Bugün ABD ve dünya tarihinin en meşhur boksörü M. Ali Clay’ın vefat yıldönümü. Kendi ismiyle beraber dünyaya İslâmiyeti de duyuran esrane boksör, 3 Haziran 2016’da Hakk’ın rahmetine kavuştu.
1942 doğumlu olan M. Ali vefat ettiğinde 74 yaşındaydı. Son derece güçlü ve mukavemetli bir bünye için bu yaşlar yine de “erken ölüm” sayılır. Her türlü sağlık harcamasını da yapabilecek durumda olmasına rağmen, önce parkinson, ardında gelen erken ölümün öncelikli sebebi, 18 yaşından beri “ağır spor” olarak kabul edilen boks ile hayatını şekillendirmesi idi. Nitekim, daha ağır spor olan halter ile hayatını idame ettiren Naim Süleymanoğlu (1967-2017), çok daha erken bir yaşta vefat etti. Zira, uzmanların da kabulüyle, ağır spor yapan kimselerin vücutları, bilhassa iç organları zorlandığı için çabuk yıpranıyor.
*

M. Ali, ABD’de ırk ayrımının keskin hatlarıyla yaşandığı yıllarda doğdu. İlk gençlik yıllarında da durum aynıydı. Meselâ, millî sporculara askerlik muafiyeti olmasına rağmen, gereksi Vietnam Savaşı (1955-75) döneminde onun askerlik yapması istendi. Vietnam’a gitmeyi ve askerlik yapmayı reddedince, hem hapis, hem para cezasına çarptırıldı. Ayrıca, New York Eyaleti Atletizm Komisyonu onun boks lisansını askıya alırken, Dünya Boks Birliği unvanını da elinden almış oldu. Ali Clay, bu sebeple üç yıldan fazla bir süre hiçbir eyalette boks lisansı alamadı ve ringlere çıkamadı. Tâ ki, 1971’de temyizden lehte bir karar gelene kadar…
*
Efsane boksör Cassius Marcellus Clay, 1961’de Müslüman oldu ve Muhammed Ali ismini aldı.
Allah vergisi sağlıklı ve heybetli bir vücuda (1.91 m.) sahip olmanın yanı sıra, boks mesleğinde de kendini iyi yetiştirmiş bir sporcu idi.
M. Ali, boks hayatı boyunca toplam 61 kez ringe çıkarak profesyonelce maç yaptı. Bu maçlardan 56’sı galibiyet ile neticelenirken, sadece 5 maçı kaybetti. Kazandığı maçların çoğunu da (37?) rakibini nakavt ederek kazandı.
Daha çok 1960-70’li yıllarda M. Ali’nin maçı olduğu saatlerde, dünyanın her tarafında milyonlarca insan televizyonların başında toplanır, âdeta maça kilitlendi. Onun galibiyeti için, Müslümanlar maç boyunca çok dua ederlerdi. Hatırlıyorum, Haziran 1975’te henüz bir lise talebesi iken, kaldığımız pansiyondaki arkadaşlar gece yarısı bizi uykudan kaldırarak Clay’ın boks maçını izlemek için bizi bir kahvehaneye götürdüler. Oturacak yer yoktu; izleyicilerin yarıdan fazlası ayaktaydı.
*
M. Ali, 1972’de ve 1988’de olmak üzere iki kere Mekke’ye Hac ziyaretine giderek hacı oldu. 1 Ekim 1976’da Türkiye’yi de ziyaret etti.
Son yıllarında kendini hayır-hasenat işlerine verdi. Dünyanın her tarafındaki insanlara yardım etmekten hiç geri kalmadı. İyi bir mümin olarak ömrünü tamamladı. Allah ona ganî ganî rahmet eylesin.