"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Önce tedbir sonra tevekkül

M. Fahri UTKAN
19 Mart 2023, Pazar
Cenab-ı Hakk bütün varlıkları belirli bir intizam ve ölçü içerisinde yaratmıştır. Her bir varlığın yaratılışı, yaşayış biçimleri farklı farklı olmasına rağmen hiçbir karışıklık görünmemektedir.

Yaratılıştaki Allah’ın koyduğu bu kanunlara “Sünnetullah” denilir. İnsanların da yaşayış müddetince bu düzen ve kanunlara (Sünnetullah’a) uymaları gerekmektedir. 

Çünkü biz insanlar, sebepler dairesinde yaşayan akıl-şuur sahibi varlıklarız. Bunun için de sebepleri göz ardı etmeden hareket etmemiz gerekmekte. 

Yaşadığımız son depremler de her birimiz için bir imtihandır. Depremin oluşumu, sebepleri, neticelerine baktığımızda herkes kendi inanç ve kültürüne göre değerlendiriyor. Biz konuyu tedbir ve tevekkül açısından değerlendirmeye çalışacağız.

İnsan işte bu yönlerden Allah’a iman edip, tevhid yoluna girmelidir. Tevhid yoluna(Allah’ın bir olduğuna inanmak) giren O’nun emirlerine (Sünnetullah’a) teslim olup onlara uymak zorundadır. Sünnetullah’a teslim olan, sebepler dairesinde tedbirini alıp sonra da Allah’a tevekkül etmelidir. Bunun sonucunda ise iki dünyada da huzura kavuşur.

Üstad Bediüzzaman’ın dediği gibi; “İman tevhidi, tevhit teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül ise saadet-i dareyni iktiza eder.” (23. Söz)

Peki, tevekkül nedir? “Tevekkül’ün kelime manası, “vekil edinmek”tir. Kavram olarak, “gerekli sebeplere başvurduktan sonra Allah’a güvenmek, neticesinde Allah’ın takdirine razı olmak” manasına gelir. Risale-i Nur’da, ise tevekkül: “Tevekkül, esbabı bütün bütün reddetmek değildir. Belki esbabı dest-i kudretin perdesi bilip riayet ederek ve esbaba teşebbüs ise bir nevi dua-yı fiilî telâkki ederek, müsebbebatı yalnız Cenab-ı Hakk’dan bilmek, neticeleri Ondan istemek ve Ona minnettar olmaktan ibarettir.” (23. Söz.1. Mebhas)

Netice olarak; “Kadere iman eden kederden emin olur.” tevekküle yaslanan ruhi hastalıklardan kurtulur, her iki cihanda da mesut ve bahtiyar olur.

Tevekkülle ilgili Asr-ı Saadetten bir misal: “Bir adam Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e gelerek, “Ya Resûlullah! Devemi bağlayıp da mı Allah’a tevekkül edeyim, yoksa bağlamadan mı tevekkül edeyim.” diye sorduğunda Allah Resulü (s.a.v), ona şöyle cevap vermiştir: “Önce deveni bağla, sonra Allah’a tevekkül et!” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)

Okunma Sayısı: 3449
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı