Toplantının üzerinden 5-6 gün geçtikten sonra ancak açıklama yapmaya başlayan Cumhur İttifakı sözcüleri “masadan bir şey çıkmayacağını” söylerken, liderlerin oturuş düzeni ve masanın yuvarlak olmasını eleştirmekten öteye gidememişlerdi. 

Bu hafta Meclis’teki grup toplantılarının gündemi 6 genel başkanın bugün yapacağı ikinci toplantı ile ilgiliydi. 

Önce geçmişten ince matematik hesaplarını aktaralım. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin matematik bilimini zorlayan hesaplamaları oluyor. Meselâ, yıllar önce, “9 Şubat 2009 MHP’nin 40. yılı. 9. büyük kurultayımız 2009 yılında olacaktır… 2009’un sıfırlarının üzerine çarpı koyun, atın. Ne kaldı 29. 11 ile 29’u toplayın ne oldu, 40. Milliyetçi hareketinin 40. yılı. Bunlar tesadüf olamaz” diye bir hesap yapmıştı. 

2011 seçimlerine giderken iktidar olmak için 258 milletvekili gerektiğini söylerken yine bir hesap yaptı: “MHP’ye hiç oy vermemiş ilkokul ve ortaokuldaki 5’er arkadaşını bulacaksın. 5 asker arkadaşını bulacaksın. Mahalleden 5 arkadaşını bulacaksın, sokaktan da 4 arkadaşını bulacaksın. Toplayın 24. 49 milyon seçmen var, bunu 24’e bölerseniz ortaya çıkan rakam ülkücülerin oy temin etmesini gerektiren hane sayısını verir. Demek ki 19 milyon alabilirsek MHP iktidar olur” diyen Bahçeli’nin bu hesabı tutmamıştı. MHP, 2011 seçiminde 5.6 milyon oy almıştı. 

Bahçeli, GPS’ye geçiş toplantısı için de buna benzer bir matematik hesabı yaptı. “6 rakamını terse çevirdiğinizde 9 rakamı ortaya çıkar. Mesele bakmak değil, görmek. Bizim 6’ya baktığımızda gördüğümüz altı oktur, tertiptir, tezgâhtır, kumpastır. 9’a bakınca gördüğümüz huzurdur, 9 tuğdur, 9 ışıktır, sorunların geçeceğinin müjdesidir…” 

Cumhur İttifakı da üç partiden oluşuyor. 3 ters çevrilse de bir rakama dönüşmüyor. Buna Vatan Partisi’ni eklediğinizde 4’ü de çevirseniz başka bir rakam ortaya çıkmıyor. Yuvarlak masaya takan Cumhur İttifakı’na Millet İttifakı’ndan “sizinki de üçgen masa cevabı” verilse ne cevap verirler acaba? Masanın kaç köşeli olduğu mu önemli, yoksa o masada ne konuşulduğu mu?  

*** 

İŞİN ESASINA GİRMEK YERİNE… 

Siyasetçilerimiz keşke bütün bunları bırakıp meselenin özü olan “sistem” konusuna yani, işin esasına girebilseler… 6 siyasî parti genel başkanının yaptığı toplantıdan çıkan ortak metin üzerinden yani fikir üzerinden bir değerlendirme yapılmaması da ilginç. Fikri tartışmak yerine meselenin sulandırılması yoluna başvuruluyor. 

Oysa, denge denetlemenin ve kuvvetler ayrılığının olmadığı bir sistemle ülke çok şey kaybediyor. Meclis’in “etkinliğinin azaldığı” yaşanarak görülüyor. En başta denetim yetkisi olmayan Meclis’in güvenoyu, gensoru ve bütçeyi veto hakkı yetkisi dahi yok.  

Yeni sistemin arızalarının olduğunu Cumhur İttifakı’nı oluşturan partiler de söylüyordu. Üzerinden daha bir yıl geçmeden partili cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin “rehabilite” edileceğini söyleyenler de, yürümeyen eksik olan bölümlerini görmek için “masaya yatırılıp röntgeninin, MR’ının çekileceğini”  itiraf edenler de onlardı. Bu sözlerini unutan Cumhur İttifakı ortakları en son “yüzde 50+1 seçim barajının mahsurlu olduğunu anlamışlardı. Ancak ne önce söyledikleriyle ilgili bir adım attılar ne de bu konuda… 

*** 

GENİŞLETİLMİŞ TOPLANTI BUGÜN 

12 Şubat’ta yuvarlak bir masa etrafında toplanıp 5.5 saat GPS’yi konuşan 6 siyasî partinin genel başkanı bugün genişletilmiş bir toplantıda buluşacak. Yeni sistemle geriye giden demokrasi, insan hakları, hürriyetler konusunda çözümler ortaya konulacak, parlamenter sisteme geçişin yol haritası açıklanacak.  

Bir bakıma da Cumhur İttifakı’nı oluşturan partiler, “Bu masadan bir şey çıkmaz” ve “Mesele bakmak değil, görmek” diyenlere de bir cevap verecek.