"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nice 50 yıllara, tâ kıyamete kadar inşaallah!

Mikail YAPRAK
21 Şubat 2019, Perşembe
Bugün 50. yılını idrak etmekte olduğumuz bu gazetenin tâ en başından beri vizyonu da belli, misyonu da belli, hedefi de bellidir. Hizmetlerine yeniden bir hedef, bir gaye tayin etmek gibi bir derdi olmamıştır, olmayacaktır.

Menfaat noktasında yalnız dünyevî değil, uhrevî menfaat bile gözetmeden, sadece rızay-ı İlâhîyi esas alarak yoluna devam eder. “İn ecriye illa alellah” diyerek, ücret ve mükâfatını sadece Allah’tan ümit eder.

Ama menfaat dünyasında, siyasî çalkantılar ve gelişen menfi hadiseler kıskacında yol alırken; handikaplardan, tehlikelerden ve ihlâsı kıran manilerin tasallutundan tamamen âzâde kalınamıyor. 

İhlâsı kaybetmek, kulenin başından düşmek korku ve endişesi yüreklerden sökülüp atılamıyor. Üstad’ın, “Lâakal onbeş günde bir okunmalıdır” dediği İhlâs Risalesi’ne can simidi gibi sarılma zarureti her an ve taptaze ortada duruyor. 

Çok şükür ki, pusulasız değiliz. Ahirzamanın karanlığında, dalgalar arasında yol alırken pusulamız da, yolumuzu aydınlatan ışıklarımız da mevcuttur.

Lâkin ta “Sahil-i Selâmet”e çıkıncaya kadar pusulamızın güvende olmasını, ışıklarımızın açık olmasını temin etmek zorundayız. 

Rehberimiz ve kaptanımız olan Risale-i Nur Külliyatı’nda, her alanımıza ışık tutan, bazılarınca detay ve “lüzumsuz” zannedilen içtimaî ve siyasî alanları bile karanlıkta ve gizli bırakmayan ölçüler mevcuttur. 

Bu ölçülerin hiçbirinin vazifesi bitmiş ve tarihe karışmış değildir. Büyük Üstad’ın hayatının, daha doğrusu hayat devrelerinin neticesi olan ve Kur’ân’ın malı olan Risalelerde rafa kaldırılacak hiçbir mesele yoktur. 

Bu ölçüleri ve dersleri hayata geçirmek, canlı tutmak için bize düşen vazife, “müfritane irtibat” içinde tesanüdümüzü muhafaza ederek, meşveret sistemi içinde yolumuza devam etmektir.

Bu gazete ve neşriyatı için “naşir-i efkârımız” diyenler açısından meseleye ve hizmetlere bakılacak olunursa, kimsenin inkâr edemeyeceği, tarihe mal olmuş ve olmaya devam edecek bir “hususiyet”, bir “serencam” vardır ki, o da hiç şüphesiz “tavizsiz çizgi”dir. 

Zinde ve derin güçlere karşı taviz üstüne taviz vermenin, değişe değişe tanınmaz hale gelmenin revaçta olduğu bir dönemde dik durulmuş, boyun eğilmemiş, eyvallah edilmemiş. Sun’î ve maksatlı tebessümlere aldanılmamış, parlak tekliflere iltifat edilmemiş. 

Geri çekilen dağ gibi şahsiyetler, elden çıkan maddî imkân ve kazanımlar, tesisler ve “emval” sanki bir depremde kaybedilmiş sayılarak, onların arkasından baka kalınmamış; öne bakılmış, yola devam edilmiştir..

Bu hizmetlerin yürütülmesinde daha geniş imkânlar, daha büyük organizeler, daha çok fedakârlar olsa da hizmetlerimiz daha bir kolaylaşsa, daha rahat nefes alabilsek, vesaire gibi istekler meşrûdur ve herkesin duâsıdır. 

Ama eğer bu niyetle el atılan dallar kopup elde kalmışsa, bu yoldaki bazı teşebbüslerden netice alınamamışsa, bundan dolayı yapacak birşey olmadığı gibi, kul olarak itiraza da hakkımız yoktur. 

Aslında bu neşriyatın elli yıllık mazisine dönüp bakmak her şeyi ayan beyan ayna gibi gösteriyor.

Eğer bu camianın mazisinde yüzleri kara çıkartacak, başları eğik tutacak bir mesele, bir hadise yoksa.. Ve “tavizsiz çizgi” dediğimiz mesele aslında Risale-i Nur’un vaz ettiği “meslek ve meşrep” ise, o zaman keder ve hüzün yerine, sevinmek ve mutlu olmak gerekmez mi?

Eğer bu “tavizsiz çizgi”de sahabe mesleğinin izleri varsa, eğer “saltanat-ı dünyevîye Âl-i Beyt’e yaramadığı” gibi sana da yaramıyorsa, eğer ihtilâllerin ürünleri olan oluşumlardan ve menfaat ortamlarından nasiplenmek senin nasibinde yoksa; evet, aziz kardeşim, bütün imkânsızlıklara ve sıkıntılara rağmen mutlu ve bahtiyar olmak bugün senin hakkındır, bizim hakkımızdır!

Tâ kıyamete kadar, nice 50 yıllara inşaallah!

Tebriklerimizle, selâm ve duâ ile...

Okunma Sayısı: 1549
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı