Muhterem Ahmet Akçay ağabey, doksanlı yıllarda soğuk bir kış gününde lise öğrencisiyken sınıf arkadaşım Alparslan Gökalp ile Kırıkkale cemâatinden tanıştığım ilk ağabeyimdir.
Tam otuz üç senelik dünyevî beraberliğimiz, sayısız hatıralarımız olmuştur. Risale-i Nur dersleri, çevre il ziyaretleri, meşveretler… Elinde çantan, takım elbisen ve tebessümün… Muhtaç gönüllere Risale-i Nur, dergiler ve Yeni Asya Gazetesi ulaştırman… Birlikte birçok kampanya yaptık. Bunlardan birisi ‘Hastalar Risalesi’ydi. Binlerce ‘Hastalar Risalesi’ dağıtmıştık Kırıkkale sokaklarında ve hastanelerinde. Ramazan ayı geldiğinde Ramazan-İktisat ve Şükür Risaleleri, Taziye Risalesi, senin gayretlerin sayesinde neşriyat hizmetlerinde birçok hizmet mahalline numune-i misal olmuştun. Sen gerçekten bize hem geçmişte hem günümüzde güzel bir örnek oldun. Seni haksız yere eleştirdiğimizde ne alındın, ne de gücendin. İhlas Risalesi’nin düsturlarını gerçekten yaşayışınla bize gösterdin.
Ahmet Akçay; azami ihlâs, azami gayret, tebessüm, şevk, tenkit etmemek ve gücenmemek… Sen bütün olumsuzluklar içinde yaşıyordun.
Yıllar geçti, kimler geldi kimler geçti, fakat sen Ahmet ağabey üstadımızın hizmet çizgisini değiştirmeden yoluna devam ettin. ‘Kardeşim’ hitabın hala kulaklarımızda çınlıyor. Gazetenin, derginin tirajının azalması, derslere devam etmeyen her bir kardeşin beyninde, kalbinde bir kılcal damar tıkamıştı. Tıkanmalar birikti birikti ve sekiz ay önce beyin kanaması geçirdin. Yoğun bakım süreci derken 14 Haziran 2023’te bütün maddî ağrıların son buldu…
Son vazifemizi yapacaktık öğle namazına müteakip (Kırıkkale Merkezdeki) Nokta Caminde.
Civar illeri aradık, eşe dosta haber verdik. Kalabalık, çok farklı simalar ve bütün nur talebeleri namazını kıldı ve defin gerçekleşti. Raşit Yücel ağabey de kabrinin başında Risale-i Nur’dan pasajlar okudu. Sanki etrafta cennet kokuları yayılmaya başlamıştı. Bulutlar Ahmet Akçay ağabeyimizin gidişine hüzünlendiler ve yağmur damlaları indi indi… Yasin-i Şerif bittiğinde Ali Vapurlu ağabey çok güzel, içten dualar ettiğinde sırılsıklam olmuştuk. Ahmet ağabeyimizin cennet bahçelerini seyredeceğini kabrine, Üstad’ımızın, diğer Nur Talebeleri ağabeylerimizin Ahmet Özkanlar, Rahmi abiler, Hacı Erdemler, Hüseyin Kazanlar, Yaşar Koçaklar’ın yanına bıraktık. Nur mütalaaları orada devam edecek inşâallah.
Ahmet ağabey, yapılacak çok iş var. Nurun hadimleri bizi bekliyor, muhtaç gönüller bizi bekliyor inşâallah.
Yarım kalan işler çok… Şahs-ı mânevî daha büyüyecek, sen merak etme. Kabrinde rahat ol. Mekanın Cennet olsun inşallah. Amin.