"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dalkavukluk kotasını dolduranlar

M. Latif SALİHOĞLU
31 Aralık 2025, Çarşamba
Demokrasilerde yönetime talip olanlar, milletin hür iradesiyle seçilirler.

Seçildikten sonra da milletin emrinde olarak kitleleri memnun etmeye çalışırlar. Milletin teveccühünü kaybedenler, ülkenin idaresini yeni kadrolara bırakarak çekilirler.

İleri demokrasinin normal işleyişi böyledir.

Ne var ki, bu normal işleyişi içine sindirmeyenler, meşrûiyet dışı yollara başvurarak entrika siyasetiyle iktidarda kalmaya çalışırlar.

Son yıllarda, maalesef tam da bu tarz üzere giden bir entrika siyasetiyle karşı karşıya bulunmaktayız.

«

Siyasî iktidar, halkın teveccühünü kaybettikçe, meşrûiyet dışı kullanmış olduğu aparatların hem sayısını, hem çeşitlerini çoğaltmaya başladı.

Misâl: Daha evvel hiç görülmemiş ölçüde, paralı bir troll ordusunu devreye soktu. Basın-yayın dünyasında “ana akım” diye bilinen gazeteleri ve sözde gazetecileri bir nevî satın almış oldu. Değişik konularda “uzman yorumcu” diye lanse edilen bir sürü dalkavuğu, sırf meddahlık için “ekran yüzü” haline getirdi. Bazı basın-yayın kuruluşları, hatta Youtube kanalları serâpa arpalık haline getirildi.

Zamanla, bol maaşlı vekiller-siyasîler geri plâna itilirlerken, meddah-yağcı-dalkavuk sürüsü iyiden iyiye meydan aldı. 

Bir adım sonrasında ise, iktidarın borazanlığın yapan mezkûr fertler, gruplar, klikler arasında bu kez “Saray’a yaranma yarışı” başladı. Yarış hızlandıkça, iş, hem mide bulandırmaya, hem de medya-siyaset dengesini sarsmaya, bozmaya başladı.

Derken, ortalık bir ânda kaotik bir havaya büründü: Yıllardır koro halinde muhalif cepheye doğru sataşanlar bu kez dönüp birbirleriyle dalaşmaya başladılar. Hem müşterek programları terk ettiler, hem de birbirlerine demediklerini bırakmadılar.

Halk arasında bunlar için enva-i türlü tâbirler kullanılıyor: Besleme, dönek, meddah, borazan, fırıldak, yağcı, yaranmacı… Ve tabiî ki bazıları için yapılan “Yalakalık kotasını dolduranlar” tarifi.

Aslında, bütün bunlar raydan çıkmış bir siyaset ağacının zakkumu gibidir. 

Evet, hürriyetçi demokrasiye inanmayan, demokrasiyi iktidara gelmek için sadece bir araç olarak telâkki eden ve bilhassa millî iradeye bihakkın güvenmeyen siyasiler, ne yazık ki, zamanla bu tür muzır aparatlara bel bağlamaya yönelirler.

«

Bakıyoruz da, kendilerinin çok zeki sanan bazıları şöyle bir çıkış yapıyor: Efendim herkes kendi işini yapsın. Siyaseti siyasetçiler, gazeteciliği gazeteciler yapsın. Siyasî iktidarı da gazeteciler ve ekran yorumcuları değil, bizzat siyasetçiler savunsun. Falan, filan…

Düz mantıkla bakıldığında, bu çıkış normal ve haklı gibi görünüyor. Ne var ki, demokrasinin ruhunu aykırı olan “tek adamcılık” sisteminde, siyasî iktidarı kim savunursa savunsun, değişen, fark eden hemen hiçbir şey olmaz ve olmuyor. Zira, kimin bakan olacağını da, kimin seçilerek Meclise gireceğini de, ekranlara kimin çıkacağını da, hatta kimlerin troll olacağını da yine “tek adam sistemi” belirliyor. 

Evet, hemen bütün kararlar tek merkezden verildiği için “Kimin iktidar avukatlığını yapacağı fark etmez” diyoruz.

Kaldı ki, tabandan gelmeyen ve teşkilâtlar tarafından seçilmeyen vekillerin çoğu ya düzgün konuşmasını bilmiyorlar, ya da hür ve serbestçe konuşma cesaretini gösteremiyorlar. Dolayısıyla, tek adamcılık düzeninde meddahlık yaparak konuşmak, yine çenesi düşük, aklı kiralık olan lâf cambazlarına kalıyor.

«

Şirazeden çıkmış bir siyaset arenasında kaçınılmaz olarak yaşanan bir nokta daha var. O da şu vecizede ifadesini buluyor: “Menfaat üzerine dönen siyaset canavardır.” Dolayısıyla, şimdilerde medya-siyaset ilişkisinde yaşanan karmaşa ve kargaşanın bir sebebi, yüksek beklentiler içinde olanların birbirine karşı giriştikleri “menfaat boğuşması”dır. Evet, bazılarının canavar kesilmesinin asıl sebebi budur.

Okunma Sayısı: 257
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı