"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sultan I. Abdülhamid Devri

M. Latif SALİHOĞLU
21 Ocak 2021, Perşembe
GÜNÜN TARİHİ: 21 Ocak 1774

Sultan Abdülhamid denince, çoğu kimsenin aklında son kudretli padişah gelir. Oysa, Osmanlı padişahları arasında iki tane Abülhamid var ki, onlardan birincisinin bugün Osmanlı tahtına çıkış yıl dönümüdür. 

Sultan I. Abdülhamid, büyük kardeşi Sultan III. Mustafa’nın vefatı üzerine, 21 Ocak 1774’te Devleti fevkalâde buhranlı bir döneminde 49 yaşında iken tahta çıktı.

Ülkenin nasıl da feci bir buhran içinde olduğuna dair, Sultan III. Mustafa’nın şu hazin mısraları, adeta o günlere şahitlik ediyor:

Yıkıluptur bu cihân, sanma ki bizde düzele;

Devleti, çarh-ı deni verdi kamu mübtezele.

Şimdi ebvâb-ı saadette gezen hep hazele;

İşimiz kaldı heman merhamet-i Lemyezel’e.

Devlete-millete büyük hizmetlerde bulunmuş olan o sultanlara Allah’tan rahmet dileyerek, asıl konumuz olan her iki Abdülhamid’e dair mukayeseli kısa bazı bilgiler aktarmaya çalışalım.

*

Evet, Sultan II. Abdülhamid'i bilmeyen, tanımayan tarihe meraklı olanlardan hemen hiç yok gibi.

Özetle söylemek gerekirse, Sultan II. Abdülhamid’in 33 yıl (1876-1909) padişahlık yaptığı, I. ve II. Meşrûtiyet hareketinin onun devr-i saltanatında vuku bulduğu, hafif istibtad siyaseti güttüğü, 31 Mart Vak'asından (Nisan 1909) sonra tahttan uzaklaştırılarak Selânik'e gönderildiği, 1912-18 yıllarında ise Beylerbeyi Sarayı’nda mahpus edildiği, ona kimileri tarafından Ulu Hakan, kimileri tarafından da Kızıl Sultan denildiği gibi hususlar, hemen herkes tarafından az-çok biliniyor.

Ancak, aynı durumun Sultan Birinci Abdülhamid için de geçerli olduğunu söylemek mümkün değil.

Hemen herkesin "II. Abdülhamid"den dolayı ayrıca bir tane de "I. Abdülhamid" olması gerektiğini akıl edebiliyor olmasına rağmen, 15 yıl padişahlık yapan Birinci Abdülhamid hakkında mâlumat sahibi olanlar yine de çok az…

Bu durumda, I. Abdülhamid’i kısa da olsa günümüz insanına tanıtmakta fayda var.

*

Mart 1725'te, yani Lâle Devri’nin en şaaşalı günlerinde dünyaya gelen Sultan Birinci Abdülhamid, 1789'da, yani Büyük Fransız İhtilâli’nden üç ay kadar evvel vefat etti.

Sultan III. Ahmed'in oğlu ve Sultan III. Mustafa'nın kardeşi olan I. Abdülhamid, Osmanlı-Rus savaşının mağlûbiyetle neticelenmesi sebebiyle ve bilhassa Ruslar tarafından Özi Kalesi’ndeki 25 bin Osmanlı askerinin şehit edildiği haberini alması üzerine, kederinden önce felç geçirdi; devleti bu haliyle de dört ay kadar idare ettikten sonra hayata gözlerini yumdu.

Gariptir ki, benzer bir âkıbet ondan önceki padişah, yani büyük biraderi Sultan III. Mustafa'nın da başına gelmişti. 1774'te yaklaşık yedi yıl süren Osmanlı-Rus savaşının mağlûbiyetle neticelenmesi üzerine inme (felç) geçirdi ve ardından vefat etti.

İşte, III. Mustafa'nın vefat tarihi ile I. Abdülhamid'in tahta geliş tarihi tam da bugüne, yani 21 Ocak (1774) gününe tevâfuk ediyor.

*

Sultan I. Abdülhamid, tahta geçtikten sonra, devlet kurumlarının eskimiş ve yıpranmış olduğunu gördüğü için, birtakım tecdid, yani yenileme faaliyetlerine girişti. Yeniçeri Ocağını islaha çalıştı, nâhak yere alınan maaşları kesti, donanmaya yeni bir çehre kazandırdı, ayrıca Sür'at Topçuları Ocağını kurdu, Avrupa standartlarında bir askerî mühendislik okulunu açtı ve bu meyanda daha başka siyasî ve askerî bazı yenilikler yapmaya gayret etti.

Ne var ki, hedefine tam vâsıl olamadı. Meselâ, onun yenilik yanlısı politikaları yürüten Sadrazam Halil Hamit Paşa, menfaati bozulanlar tarafından öylesine bir şikâyet yağmuruna tutuldu ki, onu fedâ etmeye ve hatta gözden çıkarmaya bile mecbur kaldı.

Sadrâzamını idam ile cezalandırması ise, onun gücünü daha zayıflattı ve yenilik faaliyetlerinin başarısız kalmasını netice verdi.

Okunma Sayısı: 1969
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı