Bugün bahsetmek istediğin konu ölüm.
Ölüm, şu hayatta hiç beklenmedik bir misafir. Ve artık toplumumuzda da hiç sevilmeyen bir misafir olmaya başladı. Oysa insan, ölüm gelecek diye üzülmemeli. Ölüm hakikati kötü bir şey değildir. Ölüm diyor şair, kötü olsaydı, ölürmüydü hiç peygamber?
Zihinlere bir soru yöneltmek gerek? Bizler ölüme hazırlıklımıyız? Görünüşe göre hiç birimiz hazır değiliz, çünkü kendimizi ölmeyecek sanıyoruz. Ancak, büyük bir hata içerisindeyiz. Rabbimizden yardım diliyoruz ki bu hatadan bizi döndürsün, uyanış versin.
Ölümgörünüşte hiç sevilmeyenbir misafir olduğu gibi hiç beklenmeyen bir misafirdir de. Müsaitmisiniz diye sormadan gelir kapılara. Çocuk ya da ihtiyar, genç ya da orta yaşlı demeden gelir.
Yaş farkı etmeyen ölüm bize şunu diyor ki, heran hazırlıklı olmalıyız. Ve anlamalıyız ki, her geçen gün ölüme biraz daha yaklaşıyoruz.
Bunun için her yaptığımız işe, her attığımız adıma, her harekete dikkat etmemiz gerek.
Allah bize hayırlı ölümler nasip etsin. Hayır ile ölelim inşallah, kimsenin hakkını almadan...
Ve unutmayalım ki “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun”Allah’tan geldik ve O’na döneceğiz. O’na dönecek olan bizler, Rabb’in huzuruna çıkacak yüzümüz olması için her gün tövbe edelim. Çünkü O affetmeyi sevendir, biz yalvaralım ki O affetsin. Âhirete günahlarımızla beraber gitmeyelim. Peygamberimize (asm) yakışan bir ümmet olalım. Hayırlı ve sağlıklı günler duasıyla.