Kâinatta yükselen musikinin ne kadar farkındayız? İlahî bir orkestra; duymak isteyenlere her an ayrı bir beste fısıldıyor, bir mânâ söylüyor, bazen bir hakikati haykırıyor.
Geçen gün dostlarla Âyetü’l-Kübra müzakeresi esnasında, konu seslerden açıldı. Allah, insana nimetlerini adeta yağdırmış, yağdırıyor. Nimetin yanında, nimetten istifade edecek cihazları da ihsan etmiş. Göze karşılık güzellikler, kulağa karşı sesler, mideye karşılık yiyecekler gibi. Ya, biri eksik olsaydı!
Biz bilmesek de, duymasak da; her varlık kendi diliyle Yaratıcısını tespih ediyor ve bizlere mesajlar iletiyor. Varlıklardan gelen birçok iletinin yankısını beş duyu organımızla algılıyoruz.
SES/SİZ TİTREŞİMLER
Biraz araştırma yaptığımızda; sesin madde değil, bir enerji türü olduğunu öğreniyoruz. Ses titreşimler sonucunda meydana geliyor ve su dalgası gibi dalgalar halinde etrafa yayılıyor. Katı, sıvı ve gaz gibi maddelerde kolaylıkla yayılabiliyor.
Canlılar arasında iletişim ses vasıtasıyla kuruluyor. Mesela balinalar okyanuslarda, çok uzun mesafelerde bile çıkardıkları sesler sayesinde anlaşıyor.
HER İNSANIN SESİ FARKLI
Ses, tüm vücudun mükemmel bir uyum içinde çalışması sonucu oluşur. Ses sistemi, öncelikle akciğerler – gırtlak – ses yolunun oluşturduğu temel ses düzeneğidir. Asıl ses sistemi ise, tüm bedenimiz ve ‘ruh halimiz’dir. Ya, iç sesimiz!
Her insanın ses tonu, parmak izi kadar özeldir. Sevdiğimiz birini görmesek bile, sesinden tanırız.
Ses şiddeti desibel ile ölçülüyor. Yüksek ses rahatsız ediyor. İnsan kulağı 20-2000 frekans aralığındaki sesleri duyabiliyor. 500-2000 frekans ses aralığında konuşuyor.
Duymak bir nimet olduğu gibi, duymamak da bir nimet. Mesela güneş sistemindeki gezegenlerin sesini duymuyoruz. Dünya Güneş etrafında süratle dönerken, uçak gibi ses çıkarsaydı, yaşanmaz olurdu. Damarlarımızda dolaşan kanın sesini duysak uyuyamazdık.
DOĞAL SESLERİN YANKISI: HUZUR
İnsanın karşılaştığı ilk sesler yağmur, gök gürültüsü, su sesi, hayvan sesi, rüzgâr sesi gibi doğal seslerdir. Bu seslerden hiç rahatsız olmuyor, hatta huzur duyuyoruz.
Bir yağmur sesi, su sesi, tabiattaki hayvan sesleri, rüzgâr sesi bin bir faydalarının yanı sıra bizleri dinlendiriyor.
Bahçelerde kuş sesleri, yaprakların salınım ve hışırtıları, ab-ı hayat fışkıran pınarların şırıltıları, denizlerde sonsuzluktan haber getiren dalgaların sesleri ne kadar huzurlu.
“O halde; Rabbinizin nimetlerinde hangi birini inkâr adersiniz?”