirmiş ve bu tasavvur tasdike ve imana dönüşmüştü.

Sözün tesiri kaba kuvvetten çok daha fazladır. Kelâm ve söz akla ve kalbe tesir eder ve tesiri devamlıdır. Kaba kuvvet ve şiddetin tesiri ise geçicidir. Sahabeler Dâr-ı Erkam’da aldıkları iman ve şevk ile öğrendiklerini her yerde gizli ve açık neşretmeye başladılar. İbni Mesud (ra) Kâbe’ye giderek yüksek bir yere çıkıp açıktan Kur’ân-ı Kerîm'i okumaya başladı. Müşrikler etrafını çevirdiler, susturmak istediler susmadı. Ebu Cehil’in tepkisi çok şiddetli oldu. Tekme ve tokatla dövmeye başladı. Ağzı ve burnu kan revan içinde kaldı; ama o okumaya devam ediyordu. Bayıltıncaya kadar dövdüler. Abdullah b. Mesud (ra) daha sonra bu hadise için “Müşrikleri hiç bu kadar acziyet içinde görmemiştim.”1 demiştir.

Sonuç:

Dâru’l-Erkam bir Kur’ân Medresesi idi. Peygamberimizin (asm) iman ve tevhid dersini verdiği, hayatı ve ölüme anlam kattığı ve ilk Sahabelerin tasavvur dünyasını inşa ettiği bir mekteptir. İnsanın vazifesi olan “talim ve taallüm” görevinin en güzel şekilde yapıldığı ve iman dersinin verildiği ilk mekteptir. Peygamberimiz (asm) “Ya öğrenen, ya öğreten veya dinleyen ol veya onları sevenlerden ol. Ama sakın beşincisi olma! Helâk olursun!”2 buyurarak Sahabelerini Kur’ân'ı öğrenen ve öğreten olmak için teşvik ediyor ve “Sizin en hayırlılarınız Kur’ân-ı Kerîm'i öğrenen ve öğretenlerinizdir.”3  buyuruyordu.

Daru’l-Erkam her evin bir eğitim yuvası olabileceğini gösteren bir örnektir. Her mü’min hanesini bir nevi mederese yapabilir.” buyuran Bediüzzaman’ın örnek aldığı ev de Dâr-ı Erkamdır.

Her evin bir Dâr-ı Erkam olması dilek ve temennisi ile...

Dipnotlar:

1- İbni Hacer, El-İsabe, 1124. 

2- Taberânî, Mu’cemu’s-Sağir, 541.

3- Buharî, Fedailu’l-Kur’ân, 21.

Okunma Sayısı: 207
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı