İslâm davasına gönül verenler, özellikle Cumhuriyet devrinde daha mühimdir.
Çünkü bu zamanda, İslâma hizmet edenler çok zordaydı. Üstadımız Said Nursî Hazretleri başta olmak üzere, birçok din kahramanı o zor dönemde İslâmı millete anlatmıştır.
Bunlardan biri de Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendidir. Hem Üstadımıza, hem de Nur Talebelerine teveccühü vardır.
Benim de rahmetli olan Hocaefendi ile bir hatıram var. Onu anlatayım:
Mahmud Hocayı Uludağ’da ziyaretim olmuştu, ben Çekirge Devlet Hastanesinde laborant olarak çalışmaktaydım. Hastanede çalışan onların cemaatinden bir arkadaş vardı, yanıma geldi. ‘Abi, Hocamız Uludağ’da hastalanmış, kan almak için damarı bulamamışlar. Bunu ancak sen yaparsın’ deyip, kanı almak için benden rica etti. Sabah namazı kıldık, Uludağ’a Mahmud Hocanın oturduğu müstakil eve gittık. Tekerlekli sandalyede oturuyordu, başında iki yardımcısı vardı. Selam verdim, tokalaştık, elini öptüm, dua istedim, biraz sohbet ettik. Damarları bulunmuyordu. Bismillah dedim. Allah’ın yardımıyla damarı buldum ve kanları aldım. Çok memnun oldu, bir müddet sohbet ettik, dualarını aldım ve ayrıldım. Mahmud Hocaefendiye Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun Amin.