"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Petraeus: Kanlı sicilden Ukrayna’nın görünmeyen rejisine

Murat UYAR
14 Kasım 2025, Cuma
Irak ve Afganistan’da dökülen kan, CIA’deki gizli operasyonlar ve şimdi Ukrayna’da “sonsuz savaş”ın propaganda yüzü… Anglo-Amerikan neocon ağı Petraeus’un eliyle geçmişin gölgelerini bugüne taşıyor.

David Petraeus’un adı, son yirmi yılın en kanlı savaş sayfalarında hep bir şekilde yer aldı. Irak’ta 2007–2008’de yürütülen “surge” operasyonu, Washington’da başarı diye pazarlanırken, sahada binlerce insanın hayatına mal oldu. Mahalleler duvarlarla bölündü, milisler fonlandı, mezhepçi yapılar kurumsallaştı. Iraklı siviller için bu strateji “istikrar” değil; işkence, gözaltı ve kan demekti.

Afganistan’da 2010–2011’de ISAF komutanlığına getirildiğinde, aynı şablon bir kez daha sahneye kondu. Gece baskınları ve hava saldırıları, Taliban’ı bastırmak için yürütüldü, ama sonuç tam tersiydi; sivil ölümleri rekor seviyelere çıktı. UNAMA’nın 2011 raporu, bu dönemi Afgan halkı için en karanlık yıllardan biri olarak kayda geçti. Petraeus’un “koruma” söylemi, köylerin yakıldığı, çocukların hayatını kaybettiği bir gerçekliğin üstünü örten retorikten ibaretti.

2011’de CIA’nın başına geçtiğinde tablo değişmedi, sadece biçim değiştirdi. Pakistan ve Yemen’deki insansız hava aracı saldırıları, “hedefli öldürme” adıyla meşrulaştırıldı. Ama rakamlar, evlilik törenlerini, köy meydanlarını ve masum sivilleri hedef alan bombardımanları açığa çıkardı. ABD vatandaşı Anwar el-Evleki’nin SİHA ile öldürülmesi, bu dönemin simge dosyası oldu. Ayrıca gizli belgeleri paylaşması sebebiyle hakkında açılan soruşturma ve istifası, Petraeus’un siciline bir başka karanlık not olarak geçti.

Bugün ise aynı figür, Anglo-Amerikan neocon ağının Ukrayna’daki savaş stratejisinde yeniden rol başında. Resmî bir karar verici değil belki; ama think tank’lerdeki koltukları, KKR’deki finans bağlantıları ve medyadaki etkinliğiyle “sonsuz savaş” siyasetinin taşıyıcısı. Kissinger’a benzer şekilde Petraeus’ta da askerlikten çok teşkilâtçılık ve siyasî yön ağır basıyor. Institute for the Study of War’daki merkezi, “daha fazla silâh, daha uzun menzil, daha sıkı disiplin” söylemini üretiyor. Bu söylem, Avrupa’yı Washington’a zincirleyen ve barış arayışlarını “zayıflık” etiketiyle dışlayan Anglo-Amerikan senaryonun tam kalbinde duruyor. Özellikle İngiltere merkezli Atlantikçi çevrelerle kurduğu temaslar, bu hattın Londra üzerinden de güçlendiğini gösteriyor.

Ve bir başka tartışma: Petraeus’un “Troçkist” bir damar taşıyıp taşımadığı. Elbette klasik Troçkizmden değil; ama sürekli devrim fikrine benzeyen “sürekli çatışma” anlayışı, onun kariyerinde açıkça görülüyor. Irak’ta ertelenen çözüm, Afganistan’da yinelenen şiddet, CIA’da bitmeyen operasyonlar ve şimdi Ukrayna’da “sonsuz yıpratma”… Bu zincir, ideolojik esnekliği ve manipülatif yönüyle Troçkist bir strateji ihtimalini akla getiriyor.

Sonuçta Petraeus bir kişi değil, bir mimarîdir. Bu mimarî, Anglo-Amerikan neocon ağının Ukrayna’da kurduğu görünmeyen rejiyi temsil eder. Cephede kan, ekranda slogan, kasada ciro… Petraeus’un adı, geçmişin kanlı sayfalarını bugünün savaşlarına bağlayan bir düğüm olarak tarihe yazılıyor.

 

Okunma Sayısı: 165
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı