"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Burç Termal Otel’den, tatil ihtiyacına...

Mehmet ÇETİN
23 Haziran 2012, Cumartesi
Meşrû dairedeki keyf ve lezzetin, insanın ihtiyacına kâfi geldiği ve harama girmeye hiç gerek olmadığı bilinen, yaşanan ve tecrübe edilen bir hakikattır. Rabbimiz yüz içecek yaratmış, bunun bir iki tanesini bir hikmete binaen yasaklamıştır. Yüz kapılı sarayın doksan dokuzu açık, bir tanesi mühim bir hikmete binâen kapalı olduğunda “O saraya girilmez” denilmez ve denilmemeli.

Şu zamanda yaşayan ehl-i imanın ferdî veya ailecek tatile çıkmak, dinlenmek, beraberce tabiatı gezerek tefekkürde bulunmak konusundaki ihtiyaçlarını karşılamanın elbette meşrû yolları vardır.
İşte eli kalem, cebi para tutan insanlar hayatın bu ihtiyacının meşrû dairede karşılanması için kendi dillerince ve ellerince bu konuya gereken alâkanın gösterilmesine ve hatta fiilî olarak cevap verilmesine çalışmışlardır.
Bu cevaplardan bir tanesi olan Aydın ili Germencik ilçesi yakınındaki Burç Termal Otel’i 1 diğer emsâllerine vekil tayin ederken, bu vesile ile insanın ihtiyaçlarının teminini mütalâa etmiş oluyoruz.
İnsanın hangi ihtiyacını basit, ehemmiyetsiz ve lüzumsuz görebilirsiniz ki? Her ihtiyacın kendine mahsus makamı ve ehemmiyeti vardır. Zamanında karşılanmayan, basit denilen o ihtiyacın tatminsizliğinin, sonradan büyük sıkıntılara vesile olduğu yaşanan bir gerçektir.
Bencileyin ömründe tatil yapmamış bir babaya, bu vesile ile oğlum Fatih’imin “Baba siz tatile çıkar mıydınız?” meâlindeki ifadeleri, kızım Esma’mın “Baba seni ilk defa top oynarken gördüm ve hayret ettim!” tarzındaki ifadesi, bana, beni anlamama, bu evlâtlarıma müteveccih kusurlarımın farkına varmama vesile oldu.
Risale-i Nur’da makamın karıştırılmaması gerektiği anlatılır. İş hayatında komutan olan baba, evinde de komutan olmamalı! İş makamında komutan, ev makamında baba, eş makamında ise eş olduğunu unutmamalı. Buradaki hatalar ne kadar da mazeret kabul ediyor gibi gözükürse gözüksün, eninde sonunda fark etmediğimiz bir noktadan rahatsızlığın ortaya çıkmasına engel olamamaktadır. Evlâtta çıkan bu rahatsızlığa bizim, zamanındaki kusurumuzun sebep olmasının getirdiği vebal ve mesuliyet ise faturanın yükselmesini getirir.
Gelin işin sarpa sarmasına fırsat vermeden, “Zararın neresinden dönülürse kârdır” düsturuna ittibaen dönelim şu kusurdan.
Dünkü kusurumuz artık devam etmemeli. Bu farkında olmaklık, daha başka kusurlarımızı görmemize dahi sebep olmalı.
Esas hüner, vazife ve makamları birbirine karıştırmadan devam ettirmektir. Yıllar öncesinden okuduğum Simyacı’da geçen hikâye bu konuya tatbik edebileceğimiz bir misal olabilir.
Kral, genç adama hem dikkatin devamı, hem de verilen vazifenin ciddiyetle yerine getirilmesini ders vermek ister. Eline içi yağ dolu bir kaşık verir. Sarayın oda ve koridorlarından dolaşıp huzuruna gelmesini emreder. Huzuruna yağı dökmeden gelen gence, yerdeki halılar ve duvardaki tablolar hakkında sorular sorar. Görmediğini cevaplayan gence yeniden dolaşmasını emreder. Bu sefer genç, kaşığın içindeki yağı dökerek ve bunun da farkına sonradan vararak, ama tablo ve halılar hakkında da malûmatla gelir. Artık ders vermek zamanı gelmiştir, kral noktayı koyar: Hüner kaşıktaki yağı dökmeden, ama etrafa da dikkat ederek işi kazasız sonuçlandırmaktır. Kaşıktaki yağ, insanın vazife ve sorumluluklarıdır. Saraydaki güzellikler ise, dünya hayatındaki güzelliklerdir.
İnsan iş ve vazifesini yaparken ve bunlara devam ederken hayatın güzelliklerinden istifadeyi de ihmal etmemesi gerekir. İnsanın ailesine olan sorumluluğunun içinde, dünyanın güzelliklerinden meşrû dairede istifade ettirmek de vardır. İnsan, kaşığındaki yağı dökmeden, ailesini ihmal etmeden, görev ve sorumluluklarını aksatmadan; dünyaya bakabilmeli ve onun mânâsını anlama gayreti içinde nimetlerinden meşrû olarak istifade edebilmeli.

Dipnot: 1- Bu güzelim oteldeki eksik olan hususları yetkililer tamamlarken, lobideki bazı gazetelerin tirajından çok daha fazlasına sahip (kaldı ki, tiraj tek ölçü değil), okuyucularının daha şuurlu olduğu sabit olan Yeni Asya Gazetesi’nin bulundurulmamasını doğrusu anlayamadım ve üzüntü ile karşıladım.

Okunma Sayısı: 700
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı