"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neyi unutturdu?

Mehmet KARA
02 Aralık 2019, Pazartesi 00:02
Ülke, bir haftadır başyazarın, 9 Kasım akşamı bir CHP’linin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmek üzere Saray’a gidip, bilinmeyen plâkalı bir araçla girişine izin verildiğini, CHP’linin Erdoğan’la bir süre sohbet ettikten sonra değişik plâkalı bir araçla ayrıldığını, Erdoğan’ın görüştüğü CHP’liye “Türkiye’nin güvenliği için senin CHP Genel Başkanı olman gerekir” demesiyle yattı, kalktı…

“Kim gitti, giden kişi ne dedi, nereye gitti, neden gitti, yoksa gitmedi mi, gitmediyse böyle bir tartışma nereden çıktı?” ile uğraşılırken medyada milletin birçok sorunu gündeme gelmedi…

“Bu tartışma kimin işine yaradı?” diye bir soru sorulursa milletin işine yaramadığı rahatlıkla söylenebilir.

Bu tartışmanın “Hayat pahalılığından, adaletteki sorunlara, başta Suriye meselesi olmak üzere dış politika sorunlarına, EYT meselesinden yeni vergilere, yüksek oranda zamlara her sıkıntının halının altına atılmasına, gündemden düşmesine neden oldu” diye düşünenler var. 

Ancak yanılıyorlar. Basında ve siyasetçilerin gündeminde olmasa da, millet bütün bu sorunları yaşayarak görüyor, hiç gündeminden çıkmıyor. 

Toplum mühendisleri boşuna uğraşmasın, millet bu sorunları yaşayarak görüyor...

ADINI SİLMEK YETMEZ 

Bugünkü, siyasî tabloda eşine benzerine çok rastlamayacağım bir birliktelik oldu. 

12 Eylül darbe döneminin lideri ve eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in adı, okul, cadde, sokak, mahalle, köy ve kışlalardan silinecekmiş. Ankara’nın Evren ilçesinin de adı değişecekmiş…

Evren’in adı silinmek isteniyorsa başta getirdiği 1982 anayasası ve aradan geçen 39 yıla rağmen yürürlükte olan yüzlerce kanunu silmek gerekmez mi? Adının silinmesi bir başlangıç olacaksa ülkenin demokratikleşmesi için anayasanın ve kanunların değişmesi bir son olacaktır. 

PARTİ DİSİPLİNİ Mİ, SAĞLIK MI?

Hani hep söylenir ya, önce sağlık diye. Çünkü sağlıklı olmazsanız işlerinizi yapamaz, verimli olamaz, hizmet üretemezsiniz…

Yediğimiz, içtiğimizle ilgili her gün yüzlerce haber okur, görüntü seyrederiz. Bu haberleri seyredince de artık her şeyin içine karıştırılan “katkı maddeleri”nin hastalıklara dâvetiye çıkardığını görürüz. En temel maddeler ekmek, su, şekere varıncaya kadar hepsinde katkı maddelerine rastlarsınız.

Katkılı yiyecek ve içecek maddeleri insan sağlığına ne kadar zararlı ise yıllardır tartışılan termik santraller de sağlığa zararlıdır. “Enerji mi, sağlık mı?” sorularıyla tartışılan bu meselede çok az kişinin “enerji” dediğini duyarız, ama her zaman da “önce enerji” diyenler galip gelir, sağlık ikinci plâna atılır.

Geçtiğimiz hafta Meclis’te işte tam da bunu birebir yaşadık. Kömürle çalışan, 11 şehirde kurulu toplam 15 termik santral 2013 yılında özelleştirildi. Şirketlere, bacalarına filtre taktırmak üzere tam 6 yıl süre verildi. Bu süre doldu. Hükümetin, santrallere baca filtresi takmadan 2.5 yıl daha çalışma izni verilmesini ihtiva eden yasa teklifini Meclis’e getirdiğini günlerde, Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Sefer Aycan, “Ben halk sağlığı uzmanıyım. Termik santraller 1 dakika bile filtresiz çalışmamalı. Bu akciğer hastalıklarının, kanserin direkt sebebi. Meclis’te son ana kadar mücadele edeceğim” demişti. Ancak TBMM’de termik santrallerin 2.5 yıl daha filtresiz çalışması için hazırlanan yasaya kabul oyu verdi.  Aycan durumu “Parti kararı” şeklinde açıkladı.

Kanun teklifi Meclis’te AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla kabul edildi edilmesene de başka bir şey daha ortaya çıktı. Oylamaya 49 MHP’li vekilden 35’i katılmadı. Katılan 14 vekilin tamamı kabul oyu verdi.  

İşin en ilginç tarafı da muhalefet kanun tasarısı Meclis’e geldiğinde kanunun çıkmaması için mücadele edeceğini söylemesine rağmen oylamaya katılmaması oldu. Genel Kurul’daki oylamaya katılan 203 AKP’li vekilin tamamı kabul oyu verdi. 139 CHP’li vekilden 114’ü, 62 HDP’li vekilden 58’i, 39 İYİ Parti vekilinden 32’si katılmadı. 

Bu durumda, oylamaya büyük oranda katılmayan muhalefet kanun kabul edildikten sonra düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğini açıklamasının bir anlamı kalmadı! 

Sormazlar mı, önce oylamaya katılmak gerekmez miydi? Önce sağlık sayın vekiller, önce sağlık…

SARAY MI, KÜLLİYE Mİ?

Cumhurbaşkanlığı yeni adresine taşınmadan önce Cumhurbaşkanları Çankaya’da bulunan mekânda görev yaparlardı ve buraya “Çankaya Köşkü” denirdi.

Erdoğan’la birlikte Cumhurbaşkanlığı taşınınca mekânın adına başta semtin ismi de olan “Beştepe” diyen de oldu, “Saray” diyen de… Ama daha sonra “Beştepe” diyenler “Külliye” demeye başladı. Saray diyenler de saray demeye devam etti. Ancak külliye diyenler saray denilmesinden hep rahatsız oldu.

Eski milletvekili Burhan Kuzu geçtiğimiz günlerde attığı bir twit’le rahatsızlığın başka bir yönünü ortaya koydu. “Kemal Bey Cumhurbaşkanını eleştirirken ‘Saray’ diyor. Aklı sıra Osmanlı’yı aşağılamaya çalışıyor. Oysa Fransa, İngiltere ve Japonya gibi ülkelere gittiklerinde, ağırlandıkları Sarayların ihtişamını ballandıra ballandıra günlerce anlatırlar. Ecdadımıza olan şaşı bakışa artık son verelim” diye bir twit atınca insanların aklına, yani artık “Saray” diyenler rahatlıkla “saray” diyebilirler mi? “Külliye” diyenler “Saray” diyenlere artık kızmayacak mı?

Okunma Sayısı: 2380
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    2.12.2019 08:45:08

    TERMİK Santraller enerji üretmek amacıyla kurulmuş olsada sizinde ifade ettiğiniz gibi önce sağlık diyoruz.ORHANELİ Termik santrali için bundan 30 yıl önce filtre takılmış ve çalıştırılıyordu.AKP ise millet,ülke sevdası diye diye bu bacanın filtreli çalıştırılmasını dahi engellemiş ve kendisine oy veren masum insanları kanser ederek yavaş yavaş ölmelerini sağlamıştır.Muhalefetin bu meseledeki meclise katılmadan sadece muhalefet ediyor gözükmeside DP gibi gerçekten ÜLKE VE MİLLET SEVDALILARININ İKTİDARINA İHTİYACIN MECBURİYET HALİNE GELDİĞİDİR.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı