Dünya, imtihan salonudur. Burada ne ekersek, ahirette karşımıza çıkacak odur.
Atalarımız, "Ne atarsan aşına, o çıkar kaşığına" demişlerdir. Çünkü, dünya ahiretin tarlasıdır.
Bu dünya fânî, ölüm ânidir. Ebedî kalınacak ve gerçek mutluluk ülkesi Cennettir. Orayı kazanmak ise; iman, iyi niyet, salih amel, takva, tebliğ, akraba ve muhtaçları korumakla gerçekleşir.
İlim ve servet sahibi olan bir kimse; ilminin ve malının zekâtını verir ve akrabalarının ihtiyacını giderirse Allah katında en yüksek mertebeye çıkar.
Sadece ilmi olan ve parası olmayan kimse ise; ilminin zekâtını verir ve samimî olarak: "Malım, param ve servetim olsaydı ben de filan adam gibi hısım ve akrabalarıma yardım ederdim derse, o da iyi niyetinden dolayı en yüksek dereceye çıkar. Çünkü, ameller niyetlere göre değer kazanır. Ameli kıymetli kılan insanın ihlâslı niyetidir.
"Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır."
"Ve keza, niyet ölü ve meyyit olan hâletleri ihya eden ve canlı, hayatlı ibadetlere çeviren bir ruhtur. Ve keza, niyette öyle bir hâsiyet vardır ki, seyyiatı hasenata ve hasenatı seyyiata tahvil eder. Demek, niyet bir ruhtur. O ruhun ruhu da ihlâstır. Öyle ise, necat, halâs ancak ihlâs iledir. İşte bu hâsiyete binâendir ki, az bir zamanda çok ameller husûle gelir. Bunun için az bir ömürde, Cennet bütün lezaiz ve mehasiniyle kazanılır. Ve niyet ile insan daimî bir şakir olur, şükür sevâbını kazanır." (Mesnevî-i Nuriye, s. 61)
Nimetlere, imkânlara baktığımız da Mün'im ve Samed olan Allah'ı hatırlamalı ve onu zikretmeli ve ona teşekkür etmeliyiz. Çünkü her nimeti ve ihsanı bize sunan Allâh'tır.
Sevgili ve şefkatli Nebîmiz (asm) şöyle buyurmuştur: "Bir adam ki, Allah ona mal, para ve ilim vermiş. O da takvasıyla ve Allah korkusu ile hareket etmiş, hısım akrabasını görüp gözetmiş ve bu hususta Allah'ın hakkını bilmiş, tanımıştır. İşte bu kimse en yüksek mertebededir.
Yine bir adam ki, Allâh ona ilim verip mal, para vermemiş. Lâkin samimî olarak: Eğer malım olsaydı, filanca gibi yapardım, derse, o da niyetiyle me'cur olur. Sevap ve ecir kazanır. Binaenaleyh ikisinin de ecri beraberdir."
İman, İslâm, ihlâs, ilim, infak, ümit, şevk, Kur'ân ve sünnet üzere kalınız.