Bir hadisinde Peygamberimiz şöyle buyurur: “Kelimelerin en güzeli dört tanedir. Sübhanallah, Elhamdülillah, Lailahe illallah, Allahuekber.
Ebud-Derda’dan (r.a.) rivayetle: Sübhanallah (Allah’ı her türlü noksanlıklardan tenzih ederim). Elhamdülillah (Hamd Allah’a mahsustur). Lailahe illallah (Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur). Allahü ekber (Allah en büyüktür). Demeyi elden bırakma çünkü bunlar ağacın yapraklarını döktüğü gibi günahları dökerler. (İbn-i Mace, Edep-56)
Ebu Said’den (r.a.) rivayetle: “Allah dört sözü diğer sözlerden üstün kıldı. Sübhanallah, Elhamdülillah, Lailahe illallah, Allah-ü ekber. Kim Sübhanallah derse ona on sevap yazılır. On günah da silinir. Allah-ü ekber diyen de aynısını alır. Kim de Lailahe illallah derse yine aynısını alır. Kim bir nimete karşılık olmasa dahi Elhamdülillah derse otuz sevap yazılır, otuz günah da silinir.
Sübhanallah: Allah; noksan sıfatlardan münezzehtir demektir. Allah zatında sıfatlarında ve fiilerinde bütün kusurlardan, noksanlardan uzak olduğunu ifade eder. Elhamdülillah: Şükür Allah’a aittir. Allah’a şükürler olsun. Hamd Allah’a dır gibi övgü ve saygı ifadesidir. Allah-ü ekber: Allah en büyüktür. Anlamında olup, Allah’ın yüceliğini belirtmek için kullanılan, ezanın ve kametin ilk cümlesini teşkil eden bir sözdür. Lailahe illallah: Allah’tan başka ilah yoktur. Müslümanlar namazların sonlarında tesbihat yaparlar. Sübhanallah, Elhamdülilah ve Allahü ekber diyerek Allah’ı tesbih, sena ve tazim ederler. Arada getirmiş oldukları selamlar da Hz Muhammed’e (a.s.m.) muhabbet etmiş olur ve selamlarını gönderirler. Bu şekilde hem Allah’ın yardımını hem de Peygamber Efendimizin şefaatini istemiş olurlar. Yapılan dualarla acizliğini, zayıflığını ve ihtiyaçlarını dile getirirler.
TESBİH:(SÜBHANALLAH); Allah’ı, ona yakışmayan sıfatlardan tenzih etmek, uzak tutmaktır. Sübhanallah demek, bir çeşit Allah’ı zikirdir. Tesbih olan Sübhanallah cümlesi, Allah’ı bütün eksikliklerden uzak tutmaktır. Allah’ın zatının temizliğini ve kutsallığını anlatır. Bir şeye hayret edildiği zaman kullanılan bir ifadedir. Kur’an’a göre yerde ve gökte canlı ve cansız ne varsa hepsi Allah’ı tesbih etmektedir.

TAHMİD: (ELHAMDÜLİLLAH); Bu kelime ile nimetlerin ve güzelliklerin kaynağı ve iyiliklerin sahibine karşı teşekkür edilmiş olur. Kur’an’ımızın ilk suresi olan Fatiha’nın birinci ayetinde ”Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun” buyrulur. Ezelden ebede hamd ona mahsustur. Yine Kur’an’da Rabbimiz şükredersiniz üzerinizdeki nimetleri artırırım buyurur. Enam Suresi birinci ayette de Allah (c.c.) şöyle buyurur: “Hamd, gökleri ve yeri yaratan, Allah’a mahsustur. (Bunca ayet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hala putları) rableri ile denk tutuyorlar.”
Sevgili Peygamberimiz(asm) bir hadisinde: “Hamd şükrün başıdır, Allah’a hamd etmeyen ona şükretmemiş olur.” Buyurmuştur
TEKBİR:(ALLAHÜEKBER); Allah’ı yüceltmek, büyük olarak tanımaktır. Her şeyi yaratan odur. Allah en büyüktür. Hiçbir şeyi yaratmak ona zor değildir. Zerreden seyyarelere kadar her şeyi yaratıp hükmeden odur. Her şey onun kudret, irade ve hikmetiyle idare edilmektedir. İsra Suresi, ayet- 11’de şöyle buyrulur: “Ve de ki Hamd, çocuk edinmeyen Allah’a özgüdür. O’nun mülkte ortağı yoktur. O’nun hiçbir zaman gücü bitmez. Onun güç konusunda yardımcıya ihtiyacı yoktur. O’nu Tam bir yüceltme ile yücelt”. Müminler Allah’a iman ederler. Allah’ın büyüklüğünü tasdik ederek “Allahü ekber” derler. Tekbir Allah’ın her şeyde en üstün olduğunu ilan etmektir.
TEHLİL: (LAİLAHE İLLALLAH); Bu kelime tevhid kelimesi diye bilinir. İslam’ın temelidir. Allah’tan başka ilah olmadığını ilandır. Hâkimiyet, üstünlük ve ilahlığın ancak Allah’a ait olduğunu kalp ve dille söylemektir ki buna tehlil denir. Birinci kısmi Lailahe illallah, ikinci kısmı Muhammedür Rasulullah’tır. Bu kelimeyi zikretmemizi peygamberimiz tavsiye etmiştir. Büyük sevaplar kazanmayı ve çeşitli günah ve zorlukların giderilmesine sebep olduğu ifade etmiştir. Peygamberlerin mücadelesi tevhit mücadelesidir. Bütün peygamberler insanları tevhid inancına ve yalnız Allah’a ibadet etmeye çağırmışlardır.
Hazreti Ayşe radıyallahü anha (Allah ondan razı olsun) anlatıyor: “Hz Peygamber (a.s.m) gece teheccüd namazı için kalkarken ona on bir defa tekbir (Allahü ekber), on bir defa tesbih (Sübhanallah), on defa tehlil (Lailahe illallah) ve on defa istiğfar çekerek başlardı. Ardından on defa “Allahım beni bağışla, beni doğru yola sabit kıl ve bana rızık ver” diye okurdu. Sonra da “Allah’ım hesap gününde sıkıntıya düşmekten sana sığınırım” mealindeki duayı okurdu.
Ne mutlu bu dört önemli kelimenin manasını kavrayıp onu çokça tekrar edenlere…